Başbakan Binali Yıldırım, Tuzla Tersanesi’nde düzenlenen “TCG YZB. Güngör Durmuş” adlı lojistik destek gemisinin denize indirilmesi töreninde yaptığı konuşmada, savunma sanayine son 14 yılda çok büyük yatırım yaptıklarını vurguladı.
Türkiye’nin savunma sanayini, yaklaşık olarak 35 milyar dolarlık bir yatırımla bugün sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil dost ve müttefiklerin savunma ihtiyaçlarına da cevap verecek bir yetkinliğe ulaştırdıklarını dile getiren Yıldırım, “Bununla yetinecek değiliz. 70’li yılların başında Kıbrıs Barış Harekatı esnasında ambargo karşısında yaşadığımız sıkıntıları unutmadık. Derler ya ‘Kötü mal sahibi kiracıyı ev sahibi yapar’, o bize ders oldu ve biz savunma sanayimize 80’li yıllardan itibaren yatırım yapmaya başladık. Geldiğimiz noktada hamdolsun hem yerlileşme hem millileşme konusunda çok büyük mesafe kat ettik. Yapacağımız işler yaptıklarımızdan daha fazla.” diye konuştu.
“İleri geri laf edenlerin ne söyledikleri önemli değil”
Savunma sanayinde, savunma yönünde gerekli başarıyı sağlamanın yetmediğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
“Türkiye, istikrarsızlık ortamında bir istikrar adasıdır, komşu ülkelerimiz için bir teminattır. Bu bakımdan savunma yeterliliğimizin yanında caydırıcılık kabiliyetimizin de aynı derecede geliştirilmesi, etrafımızdaki ülkelerin barışına, istikrarına çok büyük katkı sağlayacak. Suriye’de, Irak’ta, bölgede yaşanan olayların maalesef en büyük bedelini Türkiye ödemektedir. Bir yandan mültecilerin, ülkelerini terk eden günahsız, mazlum insanların yükünü hafifletirken bir yandan da etrafımızdan kaynaklanan terör hareketleriyle mücadelemiz amansız şekilde devam etmektedir. İçeride PKK terörü, dışarıda DEAŞ, YPG, PYD terör unsurlarıyla Türkiye kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Fırat Kalkanı Operasyonu, Doğu ve Güneydoğu’da devam eden operasyonlar, Kuzey Irak’taki faaliyetlerin tek ama tek amacı vardır: Ülkemizi terör belasından kurtarmak, komşularımızda yaşanan terör olaylarının ülkemize yansımalarını ortadan kaldırmak. Bunun için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu konuda ileri geri laflar edenlerin ne söyledikleri bizim için hiç ama hiç önemli değil. Esas olan Türkiye’nin güvenliğidir, Türkiye’nin birliği, beraberliğidir, milletin huzur ve barışıdır. Bunu sağlamak için güvenlik güçlerimiz, askerimiz, polisimiz, jandarmamız, korucularımız var gücüyle ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. “
Konuşmasında 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimine değinen Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz gecesi yaşanan alçak darbe girişimi sonrası haksız yere Silahlı Kuvvetlerimiz maalesef itibar kaybına uğramıştır. Sebebi, asker kılığına girmiş FETÖ terör örgütünün eli kanlı mensuplarıdır. Milletimiz sağduyu sahibidir, basiret sahibidir. Bu terör elamanlarıyla, vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkan yurtsever askerlerimizi kısa sürede birbirinden ayırt etmiş ve bu alçaklara gereken dersi vermiştir.” ifadelerini kullandı.
Tersanecilere müjde
Devletin 14 yıl boyunca denizcilik sektörüne yaptığı katkılar ve desteklerin, Türkiye’nin dünyada 14. büyük denizci ülke unvanına kavuşmasını sağladığını dile getiren Yıldırım, “Bugün dünya deniz ticaretinin yüzde 85’ini kontrol eden 30 ülke içinde Türkiye 14. olarak yerini almıştır. Bu önemli bir başarıdır ancak yeterli değildir.” dedi.
Tersaneler için önemli destekleri devreye soktuklarını aktaran Yıldırım, şöyle konuştu:
“13 yıldır onayı gerçekleşmeyen Tuzla Tersaneler Bölgesi İmar Planı nihayet Mayıs 2016’da onaylanmış, yürürlüğe girmiştir. Tersanelerimizin imar planı için ödemeleri gereken 5 milyonu da almamak suretiyle tersanelerimize bir katkı temin edilmiştir. Ayrıca tersanelerimizin Hazineye ödedikleri kira bedellerinde de 10 katın üzerinde indirim sağlanmıştır. Yıllık yaklaşık olarak 40 milyon lira civarında bir kira ödemesi yapılırken, neredeyse bu sıfıra indirilmiş ve cirodan yüzde 1 ödenmesi şeklinde bir esasa bağlanmıştır. Her tersane cirosunun sadece binde 1’ini kira bedeli olarak ödeyecektir. Bir örnekle açıklayacak olursak, 2015’te 1 milyar lira ciro oluştuysa, tersanecilerimizin bunun için 40 milyon lira kira bedeli ödemeleri gerekiyordu. Şu anda ödeyecekleri miktar sadece 3 milyondur. En büyük desteklerimizden birini de bugün burada açıklıyor ve müjdeyi veriyorum. Tersanelerimiz 49 yıllığına kiralanmıştı, bu kira süresinin bitmesine 18 yıl kaldı. Bir karar aldık, sıfırlıyoruz, tekrar 49 yıla çıkarıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun. Bu ne işe yarıyor? Bu, tersanelerimizin geleceği daha iyi görmesi, daha iyi plan yapması, bundan daha önemlisi kredi saygınlıklarının artmasına yarıyor. 18 yıl kalan süre olduğu zaman, kredi imkanları da ona göre sınırlı oluyor. Bu süreyi uzatmakla birlikte kredi kapasitelerini de 3 kat artırmış olacağız. Yani 6 milyar liralık ilave bir kredi hacmine tersanelerimiz sahip olacak.”