Bu güzel şarkıdan esinlenen bankacılık sektörü, göz tarama teknolojisini, ülkemizde de kullanmaya başlanmış…

İOS ve Android işletim sistemli akıllı cep telefonu olanlar, mobil bankacılık işlemlerinde kullanabilecekler bu teknolojiyi…

Bundan böyle banka müşterileri, göz tarama özelliği ile akıllı telefonları üzerinden tek hamlede mobil şubeye daha hızlı, daha kolay ve daha güvenli giriş yapabilecekler.

Sistemin özü;

Bankanız sizi gözünüzden tanıyacak!

Şifreniz, gözünüz olacak!

Yeter ki göze gelmeyin Karadenizli Temel gibi!

 

*

 

Fıkra bu ya…

Bizim Karadenizli Temel, sevdiği Fadime ile evlenecek fakat parası yok!

Gidiyor bir bankaya, derdini anlatıyor…

Bankadaki yetkili, “hay hay” diyor:

“Kredi vermesine veririz de, yakın plandan çekilmiş üç adet göz, üç adet de gaita bölgenizin fotoğrafı getirmelisin!”

Niye o fotoğrafları istediklerine dair bir anlam veremiyor Temel…

Yine de çektirip götürüyor…

Üç gün sonra çağırıyorlar Temel’i…

Banka yetkilisi, üzgün bir ses tonuyla açıklıyor acı gerçeği:

“Belgelerinizi, fotoğraflarınızı uzun uzun inceledik… Ve gördük ki, sizde kredi alacak göz var ama aldığınız o krediyi ödeyecek şey yok maalesef! Üzgünüz!”

 

*

 

İşin esprisi bir yana…

Bankacılık sektöründe çığır açacak bu tarama teknolojisi gözden başladı bakalım hangi organlarımıza kadar uzanacak?

Sağımızı solumuzu, önümüzü ve arkamızı kollamalı!

Aslında bu göz tarama teknolojisi, en kısa zamanda siyasette de uygulanmalı…

Referandumlarda, seçimlerde, daha sandığa gitmeden önce seçmen ve adaylar aralarındaki samimiyeti, birbirlerinin gözlerinden anlasalar hiç de fena olmazdı hani!    

 

Edebali’yi en çok etkileyen kişi…

 

Yıldırım Belediyesi’nin aylık ‘Yıldırım Postası’ adlı gazetesinde, Başkan İsmail Hakkı Edebali ile yapılan röportajda gördüm…

“Tarihte ya da düşünce dünyasında çok etkilendiğiniz bir kişi oldu mu?” sorusuna, İbn Haldun ve İmam Müslim isimlerini vermiş Başkan…

“Bir gün bu makamdan ayrıldığınızda, sizin için ne söylenmesini istersiniz?” sorusunu ise çok duygusal yaklaşmış:

“Tek bir söz: Yıldırım’ı çok sevdi. Bizimle hayatı, acılarımızı, mutluluklarımızı paylaştı desinler yeter. Diğer hizmetler, projeler unutulur ama bu dediklerim unutulmaz.”

 

Final…

 

Geçen akşam OLAY TV’deki Final programını izliyorum…

Spor Müdürü Orhan Güney’in sunduğu ve Spor Servisimizdeki deneyimli arkadaşların katıldığı, her zamanki gibi buram buram Bursaspor kokan bir programdı…

Baktım takımın geleceğine dair sanki biraz karamsarlar, moral vermek için programın mail adresine yazdım şu satırları:

“Bursaspor’un yaşadığı bu sıkıntılar hep o Timsah Arena’nın kafasızlığından! Yine de enseyi karartmayalım… Bursaspor ligi ne ilk beşinde ne de son beşinde bitirmez!”

Orhan kardeşim de programın finalini benim bu yorumla yapmasın mı?

Kaçırdım tarihi fırsatı…

Neden mi?

Okuyacağını bilseydim daha uzun yorum yazardım!

  

Referandum

 

Görürsünüz…

Bu referandumun sonucunu da yine aynı kişiler belirleyecekler…

Kimler mi?

‘Evet’çi görünen ‘hayır‘cılarla, ‘hayır’cı görünen ‘evet’çiler!