Bursa Hurdacılar ve Geri Dönüşümcüler Odası’na kayıtlı 403 iş yeri mevcut.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlıysa 300 şirket var.

Gayriresmîlerle birlikte 1.500 iş yeri hurdacılık ve geri dönüşüm alanında faaliyet gösteriyor.

Kent genelinde yaklaşık 50 bin kişi geçimini bu sektörden sağlıyor.

En büyük sorunları ise toplu şekilde bulunabilecekleri bir “yer”lerinin olmaması.

Senelerdir talepleri karşılanmadığı için tarım alanlarında faaliyet göstermek zorunda kalıyorlar.

Bu durum Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ağır para cezalarıyla karşılaşmalarına yol açıyor.

Örnek vermek gerekirse 2015 yılında Nilüfer ilçesi Demirci mahallesindeki iş yerine tam 139 bin 503 lira ceza kesilmiş.

Müdürlüğün yaptırımı şüphesiz ki doğru.

Ancak ortada dikkat çekilmesi gereken başka bir durum da söz konusu.

Geri dönüşümcüler yıllardır sanayi sitesi şeklinde faaliyet göstermek için yetkililerle görüşüyor.

Şu anda Bursa’nın tamamında dağınık şekilde bulunan hurdacılar kentsel görünüm anlamında da hiç hoş olmayan manzaralara sebebiyet veriyor.

Aslında geri dönüşümcülerin devlet tarafından ciddi şekilde desteklenmesi gerekiyor.

Çünkü Türkiye’de sanayide ve inşaatta 30 milyon ton metal tüketimi oluyor.

Bu miktarın 10 milyon tonunu geri dönüşümcüler sağlıyor.

Geri kalan kısmın büyük bölümü ise ithal olarak geliyor!

Cari açığı kapatma hedefindeki Türkiye’nin yeni ekonomi modelinde geri dönüşüm sektörünün önemine bir de bu açıdan bakmak gerekiyor.

Ayrıca sektörün çevreyle ilgili üstlendiği misyon ülkemiz için paha biçilemez nitelikte.

Şu bilgiyi de paylaşıp Bursa’da yaşananları özetleyelim:

Türkiye’nin 75 ilinde geri dönüşümcülere devlet eliyle sanayi sitesi yapılıp veriliyor.

Sanayi kenti Bursa’da ise hurdacı ve geri dönüşümcülerin 1989’dan bu yana sürdürdükleri mücadele sonuç vermedi.

Bursa Hurdacılar ve Geri Dönüşümcüler Odası Başkan Yardımcısı Ertan Çoğul, “Büyükşehir Belediyesi’nin, Nilüfer Belediyesi’nin, dairelerin ve kurumların görüşlerine başvurduk. Kayapa için onay verilince kooperatif kurduk, üyelerimizden paralar topladık, yer alımlarına başladık. Yer alımlarına başladıktan sonra orada bir sirkülasyon oluştu, buraya ne yapılacak diye… Yer fiyatlarında çok büyük artışlar oldu. Biz de bu nedenle kamulaştırma için TOKİ’ye gittik” dedi.

TOKİ, protokol aşamasında “Ne amaçla yaptınız?” diyerek mahkeme bizim kamulaştırmamızı fesheder görüşünü dile getiriyor.

“Öncelikle kurumlara başvuruda bulunun, kurumların onayını aldıktan sonra nazım imar planını belediye lekelesin bu şekilde sanayi sitesi olarak kamulaştırmasını yaparız” denilince ilgili kurumlara başvuru süreci başlıyor.

14 kurumdan 13 tanesinin görüşleri olumlu geliyor.

Ancak Nilüfer Belediyesi geri dönüşümcülere hayır yanıtını veriyor.

Çoğul, “İki yılı aşkın süredir görüşme taleplerimiz geri çevriliyor. Oyalanıyoruz” diyor.

Oda yetkilileri tek engel olarak Nilüfer Belediyesi’nin kaldığını, olumlu bir yanıt gelmesi halinde sanayi sitesine kavuşacaklarını dile getirerek destek beklediklerini kaydediyor.

Konuyla ilgili olarak Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’le görüştüm.

“Vatandaşın hakkının korunması ile ilgili kaygılarım var” diyen Erdem, şunları söyledi: “TOKİ, kendisini hiçbir zaman riske atmıyor. Buradaki görevim Kayapa halkını korumak. Geri dönüşümcüler 120 dönüm alan aldılar. Başka hak sahipleri de var. Onlarla da görüşün ve bu işin içine dahil edin dedim. Vatandaşın malını ucuza alıp daha sonra büyük fiyatlarla satma gibi bir durumun oluşmamasını istiyoruz. Yöre halkıyla anlaşmaları gerekir.”

Başkan Erdem, hurdacı ve geri dönüşümcülerin tamamının buraya gelmesi koşuluyla projeyi desteklediğini ifade etti.

Ancak bu konuda da endişelerinin bulunduğunu belirtti.

Esas çekincesini ise “Bursa’da ikinci bir Çataltepe vakası yaşanmasın istiyorum. TOKİ, orada da devreye girmişti, seneler geçti ancak sonuç alınamadı, binlerce kişi mağdur edildi. Büyükşehir Belediyesi isterse resen bu konuyu halledebilir. İlgili bakanlık da devreye girebilir. Bizim şu an için olumsuz görüş vermemiz buna engel değil” sözleriyle dile getirdi.

Aslında Kayapa’daki sorun giderilmediği takdirde de ortaya yine Çataltepe’dekine benzer mağduriyetler çıkacak.

Zira bu kez geri dönüşümcüler maddi kayıplara uğrayacak.

Geçmişteki negatif örnekler kurumların topu birbirine atmasına sebebiyet veriyor, çözümsüzlük politikası izleniyor gibi gözüküyor.

MEMLEKET SEÇİME GİRECEK

“Büyük umutlarla kuruldu, seçime giremiyor şeklindeki haber başlıkları çok yanlış.”

Bu serzeniş Memleket Partisi Bursa İl Başkanı Güner Aklan’a ait.

Aklan’la Memleket Partisi’ndeki son gelişmeleri değerlendirirken söz seçime geldi.

“Bir siyasi partinin seçimlere girebilmesi için 3 şartı tamamlaması gerekiyor” ifadelerini kullanan Başkan Aklan, şöyle devam etti: “Birincisi Türkiye’nin illerinin yarısından bir fazlasında yani en az 41 ilde örgütlenmesini tamamlamış olması gerekiyor. Biz tamamladık mı tamamladık, bizim 61 ilde örgütlenmemiz var. İkinci şart da büyük kongresini Ankara’da yapmış olması gerekiyor. Biz bunu 18 Eylül 2021 tarihinde gerçekleştirdik. Yani ikinci şartımız da tamamlandı. Ama bir 3. şart arıyor siyasi partiler yasası diyor ki kongrenizden itibaren en az 6 geçmesi gerekir. 6 ay sonra yapılacak bir seçimde yer alabilirsiniz.”

Aklan “Biz de 18 Eylül’de yapmış olduğumuz için şimdi 6 aylık sürenin dolmasını bekliyoruz. Şubat ve Mart aylarında bir seçim beklenmiyor. Zaten ocak ayının da sonuna geldik. Dolayısıyla Mart ayından itibaren yapılacak her seçimde Memleket Partisi de yer alacaktır. En son kurulup da seçime giren en yeni parti biz olacağız” dedi.

Memleket Partisi yetkilileri, iktidarın ve ana muhalefetin, medyaları aracılığıyla kendileri hakkında negatif propaganda yaptıkları inancında.