Türkiye’de yılda 50 bin estetik operasyon yapılıyormuş.

Dünyada 9’uncu sıradayız.

En çok rağbet edilen de burun estetiği!

Kalça estetiğinde de büyük bir artış gözleniyormuş…

Demek ki;

Parayı bulan burnunu kaldırıyor, şanı şöhreti bulan kalçasını!

Bulamayanlar sadece tek kaşını!

 

*

 

Estetik operasyonlarda saç ekimi de ilk sıralarda…

Son yıllarda ülkemiz bu konuda teknolojik olarak çok ilerledi.

Yurtdışından da çok talep olması sektörü daha cazip hale getiriyor.

Saçlarını zamansız ve taramaya doyamadan kaybedenlerin, saç ektirme cesaretlerine saygım her zaman sonsuzdur.

Hele bir de hala bekarsa, ektirmeyip de ne yapsın?

“Maden olan yerde ot bitmez” esprisi kısmet açmıyor ki, malum dost başa bakıyor!

 

*

 

Gerçi ihtiyacım yok ama bana üste para verelim deseler yine de kabul etmem…

Nitekim etmedim de!

Bir tarihte, ünlü bir saç ekim merkezinden ziyaretime gelmişlerdi…

“Reklamlarımızda adınızı ve fotoğrafınızı kullanma karşılığında, size bedava saç ekelim. En az 10 yıl gençleşin!” dediler…

Teklif cazip ama bir o kadar da ürkütücüydü…

10 yıl gençleşmenin bedeli, kafamda en az 10 bin delik açılması demekti!

Ya dikilen saçlar, kepek yaparsa?

Onu da geçtim, delme çalışmasında matkabfın ucu ya fazla derine inerse?

Gitti bütün sermayem!

 

*

 

Bütün bu kaygılarımı belli etmeden, espriyle karışık sormuştum:

“Benim kafa kentsel dönüşüme girmiş alan gibi, nereden bulup da o kadar saçı ekeceksiniz?”

Ense kökümdeki saçlardan alıp, tepeme dikeceklermiş!

Tepeyi yeşertelim derken, ense kökü açılacak bu sefer de imara!

Oraya da fesleğen ekemeyeceğimize göre…

“Bu nazik teklifinizi kabul etsem, bitlenirim diye ailem beni eve sokmaz, ailem izin verse okurlarım bir daha köşemdeki yüzüme bakmazlar! Karizmam jölelenir!” diyerek kabul etmedim.

İyi ki etmemişim…

Sonuçta, nerenize estetik yaptırırsanız yaptırın, yaranamazsınız, yıllarla ortak çalışan aynalara!

 

Balayı ülkesi, Türkiye!

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gittiği yurtdışı gezilerinde güzel bir şey yapıyor…

Hangi ülkeye giderse, konuşmasında “Eyyy evlenmek isteyen gençler! Gelin düğününüzü, balayınızı bizim ülkemizde yapın!” diye sesleniyor.

İşte son Hindistan gezisi…

O gezide de evliliği düşünen Hintli gençleri, ailelerini, düğünlerini Türkiye’de yapmaya davet etmiş…

Hadi düğünden vazgeçtik, kına gecesini bari yapsınlar!

Hint kınaları da bizden olsun!

Erdoğan, önümüzdeki günlerde Çin’e gidecek, muhtemelen aynı teklifi Çinli gençlere de yapacaktır.

Yalnız teklifleri biraz cazip hale getirmeli…

Örneğin;

“Düğününüzü ülkemizde yapın, balayınız boyunca dönerüstü pilav ikramı bizden!” dese, pirinçsever Çinliler soluğu Türkiye’de alır!

 

Mutlu Topçu gitti sıra mutsuz topçularda!

 

Bursaspor Başkanı Ali Ay da, bu sezondan umudunu çoktan kesmiş ki, geçen hafta içinde basına verdiği demecinde, “Gelecek sezon tabanca gibi takım kuracağım” diyordu.

Ah Başkan ah!

Tabanca gibi takım kurmak için önce kurusıkılardan oluşan şu ‘beş’lik kadroyu temizlemeniz lazım!

Ligden düşürmeyi başaramadılar ama şampiyon kulübün prestiji, onuru yerlerde!

Bu da borç hanesine yazıldı Başkan!