Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında, gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Önemli bir seçime gidildiğini, son günlerde yaşananlarla 7 Haziran milletvekili genel seçimlerinin önemini daha da artırdığını belirten Akdoğan, şunları söyledi:

“Seçim öncesinde ne tür tezgahlar yapıldığını, kimlerin kimlerle yan yana geldiğini, kimlerin kimlerle kol kola girdiğini daha iyi görüyoruz. Son yaşanan hadise açıkça bir hukuki işlem değil, bir hukuk sabotajıdır, bir hukuk saldırısıdır. Burada tabii bu yapının yani paralel yapının gördüğümüz gibi kertenkelenin kuyruğunu kesmek yetmiyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kertenkelenin başını ezmek gerekiyor. Yılanın başını koparmak gerekiyor. O üst akıl, yani o kişileri canlı bomba gibi eyleme gönderen, ülkeyi karıştırmak isteyen üst akla hesap sormak gerekiyor. Yani hukukçu, intihar eylemcisi değildir. Kimse hukuku katlederek, hukuka hizmet edemez. Bunlar açıkça devlete, demokrasiye ve hukuka meydan okuma girişimdir. Biz buna pabuç bırakmayız. Hukuk sistemi, yargı camiası da pabuç bırakmaz, Türk milleti de pabuç bırakmaz. Bu herkesin gerçek niyetini daha fazla gözler önüne seren bir konudur.”

“Başından beri diyoruz ki bu bir ulusal güvenlik meselesidir ama birileri anlamamakta ısrar ediyor” diyen Akdoğan, değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Yani bu son yaşanan da göstermiştir ki bu ciddi bir hukuk sistemi açısından da büyük bir tehlikedir. Muhalefet partileri paralel yapıyla mücadele, darbeci anlayışla mücadele, vesayetçi anlayışla mücadelede hükümetin yanında bugüne kadar yer almadılar. Maalesef hükümet, devlet bu mücadeleyi sadece kendi meselesiymiş gibi devam ettirmek zorunda kalıyor. Burada ortak bir mücadele verilmesi gerekir.”

“Kraldan çok kralcı oluyorlar”

Muhalefet partilerinin dünkü açıklamalarını hatırlatan Akdoğan, söz konusu partilerin paralelci gibi görünmemekle birlikte bir paralelci gibi konuştuklarını ve yapılanları savunduklarını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, “Kraldan çok kralcı oluyorlar. Burada devlete meydan okunmaktadır. Hukuk sistemine meydan okunmaktadır. Bütün siyasi partilerin buna karşı ortak bir tavır takınmayı becerebilmesi gerekir” diye konuştu.

Bu durumun AK Parti’nin bir yapıyla kavgası değil, devletin bir hukuksuzlukla mücadelesi olduğunu ifade eden Akdoğan, bu mücadelenin hukuk içinde kalarak verilmeye devam edeceğini, bu yüzden de 7 Haziran seçimlerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Akdoğan, vesayet odaklarına, darbeci anlayışın derin devlet yapılanmalarına, paralel devlet yapılanmalarına ve KCK yapılanmalarına işaret ederek, “İstiyorlar ki AK Parti güçlü bir şekilde iktidara gelmesin eğer gelirse diyorlar, Türkiye’de bize yer yok. Evet, yeni Türkiye’de size yer yok. Bunun için bu seçimi hayat memat meselesi olarak görüyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

“Bu tür hastalıklı yapıların bir şekilde amacına ulaşması demek, Türkiye’nin esaret rejimine dönüşmesi demektir” diyen Akdoğan, bunların kendilerinden başka hiç kimsenin varlığını kabul etmediği eleştirisinde bulundu.

Çözüm Süreci

Çözüm Süreci’ne de değinen Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şöyle konuştu:

“‘Sessiz devrim’ diye adlandırılan reformları biz hayata geçirirken hiç kimse destek vermedi. HDP de CHP de buna dahil. MHP zaten kategorik olarak karşı çıktı. Şimdi utanmadan birileri kalkıp ‘Şöyle yapacağız, böyle yapacağız, Çözüm Sürecini devam ettireceğiz’ diyorlar. Siz 12-13 yıldır bu kadar süreç yaşandı, bu kadar adımlar atıldı hangisine destek verdiniz? Kılıçdaroğlu, ‘Biz sadece HDP ile görüşürüz’ demiş. Biz kiminle görüşüyoruz, biz de HDP ile görüşüyoruz, sizinle de görüşmek istedik. Meclis’te komisyon kurduk, üye verdiniz mi? AK Parti ve HDP milletvekilleri vardı. Siz oraya üye bile vermediniz. PKK mı vardı komisyonda? Yoktu ama oraya bile giremediniz.”

Akdoğan, “Böyle baktığımızda istihbarat örgütleri elbette herkesle görüşür. Ama yasal zeminde siyasal zeminde hükümetin muhatabı da bellidir bütün siyasi aktörlerdir. Ama o aktörler, bu görüşmelerden bugüne kadar hep kaçmışlardır ” dedi.

“Orası vatan toprağıdır”

KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilen Mustafa Akıncı’nın yeni görevinin kendisine hayırlı olması dileğinde bulunan Akdoğan, Kuzey Kıbrıs’ın gelişmesi için bugüne kadar Türkiye’nin her türlü desteği verdiğini, vermeye de devam edeceklerini söyledi.

“Niye biliyor musunuz” diye soran Akdoğan, “Çünkü orası vatan toprağıdır. Anası veya yavrusu tartışması bir tarafa, vatan toprağı olarak görüyoruz biz orayı. Çünkü o toprakta, o vatan toprağında, bizim şehidimizin kanıyla orası yoğruldu. Bu yüzden rahatsız olanlar bu kelimelerden ‘yavru’ kısmından mı rahatsız oluyorlar bilmiyorum, ‘vatan’ dememizden mi rahatsız oluyorlar bilmiyorum ama orası bizim için vatan toprağıdır” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması için çaba gösteren öncelikli ülke olduğuna vurgu yapan Akdoğan, uluslararası zeminde, ikili görüşmelerde, Kıbrıs konusunu gündeme getirdiklerini kaydetti.

Akdoğan, konuşmasını tamamlamasının ardından, parti teşkilatıyla Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışını yaptı.