Yaman Kaya
Yaman Kaya
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa’da sürücü kursları iflasın eşiğinde! Çoğu satılığa çıkarıldı, ara zam bekleniyor

Köşe Yazısını Dinle

Yüksek enflasyon hayatın her alanında kendini hissettiriyor.

Ürünlerin fiyatlarının günlük şekilde yukarı yönlü güncellenmesi sıradan hâle geldi.

Keza hizmetlerin de…

Sürücü kursları, olumsuz ekonomik şartlardan en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor.

Bursa’da birçoğu şu anda satılık vaziyette.

Zira akaryakıta gelen, artık fahiş kelimesinin ifade etmekte yetersiz kaldığı zamlarla sürekli zarar ediyorlar.

Senede bir kez belirlenen tarife nedeniyle müşkül durumda bulunduklarını dile getiriyorlar.

Sektör temsilcileri, ara zam beklediklerini kaydediyor.

Şu anda B sınıfı ehliyet için ödenen taban ücret 2.903 lira.

Yılbaşından önce bu bedel 2.010 liraydı.

Yani yaklaşık yüzde 44 oranında zam yapıldı.

Aynı periyotta akaryakıt fiyatları ise 13 lira seviyesinden 25 liranın üzerine çıktı.

Yüzde 100’e yakın artış sürücü kurslarının da hesaplarına darbe vurdu.

Geçmişte sürücü kursu ücreti ile bir asgari ücret arasındaki makas çok açılmıyordu.

Geçen sene kurs ücreti 2.010 lirayken asgari ücret 2.825 liraydı.

2020’ye bakarsak…

Kurs ücreti 1.814 lirayken asgari ücret 2 bin 324 liraydı.

Bu sene asgari ücret 4.253 lira.

Kurs ücreti ise 2.903 lira.

Üstüne akaryakıta gelen zamlar da ortada…

Bursa’daki bir sürücü kursunun yetkilisi, yaptığımız görüşmede, “İflasın eşiğindeyiz. Bizim 3 tane sürücü kursumuz vardı. İkisini sattık zaten. Elimizde bir tane kaldı. Bunu da satılığa çıkardık. Acilen ara zam yapılmasını istiyoruz. Federasyonumuz taban fiyatın temmuz ayında 3.500 lira üzerinde olması gerektiğini ilgililere iletti. Ancak bize göre minimum 4.000 lira olmalı” dedi.

Sektör temsilcileri, temmuzda bir ara zam gelmesine kesin gözüyle bakıyor.

Bakalım süreç nasıl seyredecek…

BURSA’DA KESİNTİLER YİNE ARTTI

Yaza merhaba dedik.

Kesintilere de…

Bursa’da bir klasik halini alan elektrik kesintilerinde yazın gözlenen artış bu sene de hız kesmeyecek gibi gözüküyor.

Şehir merkezindeki kesintiler evlerdeki cihazlara zarar verirken, esnafı da mağdur ediyor.

Son olarak Özlüce’de geçtiğimiz günlerde meydana kesintinin çok sayıda dairenin trafosuna zarar verdiğini öğrendim.

Yayınlanan planlı kesinti listeleri o kadar uzun ki vatandaşın takip etmesi kolay değil.

Bu ekonomik zorlukta, yurttaşa bir de kesinti kaynaklı ekstra masraf çıkarılması da kabul edilebilir değil.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Isparta’daki elektrik kesintileriyle ilgili mesken abonelerine 109 TL, diğer abone gruplarına ise bağlantı anlaşma gücüne bağlı olarak 1.307 TL’ye kadar değişen tutarlarda olmak üzere toplamda 15 milyon 583 bin 459 TL ödenmesine karar vermişti.

Dağıtım şirketine kesilen, takdiri hak eden rekor düzeyde bir cezaydı bu.

Aslında yaptırımlar kesintinin büyüklüğüne ya da kamuoyundaki yankısına göre uygulanmamalı.

Herhangi bir yerde küçük bir bölgeyi etkileyen kesinti de yaşanmış olabilir.

Vatandaş zarara uğratılmış ise her koşulda bedeli ödetilmelidir.

Bursa’da enerji yetersizliği mi var yoksa yatırımdan kaynaklı mı bir sıkıntı söz konusu öncelikle bu konu açıklığa kavuşturulmalı.

Ardından da gerekli adımlar ivedilikle atılmalı.

Bursa’da çok sayıda nakil hattının mahallelerin üzerinden geçtiği biliniyor.

Kente gösterilen ilgi ve vizyon trafoları boyamanın ötesine geçmeli, elde edilen kârlar biraz da yatırıma dönüşmeli düşüncesindeyiz.

SOSYAL MEDYA FAŞİZMİ HIZ KESMİYOR

Süreç; oyun oynarken ünlenen birileri, Z Kuşağı’na yaranmak isteyen siyasiler tarafından adam yerine koyulunca başladı.

Bunlar kimdir, bilgi birikimleri, geçmişleri nedir diye bakılmadı.

Sadece takipçi sayıları baz alındı.

Canlı yayınlara çıkıldı.

Genç seçmenleri yönlendirebileceklerine, onlara şirin gözükünce oy kazanılabileceğine inanıldı.

Siyasette ilke ve ideal temelinde ilerlenmeyince, sosyal medyadaki palyatif popülerliğe verilen prim bumerang etkisi yarattı.

İlk dönemde toplanan alkışlar, beğeniler, yüceltilmeler yerini faşizan söylemlere bıraktı.

Siyasilerin ise nobranlıklara karşı dik durmaktan çekinen, acınası görünümü şaşırtıcı.

Bahsettiğimiz tipler son dönemde istediği belediye başkanlarını galiz sözler ve küfürlerle terörist ilan edebilecek düzeyde zıvanadan çıktı.

Her şeyden önce net olarak ifade etmek gerekirse sosyal medyanın özgürlüğüne asla dokunulmamalı.

Bu konu apayrı.

Özgürlüğe darbe vuracak girişimlerle fikir hürriyetinin zedelenmesine yol açılmamalı.

Öte yandan siyasiler sosyal medyanın rüzgarından bu kadar korkmamalı.

‘Linç yeriz’ düşüncesiyle hareket edilirse bir arpa boyu yol alınamayacağı, Z Kuşağı’nın da bir-iki kişinin söylemi ile hareket etmeyeceği unutulmamalı.

Gençlerin popüler olanı izlemeleri, sandıkta onlar ne derse yapacakları anlamına gelmiyor.

Siyasilerin kimler tarafından fonlandığı belli olan kişilere karşı artık mesafeli ve dik durmaları gerekiyor.

Yoksa açıkçası rezil olunuyor.

HİZMET EKSİKLİĞİNDE TEK SUÇLU İKTİDAR MI?

Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da, çok partili döneme geçildiğinden beri hep aynı dünya görüşünü savunan partilere sürekli rekor düzeyde oy veren bölgeler mevcut.

Parti isimleri değişse de bu bölgelerin desteklediği ideoloji sürekli iktidarda.

Ancak ilçelerin gelişmişlik sıralarına baktığınızda bahsettiğimiz yerler hep son sıralarda.

Uzunca süredir hep iktidarın yanındalar…

Ancak yolları bile yok mesela…

Onlarca yıldır hizmet alamayan yöre halkı seçim zamanı yine aynı ideolojiye oy veriyorsa sızlanmaya hakkı var mı?

Elbette var.

Ancak iktidarın da sizi çantada keklik görüp hizmet sunmama hakkı var (!) işte gördüğünüz gibi…

Odalarda değişim rüzgarı eserken, birliklerde senelerdir süren egemenlikler sona ererken; dernek düzeyinde dahi değişimden ürküp, bir uyarı mesajı vermekten çekinenler hizmeti daha çok beklerler…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X