Nilüfer Belediyesi’nin hemen yanında otopark olarak kullanılan maliye hazinesine ait ticaret alanının dün satıldığını öğrendim.

İhsaniye mahallesi Emniyet caddesinde bulunan 7936 ada 2 parseldeki yeri bir firma 60 milyon lira civarında bedel ödeyerek almış.

Bu firmanın kim olduğunu dün öğrenemedim ama araştırmaya devam ediyorum.

Umarım Bursa’dan bir firmadır!

İddiaya göre bölgeyle ilgili plan değişikliği daha meclisten geçmeden 13 katlı inşaat projesi de hazırlanmış.

Herhâlde belirli bağlantılar şimdiden sağlanmış.

Aksi takdirde 13 katlı 3 kütleden oluşan bir proje oluşturulmazdı.

Bursa’da kamuya ait yerlerin satışı son dönemde gördüğünüz gibi iyice hızlandı.

Kupon arsaları alan firmalar ise nedense hep aynı.

Peki, tüm bu olup bitenden haberiniz var mı?

Bursa’nın en gözde yerleri sessiz sedasız satılıyor.

Kamuoyunun bilgisi dahi olmuyor.

Çünkü toplumun satılan yerlerle ilgili refleks göstermesi, farklı taleplerin gündeme getirilmesi istenmiyor.

Yaklaşık 7 bin metrekarelik ticaret alanı…

Nilüfer Belediyesi’nin hemen dibinde…

13 katlı inşaat projesi de cepte!

Zorlanıyorsanız normaldir rantın boyutunu tasavvur etmekte!

Bursa her zaman dediğimiz gibi bu kadar sahipsiz olmamalı.

Maliye hazinesine ait yer, kentin bir lobisi olsaydı farklı şekilde kullanılamaz mıydı?

İktidar satışı yapıyor tamam da muhalefetin sesi neden hiç duyulmuyor?

Yoksa Nilüfer Belediyesi’ni gölgede bırakacak 13 katlı inşaat normal mi karşılanıyor?

Belediye meclisindeki süreci merakla bekliyoruz.

Alanla ilgili yapılacak düzenleme onaylanacak mı?

13 katlı binalar dikilecek mi?

Bu alanla ilgili taleplere kim, ne diyecek?

Dikkatle takip edeceğiz…

VALİ CANBOLAT TALİMAT VERDİ: BURSA’DA KAYIT PARASI SORUŞTURMASI

Dünkü yazımızda gündeme getirmiştik…

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in “Tüm kamuoyuna deklare ettik, tüm illerimizde il müdürlerimizi alarm durumuna getirdik. Kesinlikle okula kayıtlarda bağış alınmayacak” açıklamasına karşın Bursa’daki bazı okullardan gelen kayıt parası şikâyetleri artmıştı.

Bilhassa kimi devlet okullarının özelleri aratmayacak bedeller talep ettiğine yönelik iddialar CİMER’e de yollanmıştı.

Bir velinin şu serzenişine de yer vermiştik:

“Sözde rakam vermiyorlar ama 5 bin lira vereyim dediğimde 5 bin lira ile şansınız sıfır dediler. 8.500 lira vereyim dediğimde bile rakamı az buldular. Çocuğumun notunu hiç soran bile olmadı. Okulun, benim çocuğumun eğitim hakkını sırf paramız yok diye elinden almaya hakkı var mı?”

Yazının yayınlanmasının ardından Bursa Valisi Yakup Canbolat, Kovid-19 tedavisinde olmasına karşın konuyu hemen incelemeye aldı.

İl Millî Eğitim Müdürlüğü’ndeki ilgililere soruşturma talimatı verdi.

Duyarlılık gösteren Vali Canbolat’a teşekkür ediyoruz.

Başlatılan soruşturmanın ardından Bursa’da kayıt parası ile ilgili yaşanan sıkıntıların kısa sürede aşılacağını düşünüyoruz.

SEÇİMDEN ÖNCE MEZARLAR YİNE MEŞRULAŞTIRILMAMALI

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 23. yıl dönümünde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu (Bursa İKK) tarafından düzenlenen toplantıya katıldım dün.

TMMOB Bursa İKK Sekreteri, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, çok önemli açıklamalar yaptı.

Felaketlerin yıl dönümlerinde hep bilindik sözleri tekrar eden ancak somut hiçbir adım atmayan yerel siyasi yöneticilerin uyarıları dikkate almasını artık beklemiyorum.

Yine de Şimşek’in açıklamalarından bazı bölümleri sizlere aktarmak istiyorum.

Hazır seçim de kapıdayken, bilimin ışığında ilerlemeyi taahhüt eden ve onları tercih eden birileri çıkabilir çünkü.

Şimşek’in önemli açıklamalarından bazıları şöyle:

“Devlet tüm yurttaşlara eşit, sağlıklı, güvenlikli yaşama koşullarında nitelikli yaşam çevreleri sağlamakla yükümlüdür.

Salgın, afet ve kriz koşullarında başarılı iyileşme süreçleri için alınacak önlemlerin bilimsel ilkeler ve gerçeklerle, toplum yararı gözetilerek oluşturulması; afet yönetimi hakkında geliştirilecek politikaların bilim insanlarının, meslek odalarının, akademik kuruluşların ve ilgili uzmanlıkların dikkate alınarak oluşturulması zorunludur.

Bugüne kadar pek çok yurttaşın hayatına mal olmuş ve olmaya devam eden, büyük yıkımlara ve kayıplara sebep olan rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikaları terk edilmelidir.

Bölgesel ve kentsel ölçekte ‘sakınım planları’ hazırlanmalıdır. Ülke genelindeki yapılar incelenmeli, riskli yapılar tespit edilmeli ve güvenli hale getirilmelidir.

Uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. Tüm yaşam alanlarımız bilimin ve teknolojinin rehberliğinde, insanların ihtiyaçları doğrultusunda ve doğayla barışık biçimde yapılandırılmalıdır.

Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir.”

Şirin Rodoplu Şimşek, mezarları meşrulaştıran imar affı uygulamasına seçim öncesi bir kez daha gidilmemesini umduklarını da sözlerine ekledi.