Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sema Karaoğlu: “Cildi hassas olan kişilerde kıyafetlerin renklendirilmesinde kullanılan azo-anilin boyaları deride kızarıklık, kuruluk, pullanma, kaşıntı gibi reaksiyonlar oluşturabilir. Alınan kıyafetleri kullanmadan önce yıkamak, olası bir reaksiyondan korunmayı sağlar” diyerek yeni alınan kıyafetlerde bulunan bazı kimyasalların deriye temasının çeşitli sağlık problemleri doğurabileceğine dikkati çekti.

İÇ ÇAMAŞIRINA VE PANTOLONA DİKKAT!

Özellikle iç çamaşırı ve pantolon gibi deriye direkt temas eden giysilerin kullanılmadan önce mutlaka yıkanması gerektiğini vurgulayan Karaoğlu, şöyle konuştu: “Burada amaç öncelikle derimize geçebilecek ekstra boyaların arındırılmasıdır. Bugün birçok kişide egzama türlerinin yaygın olarak ortaya çıktığını görmekteyiz. Cildi hassas olan kişilerde kıyafetlerin renklendirilmesinde kullanılan azo-anilin boyaları deride kızarıklık, kuruluk, pullanma, kaşıntı gibi reaksiyonlar oluşturabilir. Kullanım öncesi alınan kıyafetleri yıkamak, olası bir reaksiyondan korunmayı sağlar. Daha çok terleyen bireylerde derinin kimyasalları geçirme riski de artacağı unutulmamalıdır. Boyun, koltuk altı, kasık gibi kıvrım alanları hem sürtünme hem de terleme nedeniyle yeni kıyafetlere bağlı deri reaksiyonlarının daha sık görüldüğü alanlardır.”
 

Karaoğlu, boyaların dışında genellikle uzun mesafelerde nakledilmesi gereken giysiler üzerinde küf oluşumunu önlemek için kullanılan formaldehite maddesine karşı da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizerek, bu maddenin küften korunmanın yanında daha az ütüleme ve kumaşın kırışmasını önlemek amacıyla kullanıldığını söyledi.

YENİ KIYAFETLERDE PARAZİT RİSKİ

Formaldehitle temasın çeşitli egzama ve deride kızarıklık ve kaşıntıyla seyreden reaksiyonlara sebep olduğunu bildiren Karaoğlu, “Giysi yıkanana kadar kumaşta çok keskin bir kokusu vardır. Bir yıkama muhtemelen formaldehitin tümünü çıkarmasa da reçineyi önemli ölçüde azaltır ve böylece reaksiyon riski azalır. Tekrarlayan yıkamalarla da arınma devam eder. Kimyasallar dışında, küçük bir ihtimal de olsa bakteri, mantar etkenleri, bit, uyuz gibi parazit etkenleri de yeni kıyafetlerle geçebilmektedir. Özellikle iç çamaşırı, mayo gibi özel bölgelere temas eden kıyafetlerde daha dikkatli olunmasını önermekteyiz.” ifadelerini kullandı.
 

Sema Karaoğlu, özellikle bebek ve çocuklar için üretilen giysilerin kullanılmadan önce mutlaka yıkanması gerektiğini vurgulayarak, “Bebekler kimyasallara karşı daha kolay ve hassastır. Bu nedenle cilt döküntüleri daha kolay ulaşabilir. Burada seçilecek deterjanların da kokusuz ve boyasız olması gerekir.” dedi.

Kıyafetlerin yanında yeni çarşaf, nevresim ve banyo havlularının da ciltle doğrudan temas eden ürünler olduğunu anlatan Karaoğlu, bu ürünleri kullanmadan önce yıkamanın, kimyasalları ve boyaları uzaklaştırmak için faydalı olacağına dikkati çekti.