2023’te Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine gidilecek.
2000 sonrasında doğan 6 milyon civarında seçmenin oyu seçimin seyrini şüphesiz ki doğrudan etkileyecek.
Yaklaşık 4 milyon 776 bin kişiden oluşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) sandık tercihi de belirleyici rol üstlenecek.
EYT’lilerin çocuklarının 2023’te oy kullanacağı hesaba katıldığında kitlenin etki gücü hayli genişliyor.
Bu bağlamda partilerin önümüzdeki süreçte yüksek enflasyon ve sığınmacı meselesi kadar EYT’lilerle ilgili yaklaşımı da daha fazla önem kazanıyor.
İşte böyle bir tabloda İstanbul Maltepe yine büyük mitinge ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin en aktif sivil toplum kuruluşlarından Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak’la sohbet ederken 2019’da iki milyona yakın insanın toplandığı mitinge bu sene 15 Mayıs’ta 5 milyon kişinin katılmasını beklediklerini söyledi.
Şöyle devam etti:
“Valiliğin prosedürü gereği mitingin 15 Mayıs’ta yapılıp yapılmayacağına ilişkin karar iki-üç gün içinde verilecek ancak önceki tecrübemiz gereği söyleyebilirim hiçbir aksilik yok. 15 Mayıs’ta mitingi yapacağız.”
Katılımın bu kadar yüksek beklenmesinin nedeni mağduriyetlerin katlanması.
Özüpak, “Aylık Bağlama Oranları, stajyer ve çırakların ilk işe başlama tarihleriyle ilgili sorun, genel sağlık sigortası problemi, emeklilerin durumu… Toplumun mağdur tüm kesimlerini davet ettik. Gelin, birlikte haykıralım dedik. 2019’la kıyaslarsak ülkemizdeki ekonomik şartlar negatif yönde arttı. İşçi, emekli kesiminin gasp edilen hakları 3’se, 5’e çıktı” görüşünde.
Maltepe’deki büyük mitinge iktidardan muhalefete tüm siyasi partilerin temsilcileri davet edildi.
Mitinge muhalefet partilerinin genel başkan düzeyinde katılım göstermesi bekleniyor.
EYT’liler bilhassa iktidar tarafından artık seçim malzemesi olarak kullanılmak istemediklerini de özellikle kaydediyor.
Gönül Boran Özüpak, “İktidara talip olan muhalefet elbette vaat verebilir. Ancak iktidar partisi mağduriyeti çözeceğiz, edeceğiz diyemez. İktidarın sürüncemeye bırakma lüksü yok. Çünkü iktidarsınız. İsterseniz düzenlemeyi bir gecede çıkarabilirsiniz. Ancak şu ana kadar çeşitli formüller masaya getirildi. 2022 yılı sonuna kadar açıklama yapacağız şeklindeki sözler birer oyalama taktiği. Zaten biz formüllere de açık değiliz” diyor.
Yeni formüller anayasal hakkın mağduriyetini ortadan kaldırmıyor, eşitlikten de mahrum bırakıyor.
4447 sayılı kanunun geriye doğru işletilmesinin iptal edilmesi sorunun çözümünün tek formülü olarak gösteriliyor.
Yani aslında sadece kazanılmış hakkın verilmesi isteniyor.
Ekonomi, sığınmacı meselesi ve EYT’lilerin hak talebi…
2023 seçiminin seyrini bu üç ana konu başlığı belirleyecek gibi.
400 BİN FİDE İLE YARATILAN FARKINDALIK
Pandemide evde farklılık arayışı ve sağlıklı beslenme amacıyla yaygınlaşmaya başlamıştı.
Konutlarda sebze-meyve yetiştirme trendi, tezgahlardaki fiyatların kontrolden çıkmasıyla son dönemde farklı bir boyut kazandı.
Artık balkonlar sadece hobi için değil zorunluluktan bostan halini aldı.
Fidelere bireysel talep yüzde 200 oranında arttı.
Gıda krizini derinden hissettiğimiz günlerden geçerken Nilüfer Belediyesi bu sene de Halk Evi önünde ücretsiz fide dağıtımına başladı.
12 Mayıs’a kadar 400 bin adet domates, biber ve patlıcan fidesi dağıtılacak.
Nilüfer Belediyesi’nin fide dağıtımı etkinliğinin amacı ekonomik kaygılarla sağlıklı beslenmekten vazgeçmek zorunda kalan vatandaşlara destek olmak.
Bu etkinliğin ekonomik yönü kadar sosyal tarafını da önemsiyorum.
Her şeyi her saniye çılgınlar gibi tüketirken üretimden hızla uzaklaşıyoruz.
Tarıma da her geçen gün biraz daha yabancılaşıyoruz.
Böyle davranarak çok uluslu sömürücü şirketlerin ekmeğine yağ sürerken bol katkı maddeli ve yetersiz besleniyor, hem paramızdan hem de sağlığımızdan oluyoruz.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de ifade ettiği gibi fide dağıtımı etkinliği sayesinde çocukların balkonda da olsa üretmenin farkındalığını yakalaması, ilaçsız sebze-meyveleri dalından koparıp yemenin tadına varması ayrıca anlamlı.