Ramazan Bayramının ertesi günü, Ulucami’nin tam karşısındaki Tahtakale Mahallesi’nde ilginç bir adli olay yaşandı.
Mülayim Hastürk adlı vatandaş arkadaşlarıyla kahvehanede oturmuş sohbet ederken, bir anda acı içinde masanın üzerine yığılıp kaldı.
Nereden atıldığı belli olmayan bir maganda kurşunuyla sırtından vurulan talihsiz adam, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
*
Aynı saatlerde bu kezNalbantoğlu’nda yol yürümekte olan Eren Barış Yüksel adlı vatandaş da, yine nereden geldiği belli olmayan serseri kurşunuyla, ayağından yaralandı.
Kimdi bu saldırganlar?
Nereden ateş ediyorlar?
Bilerek mi yoksa rastgele mi sıkıyorlardı silahı?
Bursalıları tedirgin eden iki olayda da kullanılan silahın aynı olduğunu belirleyen Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, lazer teknolojiyle önce silahın kullanıldığı yeri tespit etti…
Ardından da bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olan olanların kimliğini!
Düzenledikleri başarılı bir operasyonla da zanlıları olayda kullandıkları silahla birlikte yakalayıp adalete teslim ettiler.
*
Olayın şaşırtıcı yanı;
Silahın olay yerine yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Mollaarap Mahallesi civarından ateş edilmesiydi…
Mollaarap nire Tahtakale ve Nalbantoğlu nire diyeceksiniz…
Haklısınız ama maganda için yakın-uzak kavramı yok ki!
Olayın üzücü yanı;
Kilometrelerce öteden atılan serseri kurşun, binlerce insanı teğet geçip, kahvede oturan masum bir insanın ölümüne neden olabiliyor ne yazık ki…
Kader işte!
*
Olayın sevindirici yanı ise;
Polisimizin kullandığı lazer teknoloji!
Asayiş Şube Müdürü İbrahim Çağrı Şentürk’ün açıklamasına göre, bu teknoloji sayesinde bundan böyle dağdan bayırdan değil tuvaletten bile ateş etse o magandanın yeri anında tespit ediliyormuş.
Şehir kovboyları şimdi yandı!
Fakat ne olur ne olmaz, biz yine de yolda yürürken ve kahvede otururken sırtımızı duvara vermeye özen gösterelim…
Gözüne lazer de tutsanız bitmez bu memleketin magandası!
Bu arada;
Olayı kısa sürede aydınlatan Asayiş Şube Müdürü Şentürk ve ekibini kutluyorum…
O artık diplomalı gazeteci!
Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih’in medya dostu siyasetçi kimliğinin dışında iki özelliği daha vardır…
Birincisi, okumayıçok sever…
İkincisi;
Gezmeyi ve gezdiği yerlerdeki yerel lezzetleri tatmayı, bunları sosyal medyadaki arkadaşlarıyla paylaşmayı çok sever!
Başkan yardımcısı olmadan önce bir süre medyadaki dostlarıyla daha samimi olmak için bizim sektöre de girmişti Mollasalih…
Televizyon kanallarında enkırmenlik bile yaptı.
Bununla da yetinmeyip, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde açıktan gazetecilik okudu!
Başarıyla da bitirdi.
O artık diplomalı bir gazeteci!
Yıldırım Belediyesi ile ilgili haber ve yorum yaparken dikkat etmek lazım!
Aldığım duyuma göre;
Ali Başkan, şimdi de gastronomi üzerine bir bölüm okumak istiyormuş!
Bu alanda da başarılı olacağına inancım sonsuz.
Tebrik ediyorum kendisini…
Trafik
2017’de trafiği en sıkışık iller listesinde 68.nci sırada olan Bursa, 2018’de 160.ncılığa kadar gerilemiş.
Aynı listede, İstanbul 6, Ankara 86 ve Antalya 156.ncı sırada görülüyor.
Araştırmada, 2018 yılı içinde şehir trafiğinin en rahat ve en kötü olduğu günleri de belirlemişler.
Tesadüfe bakar mısınız…
Benim izine çıktığım gün trafiğin en rahat, izinden döndüğüm gün ise trafiğin en yoğun olduğu gün çıkmış!
Moderatörlüğe talibim!
31 Mart seçiminin gazi adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’nun katılacağı canlı yayının günü, saati ve kanalı belli ama moderatörü konusunda hala tereddütler var.
Bu iş en son gazeteci İsmail Küçükkaya’ya havale edilmişti ama Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP pek sıcak bakmamıştı bu isme…
Devlet Bey, “Küçükkaya olursa, ben o programı izlemem” restini çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,bu resti görüp ittifak ruhu hatırına, moderatörde her an bir değişiklik yaptırabilir diyorlar.
Şu program bir an önce gerçekleşsin artık…
Korkuyorum bu moderatörlük dönecek dolaşacak benim üzerime kalacak!
O programı benim sunduğumu düşünsenize!
İki aday da kesin seçimi kaybeder!
Neden mi?
Programda, benden konuşmaya fırsat bulamazlar ki!