Güneydoğu Asya’dan Uzak Doğu’ya…

Karayipler’den Kafkaslar ile Balkanlar’a…

Afrika’dan Güney, Kuzey Amerika’ya…

Avrupa’dan Orta Doğu’ya kadar uzanan etkileyici bir musiki yolculuğunu Bursa’da deneyimlemenin mümkün olduğunu biliyor muydunuz?

Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nde dünyanın farklı kültürlerine ait çalgılar yer alıyor.

Rusya’dan Balalayka, Ukrayna’dan Bandura, Hindistan’dan Şehnay, İran’dan Düzele, Fas’tan Bendir, İskoçya’dan Gayda, İrlanda’dan Kelt Kavalı…

İnsanlığın değişik müzik geleneklerine ait 200’den fazla enstrüman, etnik köken ve milliyetlerden bağımsız olarak kültürel, coğrafi çerçevelerle ayrılmış 13 adada konumlandırılmış.

Her bir adanın sahne şeklinde tasarlandığı müzede elbette Türkiye’ye ait enstrümanlar da var.

Kabak Kemane, Erbane, Kudüm, Dilli Kaval, Divan Bağlama, Süpürde Ney, Sipsi bunlardan sadece birkaçı…

Aralarında en ilginci ise şüphesiz “Zenne Udu”…

1916 yapımı ud dönemin en tanınmış lutiyelerinden Arşak Köseyan’a ait.

Kasa kısmı kadınların daha rahat çalabilmesi için dar tutulan Zenne Udu; Türk müziğinin kozmopolit yapısının anlamlı bir yansıması.

Enstrümanlar müzedeki adalara icracı tarafından çalış pozisyonuna göre yerleştirilmiş.

QR kod sistemi ile interaktif şekilde çalgıların ses örneklerine ulaşılabiliyor.

Geleneksel çalınma şekilleri görülebiliyor.

Müze koleksiyonu Hüseyin Parkan Sanlıkol’un kişisel ve mesleki seyahatleri sırasında gittiği ülkelerden edindiği enstrümanların bağışları doğrultusunda oluşturulmuş.

BAŞKAN’DAN EYLÜLDE YENİDEN DÜZENLENECEK MÜJDESİ

Kültürlerarası bir platform işlevi gören müzede dinleti alanı da yer alıyor.

Düzenlenen mini konserlerle farklı tınıların ritmine kapılıp hayatın boğucu karmaşasından arınılabiliyor.

Biz de perşembe gecesi “Müzik Hasadı”nın “Mahsul”ünü dinleme fırsatını bulduk.

Bu neyin hasadı, mahsulü diyecek olursanız hatırlatalım…

Nilüfer Belediyesi, genç caz müzisyenlerini desteklemek, onları üretime teşvik ederek ilk kayıt deneyimlerini yaşatmak amacıyla “Müzik Hasadı” temasıyla 6.’sını gerçekleştirdiği Uluslararası Caz Tatili Festivali kapsamında müzik dünyasına yeni bir albüm kazandırmıştı.

Türkiye’nin önemli caz müzisyenlerinin de yer aldığı Space Goats prodüksiyon danışmanlığında, üniversiteler aracılığı ile çıkılan açık çağrıya çok sayıda genç caz müzisyeni başvuru yapmıştı.

Değerlendirmeler sonucu seçilen 7 parça, “Mahsul” adı verilen albümde yerini aldı.

İşte perşembe gecesi o “Mahsul”ün lansmanı vardı.

Albümde “Bazı Cümleler” parçasıyla yer alan Bursalı müzisyen Saynur Eren hoş sesiyle dinleyenlere keyifli bir caz akşamı yaşatmayı başardı.

Spotify, Apple Music gibi dijital müzik platformlarında yerini alan Mahsul albümünü dinlemenizi öneririm.

Yalnız uyarayım; Oğlak’ın “Kırıldığımda Anladım”ının bağımlısı olabilirsiniz.

“Bazı Cümleler”in de…

“Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar.”

Nietzsche’ye atıf yaparak “Çok şükür ki müziğin sesini duyuyoruz ve o sesle hep birlikte dans etmek istiyoruz” diyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sanatı desteklemeyi sürdüreceklerini kaydetti.

Erdem’le sohbetimizde pandemi nedeniyle iki yıldır yapılamayan Türkiye’de marka olmayı başarmış Nilüfer Müzik Festivali’nin eylül ayında yeniden düzenleneceğini öğrenmek sevincimizi artırdı.

RAMAZANDA ACI FATURA

Müziğin büyüsünün verdiği keyif uzun sürmedi ne yazık ki…

1 Nisan’a şaka gibi ama ne yazık ki gerçek zamlarla merhaba dedik.

Konutlarda kullanılan doğal gazın birim fiyatında yüzde 35, elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın birim fiyatında yüzde 44,30, elektrik üretimi dışında kullanılan doğal gazın birim fiyatında ise yüzde 50 artış yapıldı.

Kışın çetin döneminin geride kalmasından ötürü konutlardaki artışın acı faturası şu an için belki çok fark edilmeyecek.

Ancak sanayiye gelen zammı herkes iliklerine kadar hissedecek.

Sanayide kullanılan elektriğin fiyatına da 1 Nisan itibarıyla yüzde 20 zam geldiğini hatırlatalım.

Paranın değerini en şiddetli şekilde yitirdiği hiperenflasyonla ramazana merhaba denilmesi hepimiz için ekonomik bağlamda çok daha kötü günlerin habercisi.