Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Temmuz’da gerçekleştireceği Bursa ziyareti hatırlarsanız iptal edilmişti.

Çeşitli iddialar dile getirilse de program, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlık sorunları nedeniyle gerçekleşmemişti.

Eğer gerçekleşseydi Erdoğan, Gökdere Meydanı’nda halka seslenecekti.

Mitingden önce ise Bursa ziyaretinin en önemli ayaklarından birini oluşturacak ekonomi programı gerçekleştirilecekti.

Edindiğim bilgiye göre iptal edilen mitingin ve diğer etkinliklerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa süre içinde Bursa’ya 3 kez gelebilir.

İlk ziyaretin 17 Eylül’de yapılması planlanıyor.

Bilgiyi teyit etmek için AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ı aradım.

Başkan Gürkan, yaptığımız görüşmede, “Ön taslak programda Cumhurbaşkanı’mızın, 17 Eylül’de Bursa’ya gelebileceği ifade edildi. Cumhurbaşkanı’mız 29 Eylül’de Dünya Göçebe Oyunları’na katılmak üzere İznik’te olacak, 29 Ekim’de ise TOGG’un fabrika açılışı ve ilk üretim aracının banttan inme törenine katılmak için Gemlik’e gelecek” dedi.

Peki, 17 Eylül’de ne olacak derseniz temmuzda iptal edilen Bursa programının gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Program hayata geçerse, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın artık bir kent geleneği haline gelen ekonomiye değer katanlar ödül töreninde “Bursa Büyürse, Türkiye Büyür” inancıyla çalışmalarını sürdüren sektör ve ihracat liderleri ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alacak.

Son 1 yılda imza atılan yeni yatırımların toplu açılışını da yapacak Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Gökdere’de Bursalılara seslenecek.

Altını çizmekte fayda var, bahsettiğimiz ön taslak program.

17 Eylül tarihi değişebilir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de kentin kurtuluşunun 100. yılı olan 11 Eylül’de Gökdere’de yapacağı mitingi hesaba katarsak seçim öncesinde Cumhur İttifakı’nın Bursa’da çalışmalarını yoğunlaştırdığını ifade edebiliriz.

ET VE SÜT KRİZİ KAPIDA!

Dün, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak’ın siyah incirde yaşanan sıkıntıya dair tespitlerini aktarmış ve bugün sütteki problemlere değineceğimizi ifade etmiştik.

Çakmak, görüşmemizin ardından yolladığı açıklamada şunları kaydetti:

“Mayıs ayından bu yana gerçekleşen yüksek enflasyon ve bunun sonucu olarak yem ve diğer girdi maliyetlerine gelen artışlara karşın çiğ süt fiyatlarında artış yapılmamıştır. Süt üreticisi artan maliyetler karşısında zarar etmeye başladığı için dişi hayvanlarını kesime göndermeye başlamıştır. TÜİK tarafından açıklanan  istatistiklere göre Mayıs ayında 891 bin 709 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Haziran ayında %4,5 azalarak 851 bin 309 ton oldu. TÜİK tarafından yayınlanan bu istatistik de dişi hayvan kesimini doğrulamaktadır.”

Şöyle devam etti:

“Unutmayalım ki dişi hayvanın kesime gitmesi et krizine de neden olacaktır. Süt hayvancılığında buzağının erkeği besiye ayrılırken, dişisi süt üretimi için yetiştirilir. Dişi inek kesilirse et üretiminin de kaynağı yok olacağından et üretiminde de kriz kaçınılmaz olacaktır. Hayvancılıkta tehlike sinyalleri çalarken, “çiğ süte zam yapılırsa, yeme de zam yapılır” mantığıyla hareket etmeye devam edilir ve çiğ süt üreticisi daha fazla baskı altına alınırsa Türkiye’de çok yakın zamanda süt ve dolayısıyla et kriziyle karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır.”

Peki, kapıdaki krizi önlemek için ne yapılmalı?

Ulusal Süt Konseyi’nin  acilen toplanıp, Ağustos ayı maliyetlerini de hesaba katarak çiğ süt referans fiyatlarını revize etmesi ve bu yeni fiyatın süt ve süt ürünleri aracılığıyla tüketiciye olumsuz yansımaması için bakanlık tarafından verilen çiğ süt priminin  2 lira civarına çıkarılması gerekiyor.

Elbette Bakanlık tarafından verilecek desteğin aylık olarak düzenli bir şekilde süt üreticisine ödenmesi de büyük önem taşıyor.

Çiğ sütün tavsiye edilen referans fiyatının şu an 20 kuruşluk devlet desteği ile birlikte litre başına 7 lira 70 kuruş olduğunu hatırlatalım.

HİSARCIKLIOĞLU, VALİ CANBOLAT İÇİN NE DEDİ?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Bursa ziyareti kapsamında, Türkiye’deki oda ve borsa başkanlarının, Türkiye’nin ilk uzay temalı eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’ndeki (GUHEM) buluşmasını biz de takip ettik.

Hisarcıkloğlu, “GUHEM müthiş bir vizyonun eseri” dediği konuşmasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ve Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı’ya özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti.

Gemlik, İnegöl, İznik, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Orhangazi ve Yenişehir’de 7 yeni okul daha yapacaklarını müjdeledi.

TOGG’u önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağımız için yerli otomobile ve diğer detaylara bugün açıkçası fazla değinmek istemiyorum.

Sadece Bursa Valisi Yakup Canbolat’a ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Zira Hisarcıkloğlu da konuşmasında öyle yaptı.

Canbolat’tan övgü dolu sözlerle bahseden TOBB Başkanı, “Bursalılar böyle bir Vali’ye sahip olduğunuz için çok şanslısınız. Bursa gibi bir şehre de böyle bir Vali yakışırdı” dedi.

Vali Canbolat’ın Konya’da görev yaptığı dönemden beri kamu-özel sektör ilişkisini hep hassasiyetle takip ettiğini söyledi.

Zaten salt istemeyiz yaklaşımı ile hareket etmek, Türkiye’nin ekonomik hedefleri ortadayken özel sektörü görmezden gelmek günümüz gerçekleri ile artık örtüşmüyor.

Bu bağlamda kaymakamların dahi özel sektörle iletişiminin kuvvetlenmesi için girişimlerde bulunan Vali Canbolat’ın sanayi kenti Bursa’da da yaklaşımları kıymetli görülüyor.

Şehrin büyümesi için yeni üretim planlamalarının konuşulduğu günlerden geçerken yine siyaset üstü bir perspektifle hareket eden Vali Canbolat’ın sorumluluk üstlenmesi takdirle karşılanıyor.