Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kalın’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
”Afrin operasyonunun DEAŞ’la mücadeleyi yavaşlattığı beyanlarını görüyoruz. Afrin operasyonu DEAŞ’la mücadele için engel değil. Amaç Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesi. Afrin operasyonu Batılı ülkeler için de samimiyet testidir. Sivillerin Afrin’den çıkartılması konusunda YPG’nin ortaya çıkarttığı bir takım engeller var. YPG/PYD Afrin’i ikinci Kandil yapmaya çalışıyor. Ama bu girişim engellendi.
YPG’LİLERİN MÜNBİÇ’TEN AFRİN’E KAYDIRILMASI
Bununla ilgili de gerekli resmi kanallardan girişimlerimizi yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Özellikle ABD’nin, kontrolünde hareket eden YPG/PYD güçlerinin Münbiç’ten Afrin’e kaydırılması konusunda mutlaka devreye girmesi ve bunu engellemesi beklenir. Bu bizim en doğal hakkımızdır.
Suriyeli mülteciler için ayrılan fonların aktarımı konusunda bir süreç ilerliyor ama arzu edilen hızda ve etkinlikte değil. En azından ikinci 3 milyarın daha hızlı bir şekilde aktarılması, mültecilere ulaştırılması konusunda biz Türkiye olarak kendi aramızdaki çalışmalarımızı, koordinasyonumuzu tamamladık.
‘Bir ülkenin bayrağını yakmak nefret suçudur’
Yunanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen bir gösteride Türk bayrağının yakılmasına ilişkin Kalın, şöyle konuştu:
“5 Mart’ta Atina’da yapılan bir gösteride ırkçı parti tarafından Türkiye Cumhuriyeti bayrağının yakılmasını nefretle kınıyoruz. Bu konuda girişimler de yaptık. Yunan makamlarından derhal bunların faillerinin bulunması ve hukuk önüne çıkartılması için beklentimizi ifade etmek istiyorum. Ülkeler arasında görüş ayrılıkları olabilir, farklı yorumlar olabilir ama bir ülkenin bayrağını yakmak nefret suçudur.”
‘Doğu Akdeniz’i bir uzlaşı ve ortak fayda bölgesi haline getirelim’
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Doğu Akdeniz’i bir çatışma ve ihtilaf bölgesi değil, bir uzlaşı ve ortak fayda bölgesi haline getirelim. Bunun için Kıbrıs’ta Türk tarafı ile Rum tarafı bu çizdiğimiz çerçevede ortak bir çalışma yapsınlar, biz de Türkiye olarak buna destek verelim. Bunun içerisinde Yunanistan olabilir, başka ülkeler olabilir, bununla ilgili bizim bir sorunumuz yok ama egemenlik haklarını ihlal edecek şekilde birtakım gayri kanuni yollardan oralarda arama çalışmalarına girerseniz bunun tabii ki sonuçları olur ve Türkiye de gerekli adımları atmaktan hiçbir zaman çekinmez.” dedi.
Kalın, Salih Müslüm’e ilişkin, “Prag’da tutulması, bırakılması, Almanya’da ortaya çıkması vesaire… Aslında burada Avrupalıların da oturup düşünmesi lazım. Türkiye gibi bir müttefiklerinin terör örgütünün mensubu olarak gördüğü, ilan ettiği bir kişiye Avrupa sokaklarında, başkentlerinde böyle elini kolunu sallayarak imkan ve fırsat vermeleri ne anlama geliyor? Bunu kendilerine sormaları gerekiyor. Türkiye buna tepki gösterdiği zaman, ‘Niye Türkiye bu konularda böyle sert tepki gösteriyor.’ diye bir tavır içinde olmamaları gerekiyor.” ifadesini kullandı.