Karacabey’de kurulan Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nden (TEKNOSAB) Mudanya’ya doğru uzanan hat boyunca bir emlak ofisine dönüştürülen çok sayıda konteynere rastlanılıyor.

Her yerde satılık arazi ilanları yer alıyor.

Mahalle statüsüne kavuşan köylerde emlakçı enflasyonu dikkat çekiyor.

TEKNOSAB’ın kurulma aşamasından önce ve sonra çevresi zaten yeterince değerlenmişti.

Peki, bu son hareketliliğin sebebi ne derseniz yeni bir kent modeli oluşturulmuş.

TEKNOSAB’dan sonra Ketendere’de daha önce gündeme gelen Ro-Ro limanı projesinin hayata geçirileceği, bölgenin tamamının şehirleşeceği söyleniyor.

Bazı haritalar dahi hazırlanmış.

Araziler bu şekilde pazarlanmaya başlanmış.

Çayönü, Söğütpınar gözde yerler arasındaymış.

Sektör yetkilileriyle konuşup, geçmişi incelediğinizde bölgenin kentleşeceğini ifade etmek sürpriz olmaz.

Ancak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var.

Evvela söz konusu coğrafyada sayısız zeytin ağacı bulunuyor.

Nilüfer Çayı, Bursa şehir merkezini geçtikten sonra Dereçavuş mahallesi sınırlarına ulaştığı andan itibaren menderesler oluşturuyor.

Yatağını düzlüklerle genişleterek akışına devam ediyor.

Bölgede eğim az.

Dolayısıyla ıslah yapmak güç.

Çayın alanı daraltılırsa debi fazla gelecek.

Suyu tahliye etmek zorlaşacak.

Taşkınlara davetiye çıkarılacak.

Bölgede atılacak her adımın üzerinde titizlikle durmak gerekiyor.

İşte tam da bu noktada mekânsal planlamanın önemi ortaya çıkıyor.

Doğru alanlar yaratılmaz ise zeytinlikler yok olmakla kalmayacak.

Aynı zamanda ciddi afet riskleri de gün yüzüne çıkacak.

Her yer kontrolsüz şekilde yapılaşacak.

Gerçi kaçağın ödüllendirildiği ülkede neyin kaygısını taşıyorsunuz derseniz o ayrı bir tartışma konusu!

OY SEVDASI: RUHSAT ŞARTI KALDIRILDI!

Torbadan örtülü imar affı da çıktı.

Meclise sunulan 57 maddelik kanun teklifinde 31 Aralık 2021 tarihinden önce yapılmış inşaatlarda, elektrik ve su aboneliği için ruhsat alma ve ruhsata göre yapma şartı kaldırıldı!

Yani kent suçları yine meşrulaştırıldı.

Kaçak yapıların önü bir kez daha açıldı.

Plan, düzen, çevre, yargı kararları…

Hepsi devre dışı bırakıldı!

Şehirlere, doğaya, bir anlamda insanlığa hoyratlıklar yapanın yanına kâr kaldı.

Tüm değerlerin üzerindeki o dürtü her zamanki gibi öne çıktı:

Oy kaygısı!

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar, yaptığımız görüşmede, “Akılla hareket edersek bunların hiçbirini yaşamamamız gerekir aslında” dedi.

Şöyle devam etti:

“İmar ve iskanla ilgili her türlü affın, yasa dışı uygulamanın bizler karşısındayız. Bu sonuçta mühendislik hizmeti almayan yapıların yaygınlaşmasına vesile oluyor. Bizim temel amacımız güvenli yapılar üretmek. Ancak bu amaçtan hep uzaklaşıyoruz. Haliyle söz konusu tekliflere karşıyız, karşı duruyoruz.”

Müteahhit ruhsat almadan başlıyor işe.

Vatandaş daha başlangıçta giriyor inşaat projesine.

Kısa süre şantiye elektriği, suyu kullanıldıktan sonra çıkarılıyor bir düzenleme!

Aynı hikaye sürüyor biteviye.

Binaların güvenliği, modern şehircilik mi?

Hak getire!

ACEMLER PROJESİNE AKADEMİK İTİRAZ

Senelerdir uğraşılıyor.

Çözüm aranıyor.

Ancak trafiğin kalbi Acemler’deki düğüm bir türlü çözülemiyor.

Son olarak Odunluk, Dikkaldırım ve Beşevler yönünden gelen araçları, şehir merkezi yönüne bağlayacak kolda asfaltlama çalışmaları başladı.

Mudanya Kavşağı projesinin ikinci etabı kapsamında 220 metrelik köprü imalatı için 39 kiriş montajı yapılarak, bağlantı viyadüğü ile araçların Mudanya ve İzmir istikametine doğrudan geçişi hedefleniyor.

Bilim insanları ise bu çalışmanın bölgedeki yoğunluğu daha da artıracağını savunuyor.

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin konuyla ilgili bir basın açıklaması hazırlığında olduğunu öğrendik.

Trafik yükünün daha öne çekilmesinin doğuracağı sonuçlar yakında kamuoyu ile paylaşılacak.

BADEMLİ’DE SES İSYANI

İşletmeciler pandemide hayli zor günler geçirdi.

Ekonomik krizin zirveye ulaşması nedeniyle normalleşmede de işler bir türlü yoluna girmedi.

Hizmet ve eğlence sektörünün problemleri ciddi.

Bu nedenle sorunlarını sıklıkla dile getiriyoruz.

Yetkilileri çözüm bağlamında harekete geçmeye davet ediyoruz.

Yasaklara karşı çıkıyoruz.

Ancak mevcut durumu fırsatın ötesinde bir noktaya taşıyan işletmeleri uyarmak gerektiğine de inanıyoruz.

Son günlerde Bademli halkı gürültünün dozunun fazla şekilde kaçırılmasından aşırı rahatsız.

Bir mekanın her gün çok yüksek sesle müzik çalması vatandaşın tepkisini çekiyor.

İlgili mercilere konu aktarılsa da henüz çözüm alınamamış.

Ses konusunda hayli duyarlı olduğunu bildiğimiz yetkililere, mahallelinin şikayetini bir kez de biz buradan iletelim.

Konuyu takip etmeyi sürdüreceğimizi de ifade edelim.