İran asıllı hayırsever Türk işadamı Reza Zarrab‘ın, ailesiyle birlikte tatil için gittiği ABD’nin Miami kentinde önce gözaltına alınıp, ardından tutuklanarak cezaevine konmasının yankıları sürüyor.
Türkiye’deki 17/25 Aralık rüşvet soruşturmalarında da adı gündeme gelen Zarrab hakkında çok ciddi suçlamalar, iddialar yazılıp söyleniyor medyada…
Kaç yıl hapis yatacağını hesaplayanlar bile var…
Bu suçlamalara karşı 4 Nisan‘daki mahkemede, kendisini nasıl savunacağı da merak konusu…
İster misin;
Çok sevdiği sanatçı eşi Ebru Gündeş’in şarkılarıyla cevap vererek dumura uğratsın ABD yargısını ve dünya medyasını!
Onlar, o şaşkınlıkla şarkı sözlerindeki şifreleri çözene kadar Zarrab beraat eder!
Nasıl yapacak bunu?
Çok kolay…
*
“Uluslararası altın kaçakçılığı mı yapıyorsun?” diye sorduklarında hemen mırıldansın şu şarkıyı:
“Anlatamam görmen lazım
Bana geri dönmen lazım
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım!”
*
“Sahte şirketlerle kara para mı aklıyordun?” sorusuna da patlatsın hemen o şarkıyı
“Çingenem çingenem
Kara gözlü çingenem
Aşkınla tutuştum
Yandım çingenem!”
*
“Anlat bakalım, ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu nasıl deldin?” şeklindeki soru gelirse, onun da şarkısı hazır:
“Bir devir bitti kabul edelim
Niye bunu görmezden gelelim
Hadi söyle bizde bilelim
Beni sana kim unutturuyor!”
*
“Türkiye’deki bürokratik işlerini kolayca çözmek için rüşvet filan verdin mi? Türkiye’de kimlerle ortaksın?” sorusu da çıkabilir, bu tehlikeli soruyu da şu şarkıyla savuşturabilir:
“Aldırma deli gönlüm
Giden gitsin
Sen şarkılar söyle içinden boş ver!”
*
Kamuoyunun da en çok merak ettiği, “Eşinin sanatçı kaprislerinden bıkıp, ABD’ye gözaltına alınma ihtimalini bile bile mi gitti?” sorusunu, mahkeme heyeti de sorabilir…
O soruya giden güzel bir Ebru Gündeş şarkısı var aklımda:
“Fırtınalar koparsa kopsun
Sürüklesin ikimizi
Arzular tutuştursun bizi
Razıyım sonum seninle olsun!”
Dokunma-tik Vekiller!
TBMM gündemine her hizmet döneminde geliyor ‘dokunulmazlık’ konusu…
Tartışma hep aynı:
“Milletvekiline nasıl dokunulsun, ne kadar dokunulsun, neresine dokunulsun?”
Bir türlü karar verilemiyor dokunmanın sınırlarına…
Sonra sulandırılınca konu, vazgeçiliyor, öneri erteleniyor, bir sonraki seçim dönemine.
Siyasi partiler, ‘dokunulmazlıklar’ konusunda samimiyseler, yasaya filan gerek yok…
Önce;
Hakkında fezleke olan milletvekilini, davaları zaman aşımına uğrayana dek aday göstermesinler yeter!
Volkan…
Fenerbahçe kalecisi Volkan, A Milli Futbol Takımı, Avrupa Şampiyonası’na gitmeyi garantileyince, şimdi ağlanıp sızlanıyor…
“Milli Takıma çağırılırsam, seve seve giderim” demeçleri vererek Fatih Hoca‘ya selam çakıyor!
Kusura bakma Volkan kardeş!
Milli Takımın en hayati maçlarını oynadığı dönemde “tribünlerden küfür ettiler, oynamıyorum ben” diyerek, sahayı terk etmeden önce düşünecektin bunları…
O küfürlerin bin katını Fenerbahçe maçlarında da duyuyordun, niye o maçlarda böyle bir protesto yapmadın?
Fatih Hoca, medyanın gazına gelip de Volkan‘ı yeniden çağırdığı gün, sizi bilmem ama benim için Milli Takım’ın bittiği gündür!
Dünya şampiyonu olsa, izlemem!