Weidmann, Londra’da düzenlenen bir seminerde “Ekonomi politikası ve sermaye piyasaları – Avrupa’da refah nasıl gelişir?” konulu bir konuşma yaptı. Küresel ekonomi için son büyüme rakamları oldukça hayal kırıklığı oluşturduğunu ifade eden Weidmann, büyüme dinamiklerinin de azaldığına işaret etti.

 

Avro Bölgesi’nde ise ılımlı büyümenin devam ettiği ve ekonominin biraz daha ivme kazandığını aktaran Weidmann, ayrıca düşük petrol fiyatlarının küresel ekonomi için daha önce tahmin edilenden daha az bir itici güç oluşturduğunu dile getirdi.. 

 

Yunanistan konusunda da değerlendirmelerde bulunan Weidmann, Yunanistan’ın iflas tehlikesinin büyümeye devam ettiği uyarısında bulundu.

 

Weidmann, “Yunanistan’ın kamu idaresini iyileştirmek, büyümenin önündeki engelleri kaldırmak ve kamu maliyesini sürdürülebilir bir yola koymak için güçlü bir kararlılık var. Ve diğer Avro Bölgesi ülkelerinden gelen vergi mükellefleri, zorunlu düzeltme süreçlerini desteklemek için önemli fon sağladı. Ancak zaman tükeniyor ve iflas riski her geçen gün artıyor” ifadelerini kullandı.

 

Bu tür bir senaryoda kaybeden tarafın Yunan halkı olacağını dile getiren Weidmann, “Böyle bir senaryonun bulaşıcı etkilerinin hafife almamakla birlikte geçmişe kıyasla daha iyi sınırlandırılabilir. Ancak bu senaryoda başlıca kaybedenler Yunanistan ve Yunan halkı olabilir” değerlendirmesini yaptı.

 

Weidmann, parasal birlik ilkelerindeki erozyonun Eurosistem ve parasal birlik için kimsenin önemini yadırgamayacağı sonuçları olacağını vurguladı. 

 

Almanya ekonomisine ilişkin de değerlendirmede bulunan Weidmann, şunları kaydetti:

 

“Almanya ekonomisi şu an iyi bir durumda olabilir, ancak biz halimizden memnun olacak bir pozisyonda değiliz. Almanya, özellikle verim artışını da yavaşlatan demografik değişikliklerden dolayı sert ekonomik zorluklarla karşı karşıya. “