Türkiye’de kış turizminin önemli merkezlerinden, Bursa’nın da simgelerinden biri…
Tatilciler tarafından “beyaz cennet” olarak adlandırılan Uludağ, ülkenin en kıymetli milli parkları arasında yer alıyor…
Ancak zirvedeki pahalılık çoğu zaman tepkileri de beraberinde getiriyor.
Yıllarca Bursa’da yaşayıp Uludağ’ı hiç görmeyen kişi sayısı hayli fazladır.
Zirvede fahiş fiyatlarla sunulan hizmet bedelleri adeta zengin olmayan buraya gelmesin der gibidir.
Ve bu durum senelerdir böyledir.
İstanbul ile Orta Doğu turistinin keyif çattığı, “normal” diye nitelendirilen “vatandaş”ın adım atmaktan sakındığı Uludağ’da Büyükşehir Belediyesi tarafından bir sosyal tesis hizmete açıldı.
Çevre için yapılan mücadelelerde ön safta yer aldığını gördüğümüz DOĞADER’in Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Güler, “Uludağ’a çıkmak herkesin hakkı” sloganıyla hizmete giren tesisin fiyatlarından yakındı.
Teleferiğin 2. Oteller Bölgesi’ndeki son istasyonu olan Kurbağakaya’da açılan “sosyal tesis”i geçtiğimiz gün ziyaret ettiğini ifade eden Güler, “Sucuk ekmek yiyelim dedik 45 lira… Bir bardak salep 28 lira… Küçük karton bardakta çay ise 5 lira… Şaşırdık” dedi.
Bu fiyatlar Uludağ ortalaması baz alındığında belki birilerine makul gelebilir ancak mevcut ekonomik konjonktürde pahalı olduğu ortada.
“Sosyal tesis” denilince yurttaşın kar odaklı herhangi bir yaklaşımı kabul etmemesi normal değil mi?
Zaten Güler’in de söylediği gibi içinde bulunduğumuz süreçte “normal vatandaş”ın Uludağ’a gidecek pek hali kalmadı.
O halde Uludağ’a çıkmak herkesin hakkı perspektifinden ziyade söz konusu işletmenin bu fiyatlarla pastadan pay alma işlevine daha çok hizmet ettiği ortada gibi.
Sedat Güler, “Teleferikle Uludağ’a gidiş-geliş kişi başı 75 lira. Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmamıza karşın 4 kişinin otomobil ile Uludağ’a gidip-gelmesi daha ekonomik” görüşünü dile getirdi ve ekledi:
“Sosyal tesiste yeme-içme, gidiş-geliş ücretleri ile 4 kişilik bir ailenin günübirlik Uludağ ziyaretinin maliyeti dudak uçuklatıyor. Kısa süre içinde teleferiğe bir zam daha geleceğini düşünüyorum. Bu yönetim zihniyetiyle Uludağ’ın Bursalılara hizmet etmediği açık.”
ALAN BAŞKANLIĞI İLE AMAÇLANAN NE?
Uludağ’da 7-8 farklı kurumun söz hakkı olması nedeniyle yaşanan sıkıntılar gerekçe gösterilerek Alan Başkanlığı kurulmasına DOĞADER tepkili.
Konuyla ilgili yakın tarihte bir basın açıklaması gerçekleştirilecek.
Sedat Güler, “Uludağ’da aslında bir yetki karmaşası yok. Yetki Milli Parklar’da. Tek sorumlu o. Alan Başkanlığı oluşturularak Milli Park Şube Müdürlüğü devre dışı bırakılmaya çalışılacak. Alan Başkanlığı’nda belediye, turizmciler, otel temsilcileri yer alacak. Belediye ve turizmci anlaştığında Milli Parklar’ın söz hakkı kalmayacak. Oluşturulacak turizm bölgesi Alaçam’a kadar uzanabilir. 1., 2., 3., 4., 5. oteller bölgeleri oluşturulabilir. Betonlaşmanın, rantın önü açılacak. Uludağ’ın milli park hüviyeti yok olabilir” uyarısında bulunuyor.
Çevreciler, “Uludağ bir milli parktır. Öyle kalması için de elimizden geleni yapacağız” görüşünde birleşiyor.
Milli Parklar yetkililerinin de Alan Başkanlığı fikrine sıcak bakmadığı ifade ediliyor.
NİLÜFER’DE YOĞUNLUK ARTIYOR
Açıklamayı Türkiye İstatistik Kurumu yaptı.
Türkiye’de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı.
Bursa’nın nüfusu ise 3 milyon 147 bin 818’e çıktı.
3 merkez ilçeye bakarsak…
Yıllık nüfus artış hızları şöyle:
Osmangazi: 884.451 ‰ 3,4
Yıldırım: 653.307 ‰ -5,9
Nilüfer: 518.382 ‰ 66,9
Yıldırım’daki azalma dikkat çekerken görüldüğü gibi Nilüfer’de ciddi bir yoğunluk artışı söz konusu.
İlçenin nüfusuna yaklaşık 35 bin kişi daha eklendi.
Mevcut altyapının önümüzdeki süreçte bu artış hızını kaldırması pek mümkün gözükmüyor.
Üstyapı bağlamında incelediğimizde de böyle giderse Nilüfer’de yaşamak içinden çıkılmaz bir hal alacak.