Sevgilisi tarafından reddedilen biz erkek milletinin çoğunun, teselli olarak ilk aklına gelen alkol oluyor genelde…

İçince reddedilmenin acısı gidecek, incinen gururumuz düzelecek zannederiz…

Terkeden sevgilinin şerefine kaldırırız kadehleri…

“İçiyorsak sebebi var, vefasızdan hayır mı var” şarkılarıyla avunuruz…

Sabah ayıldığımızda, bu yöntemin de bir işe yaramadığını anlarız, büyük bir pişmanlık içinde.

 

*

 

Neyse ki;

Bu konuyla ilgili yapılan bilimsel araştırma, yüreğime su serpti…

Çünkü;

Bu kötü özellik yalnız bizim Türk milletine ait değilmiş…

Dünyadaki tüm erkeklerde hatta yeryüzündeki erkek canlılarda genetik olarak varmış.

ABD’li bilim insanları araştırıp, kanıtlamışlar…

Hem de, sinekler üzerinde!

 

*

 

Önce erkek sinekleri, çiftleşmeye hazır dişi sineklerin bulunduğu cam kafese koymuşlar.

Sonra nasıl bir yöntem uyguladıysa bilim adamları, bazı dişi sineklerin çiftleşmeyi reddetmelerini sağlamışlar. 

“Resmi nikah olmadan asla” mı dedirttiler acaba?   

Her neyse sinek de olsa özel hayatlarıdır, ayrıntılar bizi ilgilendirmez!

Kısa bir gözlemin ardından, erkek sinekleri cam kafesten alıp bir başka kafese koymuşlar…

Kafesin içinde iki çeşit yemek varmış…

Biri normal, diğerine ise yüzde 15-20 oranında alkol konmuş…

 

*

 

İşte bilim adamları da araştırmanın bu bölümünde kopmuş!

Neden mi?

Dişileri tarafından reddedilen erkek sinekler, alkollü yiyeceğe hücum etmişler, reddedilmeyen sinekler ise normal yiyeceğe!

Gel de içme!

Peki bu araştırmanın bilime ne faydası mı olacak?

Olmaz mı?

Beyindeki nöropeptid F adı verilen mutluluk molekülünün, sevgilisi tarafından reddedilen erkek canlılarda düştüğü, reddedilmeyenlerde ise mutluluk oranının arttığı kanıtlanmış…

Bu bilimsel veriler sayesinde, alkol bağımlılığı, nörolojik bozukluk ve obezite gibi sorunların çözümü kolaylaşacakmış. 

E boşuna dememiş atalarımız, “sinek küçük ama kafayı sulandırıyor” diye!

 

Havuzlar karışmasın!

 

– Gel bakalım Alican…

– Geldim efendim…

– Partimizin İl yönetiminde yer almak için gönüllü olarak yazılmışsın…

– Kim ben mi yazılmışım?

– Evet, niye şaşırdın? İsim havuzunda senin de adın vardı…

– Bir yanlışlık olmuş herhalde havuzlar karışmış!

– Niye karışsın kardeşim, Alican Yataruyumazoğlu sen değil misin?

– İsmim doğru da… Arkadaşlar, havuza yazılmaya gidiyoruz deyince, belediyenin yüzme havuzu zannederek, beni de yazdırmalarını söylemiştim… Nereden bileyim il yönetimi için oluşturulan isim havuzuna gideceklerini?

– Sen il yönetimine girmek istemiyor musun, onu söyle!

– O halde boyumu geçmeyen yerlere, yedeklere yazın beni!

– Yazdım gitti! Mayonu ve boneni al da gel!

 

Adı yok oyu var partisi!

 

Bir araştırma şirketi, “Bugün seçim olsa, oyunu kime verirsin?” diye sormuş vatandaşa…

Çıkan sonuçlar bazı gazetelerde vardı.

Araştırmaya henüz partisini kurmamasına rağmen Meral Akşener‘i de dahil etmişler.

Ve, oy oranı yüzde 21 çıkmış Akşener’in!

Bir gazete, “Akşener’in kuracağı partinin oyu belli oldu” diye atmış başlığı…

Oyu belli olduğuna göre darısı partinin kurulmasına…

Oy oranı düşmeden kursalar bari!