Igor Ashurbeyli adlı Rus işadamı ve bilim insanı; geçen yıl dünyanın yörüngesinde 100 bin insanın yaşayabileceği bir uzay istasyonu kurmaya karar vermişti.

Uzay ülkesi diyordu projesine adını da Asgardia koymuştu.

Devlet statüsü kazanarak resmi uzay vatandaşlığı vermesini bile planlamış…

Bayrağı, anayasası, marşı da hazır…

Sadece hayatın ne zaman başlayacağı bilinmiyor!

 

*

 

Hayatın ne zaman başlayacağı bilinmemesine rağmen vatandaşlık için yüzbinlerce kişi başvurmuş Asgardia’ya…

Geçtiğimiz günlerde en fazla başvuru yapan ülkeler açıklandı…

İlk sırada Çin varmış…

32 bin Çinli uzay ülkesinin vatandaşı olabilmek için resmi talepte bulunmuş…

İkinci sırada kim mi var?

Türkiye!

Türk insanının gitmediği bir orası kalmıştı!

Şaka değil, ülkemizden de şu ana kadar tam 30 bin kişi müracaat etmiş Asgardia vatandaşlığına!

Az bir rakam değil!

 

*

 

Acaba neden böyle bir istekte bulundular?

Niye dünyadaki ülkeler dururken, hayat ve ulaşım garantisi olmayan bir uzay ülkesine gitmek istediler?

Sadece macera aramak için mi?

Ülkemizden, dünyadan bıktıkları ya da umudu kestikleri için mi?

Yoksa uzaya gidince oralarda ölmeyeceğini filan mı zannediyorlar?

Gidecekleri yeri, herkesin sevgi, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, güllük gülistanlık bir yer olarak mı düşünüyorlar?

 

*

 

Bu arada;

Ünlü İngiliz Fizikçi Stephen Hawking, Norveç’de katıldığı bir panelde yine aynı uyarısını yapmış…

“Bilim kurgu değil, fizik… Dünya’ya eninde sonunda asteroid çarpacak ve yaşanabilir olmaktan çıkacak dünyamız. Bir an önce uzayda koloniler kurmak için uygun gezegenler bulmalıyız” sözleriyle korkutmuş insanları…

Ne yapsak?

Biz de Asgardia vatandaşlığı için başvursak mı?

 

Tık’landıkça Tıp’lananlar!

 

Cezayir’de bir adam, iki yaşındaki çocuğunu  bir binanın 15.nci katından boşluğa doğru ayaklarından sarkıtarak fotoğrafını çekiyor…

Ve “bin beğeni gelmezse aşağı atarım” notu yazarak sosyal medyada paylaşıyor.

Neyse ki, polis çocuğu kurtarmış, sosyal medya manyağını da tutuklayıp cezaevine göndermişler.

Dünyanın her yerinden buna benzer ilginç haberler geliyor…

Sosyal medyada daha fazla ilgi çekmek için kimi kendi hayatını tehlikeye sokan görüntüler paylaşıyor kimi yakınlarının…

‘Beğen’ şıkkını ya kaldırmalı ya da yanına ‘saçmalama’ şıkkını da koymalı…

Tık’landıkça megalomanlaştırıyor insanları sosyal medya!

 

Atatürk Meydanı’na Bursaspor köşesi…

 

Atatürk Stadı’nın tamamen yıkılması, özellikle Bursasporlu taraftarların içinde bir burukluğa yol açmıştı.

Çünkü, tarihi ne maçlara, unutulmaz ne gollere tanık oldu o stadyumda…

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Süleyman Şahin‘in dün gazetemize yaptığı açıklamalar bu burukluğu bir nebze olsun giderecek nitelikteydi…

Meydanda bir Bursaspor Köşesi oluşturacaklarını belirtiyordu Şahin…

Bu anı köşesinde, Bursaspor’u kuran, şampiyonluk yaşatan ve değer katanlar yaşatılacakmış…

Bir diğer müjdesi de;

Futbol sahasının etrafındaki eski atletizm pisti, olimpik ölçülerde ve tartan zemin olarak yeniden düzenlenecekmiş…

Yani isteyen meydanda dinlenip, Bursasporla ilgili yeşil-beyaz anıları yad edecek, isteyen o pistte sporunu yapabilecek! 

Sevindim…