Yeşilçam’ın emektarı ‘Şişko Nuri’ çocuk oyunlarında

Yeşilçam’da Adile Naşit ve Münir Özkul gibi pek çok sanatçıyla 300’den fazla filmde rol alan “Şişko Nuri” lakaplı Sıtkı Sezgin, çok sevdiği sahnelerden uzak kalmamak için çocuk oyunlarında rol alıyor.

Yeşilçam’ın emektarı ‘Şişko Nuri’ çocuk oyunlarında

“Öksüzler” adlı filmde bir sıpanın açık artırmayla satılma sahnesinde “Benim olacak Fıstık, bineceğim üstüne, vuracağım kırbacı, vuracağım kırbacı” repliğiyle hafızalara kazınan Sezgin (67), Yeşilçam’daki hareketli günlerin ardından memleketine dönüp Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde yaşamını sürdürmeye başladı.

“Şişko Nuri”, sanat tutkusunu ise şimdilerde çocuklar için sahnelediği oyunlarda yaşatmaya çalışıyor.

Sezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 9 yıldan beri huzurevinde kaldığını, geçmişi ise özlemle andığını söyledi.

“Okul okul gezerek tiyatromu oynayarak sanatımı sürdürüyorum”

“Yeşilçam artık efsane oldu” diyen ve 30 yıldan fazla süredir bir filmde rol almadığını ifade eden Sezgin, “Bir kenara itildik. Televizyon kanallarında çağrılmıyoruz. Sanatçıyım ben. Bir işe yaramadan oturmak beni yıpratıyor. Eski yılları arıyorum. Film setlerinde koştururken şimdi böyle oturmak beni üzüyor.” diyerek sitemini dile getirdi.

Bir sanatçı için unutulmanın zor olduğunu anlatan Sezgin, “Bir sanatçıyım. Sanatçı dediğin zaman öyle boşa atılacak bir şey değil. Unutulacak bir kişi değiliz. Üzülüyorum kendi adıma ama Allahıma şükürler olsun. Önemli değil televizyonlarda görünüp görünmemek, benim için önemli değil. Okul okul gezerek tiyatromu oynayarak sanatımı sürdürüyorum. Bu, bana yetiyor.” diye konuştu.

“Çocukların sevgisini kazanmak onlara bir şeyler verebilmek beni mutlu ediyor”

Sezgin, “Sanattan kopan bir insanın damarının kuruyacağını, bu nedenle sanattan kopmak istemediğini” ifade ederek, şunları kaydetti:

“Sanattan kopamam, sanatçı olarak sanatı yaşatmak istiyorum. Sahnede duygulanarak gözyaşı dökerek oynuyorum. Mini mini kardeşlerime mesajı veriyorum. Dokuz senedir burada huzurevinde kalıyorum. Arkadaşlarımla kader birliği yapıyoruz, dertlerimizi paylaşıyoruz ama bu bana yetmiyor. Sanattan kopamadığım için huzurevinden uzaklaştığım, okullarda tiyatro yapmaya gittiğim zaman mutlu oluyorum. Eski günlerimi hatırlıyorum, eski yaşantımı canlandırmaya çalışıyorum.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X