Avatar
Selahattin Adıgüzeller
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Yağmura alışık ama rüzgardan korkardı baharlarım…

Renk renk uçurtmalarım vardı benim, ipsiz!

Umutlarıma bağlardım onları.

Umutlarım, pamuk ipliğinden ince.

Yarışırlardı masmavi bulutlarla. Rüzgarım olurdu mutluluk.

Hüzünlerimi takardım kuyruklarına…

Süzüle süzüle uçardı uçurtmalarım.

Ben uçurtmalarımdan önce havalanırdım.

Uçurtmalarım erik dalına, ben gökkuşağına takılır kalırdım…

Erik dalları rengarenk, gökkuşağım siyah-beyaz!

 

*

 

Yürek yürek sevdalarım vardı benim, isimsiz!

Gözlerime yazardım onları.

Gözlerim tek yapraklı çizgisiz defter…

Yarışırlardı büyük küçük harflerle. Ünlemim olurdu ayrılık!

Hayallerimden kenar süsü yapardım yanına…

Utana sıkıla şiirler yazardım.

Sevdalarım acılara, ben yalnızlıklara kapılırdım.

Acılarımı pişmanlık sarardı, yalnızlığımı yıldızsız geceler…

 

*

 

Çiçek çiçek baharlarım vardı benim, güneşsiz!

Gözyaşlarımla sulardım…

Çiçeklerim güz kokardı.

Baldan nefret eden arılar, gagasız kuşlar, kanatsız kelebekler dolanırdı gönül bahçemde.

Yağmurlara alışkındı ama rüzgarlardan çok korkardı baharlarım.

Ne zaman sert bir rüzgar esse, kapatırdı gönül bahçemin pencerelerini, hemen sobayı yakardı…

Kışı hatırlatan ne varsa içine atardı.

Kopuk takvim yaprakları, sararmış çiçeklerin yapraklarıyla ateş dansı yaparlardı…

İzlerken üşürdüm.

 

*

 

Cilt cilt kitaplarım vardı benim, resimsiz!

Satır satır okur ve her satırda, sanki bir şeyler arardım.

Sayfalar arasında saklanırdı aradığım. Son sayfasına kadar kovalardım onu.

Tam bulduğumu sandığımda biterdi kitap, bir başkasına koşardım.

Okuduğum romanların adları olmazdı, onları ben yazardım.

Bazen bir soru işaretinin, bazen boynu bükük bir noktalı virgülün peşine takılır, el ele paragraf paragraf dolaşırdık.

Güzel bir sözcük için koştururdum hayranı olduğum ünlü-ünsüz harflerin peşinden…

İlham kaynağım kururdu koşarken, tükenmez denilen o kalemler tükenirdi.

(Yazmışım Anısını Ben Bu Medyanın-2013 adlı kitabımdan…)

 

Okumakla geçen ömür!

 

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, kitap okuyanlar, okumayanlara göre daha uzun yaşıyormuş.

Günde en az yarım saat, haftada 3,5 saat kitap okuyanların, hiç okumayanlara göre en az iki yıl daha fazla yaşadıklarını tespit etmişler.

Fakat kitap okumanın yaşam süresine nasıl bir katkı koyduğu belirtilmemiş…

Bir de, ömrü uzayan vatandaşlar hangi tür kitapları, yazarları okumuşlar o da yok araştırmada…

Kitap okuyanların ömrü okumayanlara göre daha uzuyorsa, gazete okuyanların durumu ne?

Bence gazete okuru da en az on yıl fark atıyor okumayanlara…

Nereden mi biliyorum?

Canlı anket yaptım ben de, bizim gazetenin özellikle 9.ncu sayfasının okurlarıyla…

Oradan biliyorum!

 

Deplasman yasağı

 

TFF iki gün önce bir ayıba son verdi…

Süper Lig’deki takımların taraftarlarına deplasman yasağını kaldırdı…

Fakat, dün akşam Beşiktaş-Galatasaray arasında oynanan Süper Kupa maçı öncesi iki takımın taraftarları birbirine girmişler, hem de taşla, sopayla ve elde palalarla!

Üstelik maç Konya‘daydı!

İstanbul’da oynansa kimbilir ne olacaktı!

Demokrasi nöbetlerinde sergilediğimiz o birlik ve beraberliği, paylaşma ve dayanışma duygusunu sportif etkinliklerde sergileyememek ne kadar acı!

Formaları ayrı renkte olsa da, hepsinin armasındaki Türk bayrağı olduğunu ne zaman fark edeceğiz?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X