FETÖ‘nün Bursa’dan topladığı ‘himmet’ gelirinin 750 milyon lira civarında olduğuna dair basında çıkan haberleri görünce, hatırladım o anekdotu…

15 Temmuz darbe girişiminden çok çok önceydi…

Hatta;

17-25 Aralık sürecinden bile…

Bir sohbet ortamında konu nereden geldiyse Fetullah Gülen’den açılınca, masada bulunan konuklardan biri, “Şu Fetullahçılar çok tehlikeli arkadaşlar!” dedi…

Konuğu tanımıyordum ama bizimle paylaştığı başından geçen burs olayı çok ilginçti…

 

*

 

İşyerine ziyaretine gelen sevdiği bir dostu, “Çok gariban bir öğrenci var. Fakat çok zeki. Var mı ona burs verecek bir okul, okusun hayatını kurtarsın” diye sorunca, “Ben cemaat okuluna her yıl nasılsa üç öğrenci için burs ücreti bağışlıyorum, birini o öğrenciye yöneltiriz. Merak etme” demiş…

Çok sevinmiş dostu…

Çocuğun ismini, adresini not etmiş…

Hiç vakit geçirmeden hemen okulu arayıp, yetkili kişiye durumu anlatmış…

“Size maddi durumu iyi olmayan bir öğrenci göndereceğim. Benim her yıl ödediğim üç burs kontenjanım var ya, bu yıl birini o öğrenciye vermek istiyorum” der demez, yetkili birden ses tonunu yükseltmiş:

“Öyle sizin veriyorum demenizle olmaz bu işler beyefendi! Bursu kime vereceğimize siz karışamazsınız. O bizim bileceğimiz iş! Size düşen sadece burs ücretlerini aksatmadan ödemenizdir!”

 

*

 

Bu sözler çok zoruna gitmiş haliyle konuğun…

“Ne demek karışamam! Benim kime burs verdiğimi, paramla hangi öğrencinin okuyacağını bilmek en doğal hakkım değil mi? Böyle bir saçmalık olur mu? O zaman sizin aldığınız bu paranın haraçtan ne farkı kalır?” diye sormuş…

Bakmış okulun yetkilisi hala göndereceği öğrenciye bursu kabul etmiyor…

“Madem öyle verdiğim bursları da şu an itibaren bitiriyorum. Benden eğitime katkı bu kadar!” diyerek, ödemeyi kesmiş…

O gariban çocuğu da başka bir okula kaydettirmişler.

Kimbilir benzeri olayı yaşayan kaç kişi vardır Bursa’da?

 

Şefin tavsiyesi mi kalbinizin sesi mi?

 

Türk Kardiyoloji Derneği, “Kalp Dostu Yemek Tarifleri” kitabı bastırmış…

Ücretsiz olarak hastalara dağıtılacak olan kitabın sloganı:

“Canınızın istediğini değil kalbinizin istediğini yiyin!”

Kitapta, sağlıklı yemek tariflerinin dışında kalp ve damar hastalıklarına karşı uyarıcı pratik bilgiler de varmış.

Kalbiniz yerine midenizin sesini dinlerseniz ne olur?

Hayatınız bypass olur!

Şefiniz gün gelir mönüde stent tavsiyesinde bulunur!

 

Bayramda gaza ve baza yüklenmeyelim!

 

Kurban Bayramı yaklaşırken, uyarılar da gelmeye başladı…

İlk uyarı;

Kurban keseceklere!

Kurbanı seçerken kurnaz celebin, keserken acemi kasabın, etini dağıtırken de nefsinizin kurbanı olmayın diyor uzmanlar!

İkinci uyarı;

Bayramlaşma veya tatil amacıyla uzun yola çıkacaklara!

Bayramda trafik kurbanı olmak istemeyenlere Bursa Şoförler Odası Başkanı Hasan Topçu‘nun uyarı sı çok önemli…

Son yıllarda meydana gelen trafik kazalarının oluş nedenleri arasında direksiyon başında cep telefonlarıyla konuşmanın ilk sıralarda çıktığını hatırlatmış Topçu...

“Elde cep telefonuyla araç kullanmanın, alkollü araç kullanmaktan hiç farkı yok!” diyor…

Aman gözünüzü seveyim, bayramda gaza ve baza dikkat edelim!

Yolculuk sırasında fazla yüklenmeyelim!