Dernek bünyesinde bu yıl 7’ncisi yapılan etkinlikler kapsamında, kente davet edilen yetimler, organizasyon çerçevesinde teleferikle Uludağ’a çıkıp karın keyfini sürdü.

Bursa İHH Yetim Birimi Sorumlusu İdris Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl mart, nisan ve mayıs aylarında Yetim Dayanışma Günleri kapsamında faaliyetlerde bulunduklarını söyledi.

Bu süreç boyunca vakıf tarafından birçok ülkede sorumluluğu üstlenilen yetimleri ülkelerinde misafir ettiklerini anlatan Şimşek, “Bu çocuklarımız belki hayatlarında göremeyecekleri manzarayla karşılaşıyorlar. Bu çocuklarımızın zaten Allah’ın bir imtihanı olan yetimlik imtihanları var. Bu burukluğun bir an olsun giderilmesi için bizler imkanlarımız ölçüsünde bu çocuklarımızla gün geçirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

İHH’nın, dünyanın 56 ülkesinde yetimlere baktığını belirten Şimşek, şöyle devam etti:

“Yetim Dayanışma Günleri çerçevesinde her yıl yetimhanelerimizi ziyaret ediyoruz. Bu dönem de Azerbaycan’dan ve Suriye’den getirdiğimiz yetim çocuklarımız var. İki ülkeden toplam 20 yetim çocuğumuz burada bulunuyor. Bu çocuklarımızı Bursa’daki yetimlerimizle bir proje kapsamında eşleştirdik. Kardeşlik Mektupları Projesi kapsamında birbirlerinin adreslerini aldılar, mektuplaşıyorlar. Bu çocuklarımızın ileride toplumda ahlaklı, şahsiyetli ve faydalı bireyler olmalarını sağlamak amacıyla bir araya gelmelerini hedefliyoruz.”

“Yetim gülerse dünya güler”

Azerbaycan Tefekkür Çığır Hareketi Başkanı Yegane Mirzayeva da Bursa İHH’nın davetiyle bir grup Azeri yetim çocuğu Bursa’ya getirdiklerini aktardı.

Yetim Dayanışma Günleri kapsamında çocukların bir tiyatro gösterisi hazırlayarak burada sergilediğini dile getiren Mirzayeva, ayrıca başlatılan mektuplaşma projesi kapsamında da Bakü’den ve Bursa’dan 20 yetim çocuğun eşleşerek mektuplaşmaya başladığını bildirdi.

Çocukların etkinlikten çok memnun kaldığını aktaran Mirzayeva, “Dün akşam bana, ‘Yetim olmak bir ayrıcalık bir şeref mi? Okulda herkesten yetim olduğumuzu gizliyorduk. Buraya gelene kadar yetimliğin bir ayrıcalık olduğunu bilmiyorduk, hep sıkıntıydı. Nasıl teşekkür edebiliriz?’ dediler. Burada gördükleri ilgi nedeniyle oldukça memnun ayrılıyor.” diye konuştu.

Mirzayeva, dünyanın ve devletin refahının, yetimin refahından geçtiğini gördüklerini, bu sebeple de “Yetim gülerse dünya güler” anlayışıyla hareket ettiklerini sözlerine ekledi.