Bugün size biraz Sayıştay raporlarından bahsedeceğim.

Öncelikle geçtiğimiz hafta haberlerde de yer alan ihaleleri hatırlatarak başlayalım.

Daha sonra yeni bazı bulgular paylaşalım.

Sayıştay’ın 2021 yılına ilişkin denetim raporuna göre; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Elektronik Kamu Alımları Platformu’na (EKAP) toplamda 9 ihalenin bilgilerini aktarmadı.

Yani şeffaf davranılmadı.

O 9 ihale arasında “Bursa Emek Şehir Hastanesi Metro Hattı” da yer aldı.

Bakanlık, bulguyla ilgili Sayıştay’a verdiği yanıtta, “İhaleye ilişkin sonuç ilamının yayınlanmamış olmasının ihalede izlenen sürecin şeffaflığına ve mevzuat ilkelerine zeval getirmediği, yalnızca sonuçlanmış sözleşme bilgilerinin EKAP platformu üzerinden görünür durumda olmaması sonucunu doğurduğu” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Sayıştay, “Kamu alımlarında saydamlık ve kamuoyu denetimi ilkelerini tesis etmek üzere söz konusu alımlara ilişkin ihale sonuç formlarının EKAP üzerinden gönderilerek ihale ilan sonuçlarının bu sistem üzerinden görüntülenebilmesinin sağlanması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Emek’ten Bursa Şehir Hastanesi’ne yapılacak metro hattı için diğer kentlerdeki emsal örneklere göre, 600 milyon TL daha fazla ödeme yapılacağını açıklamıştı.

Şeffaflık sorunu ve fazla ödeme iddiaları kafa karıştırıcı.

Kamu kaynakları mevzuata uygun mu harcandı?

Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gelirsek…

14’üncü Bursa Bölge Müdürlüğü’nce tamamlanan işlerde proje sonunda yükleniciye hazırlatılması gereken nihai (as-built) projelerin hazırlatılmadığı ortaya çıktı.

Yine aynı müdürlükle ilgili şu ifadeler kullanıldı:

“14’üncü Bursa Bölge Müdürlüğünce gerçekleştirilen Dursunbey-Harmancık-Tavşanlı Yolu, İznik Çevre Yolu ve Savaştepe-Balıkesir Yolu işlerinde, Binder tabakası yapılmasının üzerinden iki sezon geçmesine rağmen aşınma tabakası ile kaplanmadığı ve bu durumun Karayolları Teknik Şartnamesine aykırı olduğu görülmüştür. Kamu idaresi tarafından bulgu konusu hususa iştirak edilmiş olup takibinin yapıldığı ifade edilmiştir.”

Bahsi geçen husus, Karayolları Genel Müdürlüğü 2020 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da yer almıştı.

Buna rağmen aynı durumun 2021 yılında da devam etmesi ihmalkarlığın âdeta ilanı!

Sayıştay, “Açıklanan hususun yol kalite ve güvenliğini de etkilediği değerlendirildiğinde İdarece tüm işlerde üstyapı katmanlarının anılan Şartname’de belirtilen süre içerisinde yapılmasının sağlanması gerekmektedir” uyarısını yaptı.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde (DSİ) ise Sayıştay’ın “Yapım işlerinin sözleşme ve şartname hükümlerine uygunluğunun ispatı ve kamu kaynaklarının mevzuata uygun şekilde harcandığının gösterilmesi açısından kesin kabul işlemlerinin yapılması zorunlu olup, idarelerin takdirinde olan bir husus değildir. Bu nedenle ilgili işlere ait kesin kabul işlemlerinin ivedilikle yapılması gerektiği değerlendirilmektedir” tespiti dikkat çekti.

DSİ’nin kesin kabulü yapılmayan işleri arasında Bursa’da geçici kabulleri 2018’de yapılan Büyükorhan Durhasan Göleti Sulaması, İnegöl Alangünü Göleti Sulaması, Büyükorhan Ericek Göleti Sulaması da sıralandı.

“Kesin kabul yapılmadığı sürece yapım işi tamamlanmış sayılamayacağı gibi yapılan işin fen ve sanat kurallarına

uygunluğundan da bahsedilemez” hükmü ortadayken…

Aradan seneler geçmesine karşın aralarında Bursa’dan da işlerin yer aldığı çok sayıda projede kesin kabul işleminin neden yapılmadığı sorgulanmalı.

İşin mevzuata uygun yapılmamasından kaynaklanan herhangi bir bozukluk veya geçici kabulden sonra ortaya çıkan kusurlar mı var?

Araştırılmalı.

Bursa’da ‘yetkili’ olmayan ‘yetkili servis’ oyunu

Huawei, dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı ve dünyanın ikinci en büyük akıllı telefon üreticisi.

170’ten fazla ülkede 194.000 kişiyi istihdam eden şirket; Avrupa, Asya ve Afrika’da birçok ülkede pazar lideri.

Çin’deki teknolojik yükselmeden rahatsızlık duyan ABD’nin kara listesine girdikten sonra yaptırımlarla ağır yara alsa da Türkiye’de de hâlâ çokça tercih edilen markalardan biri.

Bu girizgahı Yazı İşleri Müdürümüz Selami Şahin’in şirketle ilgili deneyimlediği şaşırtıcı satış sonrası destek sürecinin hikâyesini sizlerle paylaşmak için yaptım.

Zira bir uyarıda bulunmamız gerektiği kanısına vardık.

Neden derseniz anlatalım…

Az önce bahsettiğimiz niteliklere sahip şirketin Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’da bir yetkili servisi yok!

Telefonunuzla ilgili sorun yaşadınız diyelim.

Servise götürmeniz gerekiyor…

İnternette arama yaptığınızda karşınıza çıkan ve Huawei Yetkili Servisi olduğunu iddia eden yerlerin hiçbiri yetkili servis değil.

Ancak sözde yetkili servislere gittiğinizde her yerde Huawei logoları görüyorsunuz.

Doldurmanız istenen formlar da son derece profesyonel şekilde, resmî servis diliyle hazırlanmış.

Birileri koskoca firmanın adına sahte yetkili servis hizmeti veriyor.

Telefonunuzu yetkili servis diyerek, şirketin kurumsallığına güvenip teslim ediyorsunuz…

Farkında olmadan cihazınızın içindeki tüm şahsi bilgilerinizi ateşe atıyorsunuz!

Artık telefonunuzdaki veriler mi ele geçiriliyor yoksa bazı değerli parçalar mı sökülüyor hâliyle bilemiyorsunuz!

Yazı İşleri Müdürümüz, telefonu ikinci kez arızalanınca Huawei’yi arayarak öğrenmiş Bursa’da yetkili bir servislerinin bulunmadığını…

Birilerinin şehirde kendi adlarını kullanarak yetkili servisçilik oynamasını umursayan olmamış.

En azından biz uyaralım.

Bursa’da Huawei telefonunuzun başına bir şey gelirse, yetkili servis hizmeti almak için cihazınızı kargo ile şehir dışına göndermeniz gerekiyormuş.

Huawei, kendi ismiyle yetkili servis hizmeti verenlere ses çıkarmıyor anlaşılan; o nedenle bilgilerinizin çalınmaması ve cihazınıza ekstra zarar gelmemesi için yetkili olmayan yetkili servislerden uzak durun diyerek yazıyı noktalayalım.