CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Bursa’daydı…
Geliş nedeni malum, 16 Nisan’daki referandum…
AK Parti ve MHP liderleri miting yapmıştı. Kılıçdaroğlu miting yerine ilçe turu yapmayı, sivil toplum örgüt temsilcileriyle, esnafla, iş dünyasıyla buluşmayı, halkla birebir konuşmayı tercih etti…
Belki de bu yüzden de medyada fazla ön plana çıkmadı gelişi…
Yalnız medya olsa iyi bazı CHP’li yöneticiler bile Kemal Bey’in gelişini son anda sosyal medyadan öğrendiğini ileri sürerek sitem ettiler!
*
Gösterilen ilgiden oldukça memnun kaldığı İnegöl ve Yenişehir programını takip edemedim Kılıçdaroğlu’nun…
İzlemeyi çok istediğim BESOB‘daki esnaf buluşmasını da kaçırdım ama Plaza 16′daki Karadeniz Dernekleri temsilcileriyle yapacağı toplantıya yetiştim…
Girişte Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’le karşılaştık…
AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun’un dün köşemde yazdığım ‘evet’ esprisini hatırlattım…
“Bizim nikahta dedirttiğimiz evet, sandıktaki evetten daha hayırlı!” dedi gülerek…
Az sonra bir nikah daha kıyacağını ve Kılıçdaroğlu’nun da nikah şahidi olacağını söyledi.
*
Laf aramızda;
İyi ki o nikah töreni konmuş programa, yoksa Karadeniz Dernek temsilcileriyle düzenlenen toplantı tam bir fiyaskoyla sonuçlanacaktı!
Toplantı için tutulan 500 kişilik salon, Kılıçdaroğlu gelmesine rağmen hala bomboştu!
Ses düzeni arıza bahanesiyle son anda 250 kişilik salona kaydırıldı toplantı.
CHP’nin kalesi olan Nilüfer’de 500 kişilik salonun dolmaması çok ilginçti!
Oysa;
MHP’li muhalifler Ümit Özdağ ve Sinan Oğan’ın toplantılarında bile dolup taşmıştı o salon…
Ve üstelik;
Daha bir hafta önce CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de miting şovu yapmıştı Nilüfer‘de!
Genel başkanlar yandı!
Referandumdan ‘evet’ çıkarsa, vay haline siyasi parti genel başkanlarının!
Niye mi?
Yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı tüm seçimler aynı anda yapılacağı için adaylık tercihini ona göre yapmak zorundalar?
Ya milletvekilliği, ya cumhurbaşkanlığını seçecekler…
Partisinin seçimdeki iddiasını seçmenlerine göstermek için de seçilemeyeceğini bile bile mecburen çoğu cumhurbaşkanlığına aday olacaktır!
Cumhurbaşkanı adayı olup da seçilirse yaşadı!
Fakat seçilemezse, milletvekilliği şansını kaybetmiş, düz genel başkanı olacak!
Seçimde milletvekilliğine razı olursa da, cumhurbaşkanlığına güçlü bir aday bulmaz zorunda!
İddialı Cumhurbaşkanı adayı bulmak, milletvekili adayı bulmaya benzemiyor…
Çatı aday formülünü gördük!
Şükür/Erdem
Galatasaray Yönetimi, FETÖ firarisi olan eski milli futbolcuları Hakan Şükür ve Arif Erdem‘i üyelikten attı.
Atma gerekçesi;
FETÖ üyesi olmaları değil, tam 6 yıldır kulübe üyelik aidatı ödemedikleri için!
FETÖ‘ye geldi mi himmeti, bağışı günü gününe öde, yıllarca formasını terlettiğin, ekmeğini yediğin kulübüne gelince, üç kuruşluk yıllık aidatını salla yıllarca!
En çok da bu davranışları koymuştur en çok Galatasaray Yönetimi‘ne!
İşin garibi;
Hükümet tepki göstermeseydi, o futbolcuların 6 yıldır kulübe aidat ödemedikleri de ortaya çıkmayacaktı!