Sağlık Bakanlığı, başarılı doktorlarını devlette tutabilmek, özel hastanelere kaptırmamak için yeni çalışma başlatmış…
Demek ki performans sistemi de artık cazip gelmiyor kamuda çalışan doktorlara!
Peki Bakanlık neler yapacak doktorlarını elinde tutabilmek için?
Bu konuda uygulamaya sokmaya hazırlandıkları proje dikkat çekici…
Bonservis sistemi getiriyormuş!
*
Hani futbolcularda olduğu gibi, doktorların da bir bonservis bedeli olacakmış…
Özel hastanelere gitmek isteyenler, böylece bir gecede kurum değiştiremeyecekler…
Muhtemelen “Getir bonservis bedelini, öyle git!” diyecek Bakanlık…
Özel hastaneler transfer etmek istedikleri doktor için bonservis bedelini ödemek zorunda kalacaklar…
E haklılar, giderken yalnız gitmiyorlar ki, çoğu hastalarını da götürüyor yanında!
Bu da, kamu hastanelerinin döner sermayesinin dönüş hızını yavaşlatıyor haliyle!
*
Bildiğimiz kadarıyla;
Futbolcunun bonservis bedeli, yeteneklerine, yaşına, oynadığı alana ve maç performansına göre belirleniyor…
Aralarında halı saha maçı yaptırmayacaklarına göre…
Peki doktorun bonservisi nasıl belirlenecek?
Bakanlık, onun da formülünü bulmuş, karne hazırlayacakmış…
Baktıkları hasta sayısına, bu hastaların kaçının şifa bulup kaçının rahmetli olduğuna, koydukları teşhisin ve uyguladıkları tedavi yönteminin doğruluk oranlarına, yapılan ameliyatlara, yazılan ilaçlara, gösterdikleri mesleki gelişime, hasta ve yakınlarına karşı gösterdikleri ilgiye, bakılarak not verilecekmiş…
*
Bu kadarla kalsalar iyi…
Ayrıca;
Uzman doktorlar da her beş yılda bir sınavdan geçecekler…
Bu sınavdan başarıyla geçenler, Bakanlığın açtığı 5 yıldızlı şehir hastanelerinde görevlendirileceklermiş.
Bonservis uygulaması yürürlüğe girmeden, sağlık sektöründeki bomba transfer haberleri duyabiliriz!
Bonservisi elinde, steteskopu hastasının kalbinde olan doktorlar yaşadı!
Bursaspor’a kim gelsin?
– Filanca hoca gelsin…
– Yok be abicim o hasta Beşiktaşlı!
– Falanca gelsin…
– O da Fenerli!
– Öbürü gelsin…
– Olmaz, o da Cimbom’lu!
– Acaba onu mu getirsek…
– O gelecekse, Hamza Hoca’yı niye gönderdik?
– Bu gelsin…
– Bırak şu istikrarsız şovmeni!
– Şu gelsin…
– Şampiyon takımız, yakışmaz!
– Ya bu isme ne dersin?
– Çok para ister, kaprisli de…
– Peki kim gelsin kardeşim?
– İsmi önemli değil hem ucuz, hem kaliteli, takımı kafaya oynatacak deneyimli bir hoca gelsin yeter!
Promosyon
SGK, emekliye verilecek promosyonla ilgili olarak bankalarla yapacağı protokolü hazırlamış.
İmzalar yakında atılacak.
Fakat, önce açıklanan promosyon miktarı, ardından istenen ek şartlar emeklinin tadını kaçırmışa benziyor…
En az 3 yıl başka bankaya geçmeme şartı yetmezmiş gibi…
İki fatura için otomatik ödeme talimatı vermesi istenecekmiş emekliden, bir de kredili mevduat hesabı açması ya da bankanın bir kredi kartını alma zorunluluğu varmış şartlar arasında…
Dur bakalım daha neler çıkacak?
Unutkan…
Tam 38 bin banka hesabının 10 yılı geçtiği için zaman aşımına uğramış…
Hesabındaki parasını unutanlar arasında siyasi parti de varmış!
Acaba bu gönlü zengin unutkan partimiz hangisi?