İlk öneri TBMM Başkanı İsmail Kahraman‘dan geldi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da öneriye sıcak baktığını, son ABD gezisi sırasında açıkladı.

“Belediyelerde bir belediye meclisi üyesi istifa ya da ölüm ile ayrılması durumunda nasıl ki yedeği meclise geliyorsa, aynı şey parlamentolarda da yapılabilir” dedi.

 

*

 

Yedek vekillik konusuna bir destek de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan geldi.

”Zaman zaman dönem sonuna kadar 10-12 eksikle tamamlıyoruz Meclis’i. Yedekli bir seçim sistemini mutlaka kazandırmak lazım” açıklamasında bulundu.

Dün medyamızı ziyaret eden AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin‘e de sordum bu konu hakkındaki düşüncesini…

Şahin ise yedek vekilliğe pek sıcak bakmadığını, tartışılması gerektiğini söyledi.

 

*

 

Yedek vekillik deyince benim aklım futboldaki uygulamaya gitti…

Teknik direktör, maçtaki performansını beğenmediği futbolcuyu çıkarıp, yerine yedek kulübesinden bir futbolcuyu nasıl sokuyorsa, siyasi partilerdeki sistem de onun gibi olacak zannettim…

Yani, Genel Başkan, Meclis’teki performansını beğenmediği, davaya sadakatinden huylandığı, özel hayatına pek dikkat etmeyen milletvekilini, seçim bölgesine gönderip yerine yedek vekiller arasında en formda ve istekli olanı çağıracak Ankara’ya…

Meğer benim bu düşündüğüm gibi değilmiş yedek vekillik olayı…

 

*

 

Yedek listeye yazılanlar, bekleyeceklermiş asil vekillerin doğal (ölüm, istifa, mahkeme vb.) yollardan eksilmesini!

Başka partiye geçişler de sayılmıyor!

Diyelim ki, bir hizmet dönemi bitti bitiyor ama asil vekillerden eksilen yok?

Bu durumda yedek vekiller, listeyi eksiltmek amacıyla Allah korusun asil vekillere yönelik ya bir çılgınlık yapmaya, yaptırmaya kalkışırsa?

Olur mu olur, vekillik bu!

Riskli bir sistem ama olsun milli iradeye yedek soyunmakta şereftir…

Destekliyor ve yedek vekilliğe aday adaylığımı bugünden ilan ediyorum.

 

Dünya 5’ten büyüktür!

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda tarihi bir konuşma yaptı.

Suriye’den girdi FETÖ’den çıktı.

Hem nalına hem mıhına vurdu.

12 dakika ayrılmıştı kendisine tam 28 dakika konuştu.

Konuşmasının özeti:

“Dünya 5’ten büyüktür!”

Tayyip Bey, acı da olsa gerçekleri söylüyor da, BM’de dinleyenlerin kaçı bu matematik hesabını yapıyor?

Bırakın hesabı, on dakika gerçekleri dinlemeye bile tahammül edemiyorlar.

Beşe kadar saymasını seven, böylesi daha hesabına gelen ve “Bana dokunmayan maskeli beşler, çok yaşasın” diyen o kadar çok ülke vardı ki o salonda!

 

Telefon köpeği!

 

“Zenginin malı, fakirin çenesini yorar” sözünü hatırlatan bazı haberler vardır…

Alın size onlardan bir örnek…

Çin‘in en zengin işadamlarından birinin oğlu, köpeğine tam 8 adet piyasaya daha yeni yeni çıkmaya başlayan İphone7 marka cep telefonu almış!

Bu görgüsüzlüğünü tutmuş bir de sosyal medyadan paylaşmış, köpeğinin fotoğrafını koymuş aldığı telefonlarla birlikte!

Pirinç lapasıyla ömrünü geçiren Çinliler bu haberi okuduklarında ne düşündüler acaba?

Bizim kadar saydırmışlar mıdır?

 

Üşüten gerçek!

 

TÜİK verilerine göre;

Ülkemizde, sızdıran çatı, nemli duvarlar ve çürümüş pencere çerçeveli evlerde oturan nüfusun oranı yüzde 39‘muş!

Yürekler, gel de üşümesin bu kış!