Avatar
Selahattin Adıgüzeller
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Su akar, Büyükşehir Belediyesi doldurur!

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin gerçekleştirmek istediği projelerden biri de, su dolum tesisiydi…

Evliya Çelebi ne demiş;

Velhasılı Bursa sudan ibaret”

Başkan Altepe de “Madem ki Bursa sudan ibaret, boşa akmasın, biz de o suyu şişeleyip, damacanaya koyup satalım” diyordu uzun zamandır…

Eh haksız da sayılmaz…

Bursa’nın içme suyu kaynaklarının başında Bursalı firma kalmadı, hemen hepsi yabancı!

Hep yabancılar mı kazansın, biraz da Büyükşehir Belediyesi kazansın…

Belediyelerin sosyal tesislerine satsa yeter!

 

*

 

BUSKİ tarafından yapılacak içme suyu dolum tesislerinin yeri hazırmış…

Kestel’in Gözede Köyü’nde, 90 bin metrekare üzerine en son teknoloji ile yapılması planlanan tesisin altı ayda bitirilmesi düşünülüyor…

İller Bankası’ndan alınacak kredi için de Recep Başkan’a kullanma yetkisi verildi…

Başkan oldukça iddialı…

Dünyanın en önemli su tesisi olacağını belirtiyor.

Muhalefet partilerin meclis üyeleri, tesisin yapımından ziyade kullanılması düşünülen kredi miktarını yüksek bulup, itiraz etmişler…

Benim de projeyle ilgili kafama takılan bazı sorular var…

 

*

 

Birincisi;

BUSKİ yıllardır “Bursa’da su çeşmeden içilir!” sloganını kullanıyor…

Peki, su dolum tesisi kurup, piyasaya damacana ve pet şişe suyu satmaya başlayınca, o slogan ne olacak?

Vatandaş, su dolu damacanaları gösterip, sormaz mı, “Hani Bursa’da su çeşmeden içilirdi?” diye…

Bu sloganı değiştirmek zorunda kalabilir BUSKİ…

Ya da çeşmeleri mühürlemek!

 

*

 

İkincisi;

BUSKİ‘nin şişeleyip satacağı suyun markası ne olacak?

İsmi belli mi?

Belli değilse, bu konuda bir isim yarışması açmayı düşünülüyor mu?

Düşünülüyorsa, benim de bir önerim var…

Fiyat politikası da önemli…

Konutlara verilen su fiyatını mı baz alacak BUSKİ yoksa piyasada satılan damaca ve şişelenmiş suların fiyatını mı?

Aralarındaki rekabet de, klor kokacak mı?

 

Kulak çınlamasına dikkat!

 

KBB Uzmanı Dr. Hüsamettin Olgun, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü‘nde, gazetecilere kulak çınlaması ve baş dönmesi rahatsızlıklarının nedenini, çarelerini anlattı.

Önemli hastalıkların ön habercisi olabiliyormuş kulak çınlama ve baş dönmesi…

Can kulağıyla dinlemiş meslektaşlarımız Dr. Olgun’u…

Gerçi, biz gazetecilerin kulaklarının çınlamadığı gün yoktur, hele ki kulaktan dolma bilgilerle haber ve yorum yaptıysa!

Okurlar, kızarıncaya kadar çınlatıyor kulakları…

Baş dönmesi de çok sık görülür bizim meslekte…

Fakat bizim ki ülke gündemi yüzünden olur genelde…

Bazen de, özel haber yapanların döner başları mutluluktan!

Hüsamettin Bey, bir sonraki seminerde burun ve boğaz konusunu da ele almalı…

Konuşurken burnu uzayan, boğazında kelimeleri dokuz boğum olan gazetecilerin sayısı da az değil!

 

Dedektif gibi!

 

Müge Anlı TV programında;

Programında, kayıp insanları bulunmasını, öldürülen kişilerin katillerinin ortaya çıkarılmasını sağlıyor…

Dedektif gibi maşallah!

Bugüne kadar sayısız faili meçhul dosyayı aydınlattı.

En son Manisa’da cinayete kurban minik kız çocuğunun katil zanlısını ortaya çıkardı…

Programında itiraf ettirdi hem de…

Acaba diyorum ki;

FETÖ’nün ortaya çıkarılmasıyla ilgili çalışmalara, Müge Anlı’yı da dahil mi etmeli?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X