Gözlerin ruhun aynası olduğu, artık bilimsel bir gerçek…

Yalnız gözlerin baktığı yere değil, renklerine dikkat etmek gerekiyormuş.

Neden mi?

Çekya’lı bilim adamları göz renkleri üzerine bir araştırma yapmışlar…

Mavi ve kahverengi gözlü 40 erkek ve 40 kadının fotoğrafını çekmişler.

Sonra bu fotoğrafları deneklere gösterip, fotoğraftakilerin hangilerinin daha fazla güven verdiğini sormuşlar.

Sonuç mu?

Benim açımdan tam bir hayal kırıklığı!

Kahverengi gözlüler, karşı tarafa güven verme konusunda, mavi gözlülere açık ara fark atmışlar.

 

*

 

Bu güven duygusu belki gözden değil, yüzden kaynaklanıyordur ihtimalini de düşünmüş bilim adamları…

Aynı insanların bilgisayarda göz renkleri değiştirilmiş fotoğraflarını başka gönüllülere göstermişler.

Sonuç yine değişmemiş…

Kahverengi gözlüler daha güven veren insanlar çıkmış.

Mavi gözlülere İbo‘nun şarkısıyla avunmak düşmüş:

“Mavi mavi masmavi / Gözleri boncuk mavi…”

 

*

 

Araştırmayı okuduktan sonra aynaya dikkatli baktım, benim gözler sanki maviden daha çok yeşile kaçıyor gibi geldi…

Kaçsa ne olur?

Ara renk diye yeşil gözlüleri araştırmaya dâhil bile etmemişler.

Benden söylemesi…

Bu araştırma siyaseti de etkileyebilir…

Siyasi partiler, seçimlerde aday belirlerken, göz kriteri de getirebilir.

Kahverengi gözlü adaylar tercih edilebilir.

Çünkü siyasette güven esastır…

Seçmene bakışıyla güven verecek adayı her parti kapmak ister.

 

*

 

Mevcut seçilmişler arasında mavi gözlüler varsa, dikkat etsinler önümüzdeki seçim dönemi gözden düşebilirler! 

“Çekya’lı vatandaşların göz zevkleri bizim ülkemize uymaz arkadaş” diyenlerin görüşlerine de saygım sonsuz…

Yalnız dikkat ettim de…

Mevcut siyasi partilerin liderlerin hepsinin gözleri de kahverengi!

E boşuna dememişler,” Seçmen, liderini gözünden tanır!” diye…

 

Kavgason, Çapkınson ve Acıson!

 

Biz bitti demeden bitmez diyorduk…

A Milli Futbol Takımımızla, 2018 Dünya Kupası’na gitme hayallerimiz, az da olsa umudumuz vardı…

Önceki akşam kendi sahamızda İzlanda’dan yediğimiz 3 golle ne hayal kaldı ne umut…

Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi gerçi, kimse de şaşırmadı bu sonuca!

İzlanda takımına bakıyorsunuz, Gudmundsson, Bjarnasson, Arnason…

Bir de bizim takımın kadrosuna bakıyorsunuz, Krizson, Kavgason, Primson, Artistson, Dötgöbekson hepsi sahada…

Takımın başında ise Ballıemeklison!

Durum böyle olunca, maçın daha ilk yarısında, Mutluson sakatlanarak yerini bırakır tabii Acıson’a! 

 

Çok tatlı bir gelenek; aşure

 

On gündür mahallede bir tatlı telaş vardı…

Dün 9.ncusu gerçekleşen geleneksel aşure etkinliği içindi bu heyecan…

Dikkat ettim, her yıl aşure kazanlarının sayısı da ebadı ve içindeki malzeme çeşidi de artıyor, her yerde…

Normal…

Çünkü bereketi ve lezzeti niyetinde saklı…

Bu tatlı geleneği imece usulü yaşatmaya çalışan İhsaniye esnafını ve mahalle sakinlerimizi kutluyorum…

Aşure bizler için sadece bir tatlıdan ibaret değil, birlik ve beraberliğin, paylaşmanın da manevi simgesidir.