Avatar
Selahattin Adıgüzeller
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Selfie’nin ustasıyız, sosyal medyanın hastasıyız!

Nasıl ki tüfek icat oldu, mertlik bozuldu…

Akıllı cep telefonu icat olunca da, özel hayatımız sosyal medyanın kurbanı oldu!

Sosyal medyada bazen öyle fotoğraflar paylaşılıyor ki, insan gözlerine inanamıyor “bu kadarına da pes!” diyor…

Örneğin, hasta fotoğrafları!

 

*

 

Düşünebiliyor musunuz;

Hastanenin yoğun bakım servisinde canıyla uğraşan yakınının fotosunu çekip, paylaşanlar var…

Bakıyorsunuz fotoğrafa, hastanın her tarafında hortumlar, bilinci gitmiş, bakışları kaymış…

Ya da;

Her tarafı alçıda, ameliyattan yeni çıkmış, henüz narkozun etkisinden bile kurtulamamış…

Bekle iyileşsin, taburcu olsun öyle çek, kaçıyor mu facebook arkadaşların?

 

*

 

Artık, gazetelerde bile yer verilmiyor o fotoğraflara…

Üstelik, bildiğim kadarıyla hasta haklarına hatta insan haklarına aykırı…

Paylaşılması trajikomik, bu tür fotoğrafları beğenenlerin olması da ayrı bir trajikomik!

Yatağında ölümle pençeleşen bir hasta fotoğrafının nesini beğenirler?

Hayata tutunma azmini mi?

Tık’laydıkça şifa mı buluyorlar acaba?

Sosyal paylaşım sitelerinde ‘beğen’ bölümünün yanına ‘geçmiş olsun, acil şifalar” bölümü de şart!

En azından biz Türkler için konmalı!

 

*

 

Bir de kendisi hasta olup da, hasta yatağında veya acil serviste çektirdiği fotoğrafları paylaşanlar var…

Uzanmış sedyeye, kolunda serum, öyle selfie çekmiş:

Acildeyim. Dualarınızı eksik etmeyin!”

Duaya mı, ‘tık’lanmaya mı ihtiyacın var?

Çektirdiği akciğer filmini, emarını, doktorun yazdığı reçeteyi paylaşanlar…

Ameliyat yerini gösterenler…

Kan alan hemşire ile selfie yapanlar…

Allahtan ki, kalçadan iğne selfiesi yapıp, “acımadı ki!” diye paylaşan yok şimdilik!

 

*

 

Mümkünse üzüntülerimizi, acılarımızı yazılı, mutluluklarımızı, sevinçlerimizi görüntülü paylaşalım sosyal medyadan…

Sosunu çıkarmayalım sanal alemin!

Görmemişin cebi olmuş, çekmiş wi-fi’sini koparmış demesinler!

 

Bursa’nın sahilleri…

 

Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü, her ay sahillerimizden numune alıp ölçüm yapıyor…

Temmuz ayı ölçümlerinin de öncekiler gibi temiz çıkması sevindirici…

Gemlik ve Mudanya’da 9, Karacabey’de 3 ve İznik Gölü kıyısında 4 olmak üzere 24 kamp ve plajın tamamının suyu temiz çıkmış.

Arıtma tesisleri daha özenli çalıştırılsa, denetimlerdeki ciddiyet ve kararlılık tavizsiz devam ederse, iki üç yıla kalmaz, sahillerimizin suyu içilir bile!

Bursa’nın sahilleri, Ege’yi, Akdeniz’i aratmaz!

 

FETÖ uzmanları…

 

Hani yaşanan ciddi depremler sonrası, TV ekranları deprem uzmanlarından geçilmez ya…

15 Temmuz sonrası da ekranlar FETÖ uzmanlarından geçilmiyor!

Onları dinledikçe, tüylerimiz ürperiyor, ülkemizin atlattığı badireye şükrediyoruz.

TV programlarına katılanlar arasında, yıllarca bu örgütün içinde kalıp daha sonra ayrılan isimler de var, örgütün maddi-manevi mağdur ettiği makam mevki sahibi çok önemli isimler de…

Çoğu kitabını yazmış FETÖ’nün…

Yazdıklarına, anlattıklarına bakılırsa, örgütün tehlikeli fay hatlarını, buralarda biriken enerjiyi gösterip, uyarmışlar yazılarında…

Darbe resmen geliyorum demiş!

Keşke 15 Temmuz‘dan önce devletçe-milletçe önemseyip dinleseydik onları, yazdıkları kitapları okusaydık!

Bu kadar şaşırmaz, kandırılmazdık belki!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X