Hayat pahalılığı uzun süredir vatandaşın bir numaralı gündem maddesi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2021’de yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 36,08, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 79,89 olarak gerçekleşmişti.

Yeni seneye de büyük enerji zamlarıyla merhaba denildi.

Asgari ücretteki artışın üretici fiyatlarına yansıması etiketlerde şimdiden kendini belli ediyor.

Öyle bir sürecin içindeyiz ki dolar yükselince gelen zamlar kur düştüğünde geri alınmıyor. 

Aksine gerileyen döviz yukarı yönlü hafif bir hareket yapsa karşımıza yeni bir fiyat artışı çıkartılıyor.

Fırsatçıların devreye girmesi ise vatandaşın işini daha da zorlaştıracağa benziyor.

Zira ticaretin içindeki oportünist yaklaşımlı kurumlar çeşitli bahanelerle üreticinin maliyetlerini katlamaya çalışıyor.

Adeta hiperenflasyon körükleniyor!

Nasıl mı?

Bursa’dan bir örnekle devam edelim:

İddiaya göre köklü araç kiralama firmalarından biri üç senelik sözleşmeyle verdiği otomobillerini geri çekmeye çalışıyor.

Çünkü aylık 3.000 lira ücretle kiralanan otomobillerin sözleşme bedeli 5.000 liraya çıkarılmak isteniyor.

Kiralayan firmalardan beş bin lirayı kabul etmeleri ya da araçları bırakmaları talep ediliyor.

Baktığınızda bu otomobiller sıfır kilometre değil.

3-4 yıllık arabalar…

Ortada imzalanmış bir sözleşme var.

Kur da 18 seviyesinden aşağıya inmişken, bu yaklaşım etik mi?

Akaryakıta bilindiği gibi ciddi zamlar geldi.

Şimdi üretici, bunun üzerine aracının kiralama bedeli de artarsa ne yapacak?

Maliyeti yükselince doğal olarak ürünlerini bir kez daha zamlayacak!

Olan yine vatandaşa olacak…

İçinde bulunduğumuz süreçte, vatandaşı darboğaza sürüklememek için fırsatçı hırslara yenilmeyerek ülke ekonomisinde hiperenflasyonu tetikleyebilecek adımlar atmaktan kaçınmak hayatidir.

İtidalli hareket etmek, ticarette söz sahibi olan herkesin görevidir.

Uzun, çok sayıda madde içeren sözleşmelerin açıklarından yararlanarak üreticiyi mağdur etmek kısa vadede kar sağlayabilir.

Gelecekte ise kaybettireceği kesindir.

Öte yandan bazı iş yeri sahiplerinin de kontrat süreleri dolmadan kiracılarını sıkıştırmaya başladığı gelen bilgiler arasında.

Bu noktada devletin şikayetleri titizlikle incelemesi, gerekirse eli maşalı tarafını devreye sokarak fırsatçılara göz açtırmaması gerekiyor.

HAL YOLU TEHLİKE DOLU!

Zorlu mesaileri çoğumuz uyurken başlıyor.

Bursa Hikmet Şahin Kent Hali esnafı gece 3’te işbaşı yapıyor.

En büyük sıkıntıları ise yollarının zifirî karanlık olması.

Büyük kamyonlarla taşımacılık yapılan bölgede aydınlatma direkleri bulunmuyor.

Karanlık nedeniyle araçlardan düşen sandıklar görülemiyor.

Yolçatı, Hal Yolu Caddesi’nde lambaların olmaması çok sayıda kazayı da beraberinde getiriyor.

Esnaf, aydınlığa kavuşmak istiyor.

Yetkililerin bu soruna kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz.

EYT’LİLER MEYDANLARA İNİYOR

Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) mücadelesi 20 yıldır devam ediyor.

Kazanılmış haklarını isteyen, sayısı milyonu aşan EYT’liler yarın bir kez daha meydanlara iniyor.

CHP İl Başkanlıkları ve CHP Emek Büroları’nın organizasyonuyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklamaları düzenlenecek.

“EYT’LİLER lütuf değil, kazanılmış haklarını istiyor” denilecek.

Bursa’daki organizasyon saat 14.00’te Kent Meydanı’nda gerçekleştirilecek.