Diyetisyen Güneş Aksüs, “Orasından burasından, minik göbeğinden, kolunun ne kadar kalın olduğundan, bacaklarındaki selülitten, gıdısının olmasından şikâyet eden güzel ve sağlıklı bir kadın görünce, onu aynanın karşısına geçirip “Kendine bir bakar mısın? Ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?” diye bağırmak (kızarak değil, gülümseyerek) istiyorum.” diyor ve ekliyor:

Onları suçlamıyorum. Ama onları bu hale getirenlere kızıyorum. Arkadaşı, televizyonda izlediği sıfır beden mankenler, anne baskısı, sevgiliye iyi görünme çabası, kıyafetlerin küçücük olması… Sebep her neyse bazen gerçekleri görmemize engel olabiliyor. Yanınızda böyle kadınlar varsa onlardan bıktığınızı ve sıkıldığınızı da biliyorum. “Onlar şişman olmanın ne demek olduğunu bilmezler” diye kızdığınız bile olmuştur. Haklısınız ama bu da bir problem değil mi sizce?

 

Korumada başarı sağlanmalı

 

Danışanım Nilgün Hanım her zaman bakımlı, güzel, sağlığına ve kilosuna dikkat eden biridir. Tatilde 2 kilo alsa soluğu bende alır. Ne yiyeceğini bilmediğinden değil, aldığı kilolardan üzerine yapış- madan uzman kontrolünde kurtulmak istediği için. Kilo korumada başarılı olanlarsa bana 2-3 ayda bir “Her şey yolunda gidiyor” demek için uğrarlar. Verdikleri kiloları geri almadıkları için gururlanırım. Korumada başarmak, bizim gerçek başarımızdır.

 

Keşke problemi başında görsek

 

Bir seferinde Nilgün Hanım kontrole geldi, kilo almadan gelmeyi başarmıştı. Arkasından diyete yeni başlayan Sevim Hanım’ı aldım. Nilgün Hanım’a ters ters baktı ve “Bunun ne işi var burada?” dedi. “Neden kızdınız?” dedim, “İncecik kadın! Takıntılı tipler bunlar!” diye söylendi. Nilgün Hanım’ı anlatmam gerektiğini anladım. “Kendisi geçtiğimiz yıllarda 13 kilo verdi, şimdi koruma döneminde. Bana düzenli olarak uğrar ve verdiği kiloları geri almamak için ne gerekirse yapar” dedim. Az önceki o sinirli Sevim Hanım gitti, gururlanmış bir Sevim Hanım geldi. “Bravo vallahi! Ben de kiloları vereyim de koruma döneminde geleyim inşallah!” dedi. Ona “Keşke 2-3 kilo fazla varken, 5 kiloyu geçmeden bir problem olduğunu görüp çözebilsek. Diyet yapmak, sağlıklı beslenmek için ille de obez olmak gerekmiyor” dedim.

 

Kendinizi test edin

 

Etrafımızda olup bitenler ve örnek aldığımız kişiler bizi o kadar çok etkiliyor ki… “2 kilo vermek ister misiniz?” diye önümüze çıkan her kadına sorsam, “Evet” der. Bazen bu sayı- lara kendimizi kaptırıp var olduğumuz yerin ve güzelliğin farkında olmayabiliyoruz. Gelin size küçük bir test yapayım.

 

Cevaplarınız “Evet” ise aynen devam, “Hayır” ise biraz kendinizle ilgilenin.

 

Sağlıklı beslendiğimi düşünüyorum.

Her gün mutlaka süt ve süt ürünleri tüketiyorum.

Her gün mutlaka sebze ve meyve tüketiyorum.

Her gün mutlaka ekmek, bulgur, makarna veya simit vb… yiyorum.

Her gün zeytinyağı tüketiyorum.

Her gün et veya balık veya kurubaklagil ve yumurta yiyorum.

Gerçek diyetisyenlerin yazdığı kitapları, yazıları okuyorum, güncel bilgileri takip ediyorum.

Tahlillerimi düzenli olarak yaptırıyor, sağlık kontrollerinden geçiyorum.

Her gün spor yapıyorum.

Her gün su, yeşil çay ve siyah çay içiyorum.

Boyuma göre olması gereken sağlıklı aralıktayım.

Eğer varsa doktorumun verdiği ilaçları düzenli olarak alıyorum.

Düzenli tuvalet alışkanlığım var.

Kendimi iyi hissediyorum.

Yeterli ve kaliteli uyuyorum.

 

Sağlıklı yağ aralığı

 

Eskiden sağlıklı vücut aralığı denince sadece BKİ değerine bakılırdı. Artık bu yeterli değil. Yağ oranınız ve bu yağların nerelerde depolandığı sağlığınızı yakından etkiliyor. Sağlıklı yağ aralığı, normal (profesyonel olarak sporla uğraşmayan) kişilerde şöyledir:

 

Erkeklerde yağ oranı yüzde 15-25.

Kadınlarda yağ oranı yüzde 20-30. Özellikle bel çevresindeki yağ oranı yüksekliği, metabolik hastalıklara (metabolik sendrom, ensülin direnci, diyabet…) yakalanma riskini artırabilir.

 

Tehlike çanlarıne zaman çalar?

 

Biz dengeyi kurmakta zorlanıyoruz. “1 kilo alınca diyetisyene koşun” demek istemiyorum tabii. Peki ne zaman tehlike çanları çalmalı?

 

Eğer, hızlı ve sürekli kilo aldığınızı düşünüyorsanız, bu toplamda 5 kilo ve üzerine çıktıysa, mutlaka diyetisyene gidin.

Yıllardır aynı kilodaysanız, sağlığınız yerindeyse, ideal aralıktaysanız, aynı kiloda kalın. Diyet yapmayın. Zayıf olmak şart değil, kendinizi nasıl hissettiğiniz ve sağlık durumunuz önemli. Sağlıklı beslenip beslenmediğinizi kontrol edin yeter.