Türk televizyonlarının en uzun süreli polisiye dizisidir ‘Arka Sokaklar’…

Tam 11 yıldır ekranlarda…

Emniyet Amiri Rıza Soylu, yani Rıza baba ve gözükara ekibi, küçük büyük ayırmaksızın her türlü suça karşı koşturuyorlar İstanbul’un arka sokaklarında!

Dönem dönem ekipte rotasyon olsa da, reytingini korumayı başarıyor…

İzleyicisini bazen gülümsetiyor, bazen üzüyor, bazen de coşturuyor…

Dizinin bu hafta yayınlanan fragmanında olduğu gibi!

 

*

 

Ekibin en eski ve en sevilen elemanlarından başkomiser Hüsnü Çoban‘ın vurulma sahnesi, izleyicileri derinden etkilemiş…

Daha televizyonda dizinin tamamını izlemeden Çoban‘ın öldüğünü düşünenler, sosyal medya onunla ilgili cenaze etkinliği sayfası bile hazırlanmış…

Bir anda baş sağlığı mesajları, “Hüsnü Çoban ölmedi, kalbimizde yaşıyor! Hüsnü’ye uzanan eller kırılır!” yorumları yağmaya başlamış!

En ilginci de;

Facebook’ta açılan “Hüsnü Çoban Cenazesi” adlı sayfada, sevenleri cuma günü Karacaahmet Mezarlığı’ndaki cenaze törenine davet edilmişler…

Tam 97 bin kişi cenazeye katılacağını bildirmiş!

56 bin kişi de “katılmayı düşünüyorum” yorumunda bulunmuş!

 

*

 

Senaryo gereği vurulan bir dizi kahramanına bile şu halkımızın gösterdiği duygusal tepkiye, duyarlılığa, hassasiyete bakar mısınız?

İnsanın gözleri doluyor!

Keşke, aynı duyarlılığı, hassasiyeti; Doğu ve Güneydou illerimizin arka sokaklarında, vatanın toprağına, bayrağına, birliğine, bütünlüğüne göz koyan bölücü teröristlerle mücadele eden askerlerimiz ve güvenlik güçlerimize karşı da gösterebilsek!

Hainlerin kahpe tuzaklarını temizlerken vurulan, şehit düşen gerçek Hüsnü Çobanların cenazelerine katılabilsek…

Araya reklam almaya itirazım yok ama hiç olmazsa acının yüreklerimizde sanallaşmasına izin vermesek!

 

Kankal Hoca’dan şehircilik dersi!

 

Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından düzenlenen “Yakın Tarih Okumaları” etkinliğinin konuğu Prof. Dr. Ahmet Kankal‘dı…

Osmanlı’dan günümüze şehirlerdeki değişimi anlatan Kankal Hoca‘nın konuşmasını keşke, kenti yönetenler de dinleseydiler…

Neler mi dedi?

İşte konuşmasından bazı satırbaşları:

* Şehirlerin kimliği ile oynanırsa o kentte yaşayanlarda kişilik bozukluğu meydana gelir! Toplumu bir araya getiren mekanlar azalırsa insanlar birbirine yabancılaşır!

* Osmanlı’da şehirlerin kimliğini, camiler, medreseler, çarşı pazarlar yansıtırdı. Günümüzde ise AVM denilen alışveriş merkezleri, stadyumlar, gökdelenler…

* Yanlış şehir planlamaları ve mimari yüzünden toplumun tabiatla ilişkisi kesildi. Ne yapacağız bu kadar betonu?

 

HİÇ’li kese!

 

Bursa Halkla İlişkiler Derneği’nin (BHİD) ulusal boyutta düzenlediği geleneksel HİÇ Ödülleri‘nin dağıtım töreni vardı önceki akşam…

Derneğin adına yakışır bir organizasyondu…

HİÇ’ten Sesler Korosu‘nun dinleyenleri hiç’lendiren şarkılardan oluşan performansları harikaydı!

Tören sonunda davetlilere verilen hediye kitinin içinden bir adet de hamam kesesi çıkması anlamlıydı!

Espriyi, gelecek haftasonu derneğin yapılacak genel kuruluna bağlayanlar oldu!

İki güçlü listenin yarışacağı genel kurulda, bakalım hangisi keselenecek?

 

23 Nisan

 

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!

Çocuklara ‘koltuk’ çıkmayan büyüklere aşk olsun!