Hiç hoş olmayan manzaraları beraberinde getiren ayçiçek yağıyla ilgili sıkıntının aşılmasından sonra yine temel bir gıda ürününe ulaşmakta güçlük çekiliyor.

Problemi bu kez vatandaş değil, esnaf yaşıyor.

Piyasada bir süredir şeker bulmakta zorlanılıyor…

Bursa Pastacılar, Tatlıcılar, Süt ve Süt Ürünleri Esnaf Sanatkar Odası Başkanı Necip Daş, iki ay önce 50 kilogramlık çuvalı yaklaşık 300 lira olan şekerin fiyatının 700-750 lira bandına çıktığını aktardı.

Sohbetimiz sırasında bu yüksek fiyat artışına rağmen ürüne ulaşmakta zorluk çektiklerini anlattı.

Peki, kıtlık mı var, yoksa stokçuluk mu söz konusu?

Bu soruyu Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak’a sordum.

Yanıtı netti:

Şekerin fiyatının yükselmesinin ana nedeni girdi maliyetlerindeki fahiş artış…

Şeker var ancak fiyat artırılmaya çalışıldığı için fırsatçılık yapılıyor…

Toptancılar, zam yapmak için piyasaya şeker sunmaktan imtina ediyor.

Stokçuluk başını almış başını gidiyor…

Bu nedenle şeker bulmakta güçlük çeken tatlıcıların Ramazan ayı öncesinde sıkıntısı büyüyor.

Kamu kuruluşu Türkşeker’e ait 15, özel şirketlerin 13, kooperatiflerin de 6 şeker fabrikası mevcut.

Necip Daş, sorunlarını dile getirmek için Ankara’da Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ Genel Müdürü Mücahit Alkan’la bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yapılan toplantıda küçük esnafa yardımcı olunması istendi.

Ancak Daş’ın ilettiğine göre görüşme esnaf açısından pek olumlu geçmedi.

Zira Alkan, şu anda direkt olarak marketlerin raflarına çalıştıklarını kaydetti.

Buradaki amaç şüphesiz ki halkın şekere ulaşmada sıkıntı yaşamaması.

Daş, “Toptancıdan değil, doğrudan fabrikadan şeker almak istiyoruz. Artan maliyete dayanmamız mümkün değil. Zam şöyle dursun, bu yüksek fiyatlarla bile ürün bulmakta güçlük çekiyoruz. Daha önce esnafa direkt satışla destek olunuyordu. Şu anda böyle bir çalışmanın mümkün olmayacağı söylendi” dedi.

Türkşeker, özel şirketlere göre yüzde 80 oranında daha ucuz şeker satıyor.

Haliyle herkes ürünü Türkşeker’den almak istiyor ancak kamu fabrikaları taleplerin tamamını karşılayamıyor.

Yine yaklaşık olarak belirtmek gerekirse…

18 kiloluk bir teneke ayçiçek yağı 850 lira, 50 kiloluk unun çuvalı 500-600 lira civarında.

Şekerin fiyatı da ortada…

Esnaf, önlem alınmazsa içinde şeker barındıran her ürüne Ramazan öncesinde büyük oranda zam gelmesi kaçınılmaz diyor.

Vatandaşın alım gücünün her geçen gün biraz daha düştüğünü hesaba katarsak yetkililerin şeker stokçularına karşı derhal harekete geçmesi gerekiyor.

YURT DIŞINA ÇIKMAK ARTIK DAHA PAHALI

Yükselen döviz kuru karşısında Türk Lirası’nın sürekli değer kaybetmesi…

Pasaport ücretleri…

Vize maliyetleri…

Fiyatı devamlı artan uçak biletleri derken bir zam da yurt dışına çıkış harcına geldi!

Cumhurbaşkanı Kararı ile 50 liralık bedel yüzde 200 oranında artırılarak 150 liraya yükseltildi.

Sene olmuş 2022…

Bir ülkenin, vatandaşından yurt dışına çıkıyor diye fahiş zamlı harç talep etmesi, bu durumun olağan bulunması çağın ruhuna uygun mu?

Seyahat özgürlüğü maddi açıdan daha fazla kısıtlanmamalı.

Aksine kolaylaştırılmalı.

Harcın makul tutulması gerekirken yüzde 200 zamlanması normal karşılanmamalı.

Öte yandan sosyal medyada yurt dışına çıkış için ücret ödenen tek ülkenin Türkiye olduğu şeklinde yayılan bilgilerin doğru olmadığını da aktaralım.

Zira pek çok ülkede benzer uygulamalar var.

Ayrıca vergi benzeri uygulama bulunan ülkelerin çoğu yalnızca vatandaşlarından değil, o ülkeye girip çıkan herkesten para almakta.