Nereden yazdım Bursa Seyyar Pazarcılar Odası’nın duvarında asılı eski yönetimden kalan o borç listesini…
Önce eski Başkan Bülent Gür’den itiraz etti…
İddiaların bir bölümünü bölümünü yazdım.
Bu kez de o açıklamalara yeni Başkan Refik Aksu’dan yalanlama geldi.
Dünkü medya ziyareti sırasında, Başkanvekili Ergin Birdal ile nasıl bir oda devraldıklarını ve şu ana kadar neler yaptıklarını belgeleriyle uzun uzun anlattı Başkan Aksu…
Neler mi dedi?
* Ben Bülent Gür’ün yönetiminde 2,5 değil sadece bir dönem bulundum. İkinci dönem seçildikten hemen sonra da istifa ettim.
* Eski yönetim genel kurulda ibra edilmedi. Geçirdikleri denetimin de müfettiş raporları henüz açıklanmadı.
* Oda’yı devraldığımızda kasası tamtakırdı ertesi gün alacaklılar kapımıza dayanmıştı. Çok şükür uyguladığımız tasarruf tedbirleri ve akıllı yönetimle borçların büyük bir bölümünü ödedik ve tarihinde ilk kez odamızı kara geçirdik.
* Odamıza ait çekicinin aküsü bile yoktu, otoparkta yatıyordu. Satarak aylık 15 bin lira tutarındaki şoför, yakıt, bakım, vergi gibi masraflarından kurtulduk. Çekici hizmetini şimdi dışarıdan çok daha ucuza alıyoruz.
* Eski yönetimin üç makam aracı vardı, ikisi perte çıkmış durumdaydı. Aynı durumdaki diğer araçları da satarak, geliriyle belediyelere olan icra aşamasındaki borçlarımızı ödedik. Belediye ve diğer kamu kurumlarıyla kopma noktasındaki ilişkilerimizi yeniden kurmayı başardık.
* Odamıza aldığımız makam aracı da son model değil 2015 modeldir.
* Bizi bu göreve layık gören üyelerimizin haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Pazaryerlerimizde ve çevresinde korsan tezgah açılmasına asla izin vermiyoruz. Halkımızın daha konforlu ve güvenli alışveriş yapabilmesi için çalışıyor, yerel yönetimlerle işbirliğimizi sürdürüyoruz.
NOT : Başkan Aksu, yalnız eski yönetimden yana değil sosyete pazarları ve Suriyeliler konusunda da çok dertliydi! O konuda anlattıklarını da başka bir gün yazarım. Eski-yeni yönetim arasındaki bu tartışmaya da artık son veriyorum!
‘Post it’ demiş de olabilir!
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, havaalanındaki VİP kapısından geçmesine izin vermeyen Ordu Valisi için ne dedi?
AK Partililer, ‘it’dediğinde ısrar ederken, CHP’liler ise İmamoğlu’nun “bu yaptığın basitlik!” dediğini ileri sürüyorlar.
Seçime kalmış şurada 3 gün, hala dedi-demedi tartışması sürüyor taraflar arasında ve medyada…
Bu polemiğe ben de bir iddia ile katılayım…
Ekrem Bey, o gün Ordu Valisi’nin adını not almak için çevresindekilerden post it denilen yapışkanlı not kağıdındanistemiş olabilir mi?
“Bana bir post it verin, Valinin adını tarihe not etmek istiyorum!” diye seslenirken, o hengamede ‘it’ hecesinde vurguyu daha yüksek sesle yaptığı da konuşuluyor…
İmar affının yan etkisi
İmar affı sayesinde devlet güzel para topladı ama bu af en çok belediyeleri vurdu.
Gel de af kapsamına giren o binaları ucuza kamulaştır, gel de kentsel dönüşüm yap artık!
Eskiden vatandaş binası kaçak diye kamulaştırılmasına, kentsel dönüşüm projelerine sıcak bakıyordu.
Şimdi cezasını ödeyip, tapusunu aldı, hukuken rahatladı, değil yıktırmak duvarına çivi bile çaktırmaz bundan böyle…
Yüksek kat yasağı geldiğinden beri zaten bir cazibesi kalmamıştı kentsel dönüşüm projelerinin, imar affı da üzerine tuz biber ekti.
Bundan böyle belediyeler ve müteahhitler bu tür projelere yanaşmaz hele vatandaş maketine bile dönüp bakmaz.
Ahmet Emin ERYILMAZ!
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden gönderilen etkinlik davetindeki zarfta, gazetemizin başyazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın soyadındaki bu farklılık dikkatimizi çekti…
Posta dağıtım şirketinden kaynaklı bir masum hataydı…
Biz de köşemizde yapıyoruz bazen…
“Gülme komşuna gelir başına! Sana da bir gün Selahattin Keligüzeller adıyla gelir bir zarf görürsün gününü!” dedi Ahmet Emin Abim…
Gülemedim de!