Avatar
Selahattin Adıgüzeller
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Mahalle kültürü, mantar kültürüne dönüşünce…

Henüz 10 yaşındaydı Ceylin

İzmir’de evlerinin önünde oynarken kaybolduğu, ardından kaçırıldığı haberi geldi önce…

Ailesi aramadık yer bırakmadı, televizyon kanallarına bile çıktılar küçük kızın bulunması için…

Hayatından endişe ediyorlardı…

Korktukları da başına geldi!

Güzel Ceylin, öldürülmüş olarak bulundu, hem de komşu evinde!

Kamuoyunda büyük nefret uyandıran bu acı olay, o klasik soruyu bir kez daha sordurdu:

“Biz böyle değildik! Ne oldu bize?”

 

*

 

Emekli olduktan sonra tüm zamanını biricik torununa adayan eski meslektaşım Meral Ögat, bu sorunun cevabını öyle güzel vermiş ki!

Mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri ve çocukluğumuzun dünyasına yönelik, sosyal medyadaki o harika paylaşımının özetini, ben de sizlerle paylaşmak istiyorum, yorumsuz…

 

“Sokaklarda koşturarak büyüdüm ben.

Bütün çocuklar öyleydik. Tüm kasaba bizimdi, bütün sokaklar…

Tüm evler bizimdi.

Komşu anneydi, komşu amca herkes…

Birbirimiz evindeydik hep. Komşuyduk biz, bir nevi akraba.

Hüseyin amcalardaysam ya da Saadet teyzelerdeysem, hiç merak etmezdi ailem…

Komşuysa tamamdı, dosttu, güvendi, sevgiydi, ödünç istenen bir fincan şeker, bir adet limondu bazen…

En çok da bir dilim salçalı ekmek…

Sonra…

Elbirliğiyle kaybettik masumiyetimizi. Ölen komşularımızla birlikte gömdük o güzel komşulukları da…

Önce ekmekler gitti, bir fincan şeker, bir limon…

Herkese açık olan kapılarımızı kapattık. Tanımaz olduk yan komşuyu…

Sokaklar karardı, çıkamaz olduk…

Cinsiyetimizi, dinimizi, milliyetimizi, memleketimizi sorgular olduk…

İnsani değerlerimizi yitirdik…

Ahlak parayla satın alınır oldu!

Ve maalesef canavarı biz yarattık, alkışlarla büyüttük.

Koruyamıyoruz şimdi ne kendimizi ne de evlatlarımızı…

Dolandık ahtapotun kirli kollarına, kaynayan kazandaki kurbağalar gibiyiz.

Biz yaşadık ama çocuklarımıza bırakamadık, elbirliği ile kirlettik dünyayı, kirli insanlar büyüttük içimizde…

Şimdi kimi kimden koruyacağız diye kara kara düşünüyoruz.”

 

Altepe’nin son vagon açıklaması…

 

* Bursaray’daki ‘kadınlara öncelikli vagon’ uygulaması, bir pembe vagon değildir! Şikayet eden hanım kardeşlerimize son vagonu kullanmalarını önerdik sadece… O vagona erkekler binemez demedik ki!

* Japonlar 10 yıldır ayrı vagon kullanıyor. ABD’de vatandaşın ayağını koyacağı yeri bile çiziyorlar metroda…

* Belediye otobüsünü tercih eden kadın yolcularımıza geceleri durak harici inip binme kolaylığı da getirdik…

* Uygulamanın, kentimizdeki Suriyelilerle bir ilgisi de yok! Burulaş Genel Müdürümüz Levent Bey’in söyleminde bir ifade yanlışlığı olmuş…

* Bursa yaşam kalitesi açısından dünyada ilk 20 şehir arasındadır! Tüm çabamız kalite sıralamasında daha yukarılara çıkmak!

 

Bursaspor’a Fransız!

 

Bursaspor’un gündemindeki yeni teknik direktör adayı:

Fransız Paul Le Guen

Gelir mi?

Gelirse iş yapar mı?

Kariyeri başarılarla dolu tanıdık bir hoca ama tek handikap, Türk futboluna Fransız oluşu!

Le Guen‘in gelmesi halinde, Bursaspor’un maçlarında spor medyasının atacağı başlıkları şimdiden görür gibiyim:

“Bursaspor 3 puana Fransız!”

“Yeşil Timsahlardan rakibine Fransız öpücüğü!”

“Le Guen, tribünlerin istifa çağrılarına Fransız kaldı!”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X