Kentin seçkin lokasyonlarında yer alan, en uygun daire fiyatının 3 milyonu geçtiği lüks sitelerde yaşanılan sıkıntılar bitmek bilmiyor.
Sorunun ana kaynağında ise konutların tamamen rant odaklı üretilmesi yatıyor.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 29.05.2015 tarih 1122 sayılı kararı ile 17 ilçeye ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları’na “Riskli Bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması halinde 0.50’ye kadar emsal artışı yapılabilir” şeklindeki plan notu ilavesinin ceremesini Bursa daha çok çekeceğe benziyor.
Söz konusu düzenleme ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı alınmamış, şu anda da beton sevdalısı bir Büyükşehir Belediye Başkanı görevde olsaydı şehrin geleceği acaba nasıl şekillenirdi diye insan düşünmeden edemiyor.
Zira mevcut binalarda ne altyapının yeterliliği hesaba katıldı, ne de ortaya çıkacak nüfus artışı…
Trafiği zaten düşünen hiç bulunmadı!
İşin kötü yanı kentin canına okuyan blokları dikenlerin inşaat kalitesi de asla sorgulanmadı.
Binalar yeterli denetlemeye tabi tutulmadı.
Cumartesi gece boyu etkili olan şiddetli yağışın ardından kameralara yansıyan manzaraları hatırladınız mı?
Bursa’da milyonluk konutların satıldığı mahalleler sular altında kaldı.
O bölgelerdeki siteleri de su bastı.
Sabah yola çıkmak için otoparka inenler neye uğradıklarını şaşırdı.
Dizlerine kadar ulaşan su birikintileri, biz nerede yaşıyoruzu bir kez daha sorgulattı.
5 yılın ardından dış cepheleri dökülmeye başlayan, sürekli otoparktaki boruları patlayan sitelerde oturmak ne kadar ayrıcalıklı!
Yazıdaki fotoğraf sadece bir örnek…
Pek çok sitede benzer sorunlara rastlanıyor.
Son yağmurda BUSKİ’nin altyapısının patladığı söyleniyor.
Patlar tabii ki!
Siz zamanında altyapı yatırımından önce, mevcuda kaldırabileceğinin 10 misli yüklenirseniz patlar…
Plan değişiklikleriyle işlenen kent suçlarının bedelini önümüzdeki yıllarda çok daha ağır ödeyeceğimiz bir gerçek.
O sözde yenilenen binaların hepsi tekrar dönüşecek.
Altyapı için şehrin en pahalı yerlerinin kazılması gerekecek.
Birilerinin doymamasının bedelini tüm kent üstlenecek.
BURSA’NIN 60 YILLIK COŞKUSU KENTİN AYNI ZAMANDA GURURU
Piyanonun tuşlarına her dokunduğunda adeta kendinden geçti.
5 yıllık sahne arasının acısını çıkarıyor gibiydi.
Hünerlerini cömertçe sergiledi.
İzleyicileri kelimenin tam anlamıyla büyüledi.
‘Anadolu’dan giriş yaptı, ilk eserlerinden ‘Gözyaşı’ ile devam etti.
‘Sarı Zeybek’ ve ‘Cumhuriyet’te, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ekranlara yansıyan görüntüleri eşliğinde duyguları perçinledi.
‘Ayla’daki anlar ise anlatılmaz yaşanır türdendi…
Türkiye’nin en uzun soluklu etkinliği 60. Uluslararası Bursa Festivali, ünlü piyanist ve besteci Fahir Atakoğlu ve Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın konseri ile sanatseverlere merhaba dedi.
Bu etkinliğin 1962’den beri sürdürülmesi kentin mayasında kültür ve sanata verilen değerin net göstergesi.
Genel anlamda sanatsal etkinlikler bağlamında şehir adına çok eksikliğimiz yok mu?
Şüphesiz ki mevcut.
Ancak hamurumuzda Uluslararası Bursa Festivali gibi bir değerimiz de var.
Kıymetini bilmek, yaşatmak, yaşatanları takdir etmek gerekiyor.
Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da ifade ettiği gibi şehirler kültür ve sanatla can buluyor.
Bursa’nın önde gelen şirketlerinin festivale destek vererek sorumluluk üstlenmesi şüphesiz ki çok kıymetli.
Şehirle aidiyet duygusunu kültür ve sanatı kollayarak pekiştirmeleri kayda değer değil mi?
Zaten bu nedenle Başkan Aktaş ile Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı Başkanı (BKSTV) Sadi Etkeser, Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda düzenlenen festivalin tüm katılımcılarına sahnede tek tek teşekkür etti.
Destekçilere plaket takdim edildi.
Bizler de festivalin en büyük destekçisi Büyükşehir Belediyesi’ne, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, sponsorlara duyarlılıkları için teşekkür ederken, dev organizasyonun kusursuz şekilde gerçekleşmesi için büyük çaba sarf eden Genel Sekreter Fehim Ferik başta olmak üzere BKSTV’nin tüm emekçilerini kutluyoruz.