Yaz geldi, düğün sezonu açıldı…
Siyasetçilerimizi yine yorucu bir tempo bekliyor.
Özellikle milletvekilleri ve belediye başkanlarını!
Nikâh veya sünnet düğünü için hazırlık yapan partililer, davetiyelerini elden teslim etmeye, kirvelik ve şahitlik tekliflerine başlamıştır.
“Düğüne gelmeyi çok isterdim ama o tarihte şehir veya yurtdışında olacağım” yalanı artık inandırıcılığını kaybetti, daha esaslı yalanlar bulmalı…
Birine gidip diğerine gitmemek olmaz…
Gidip de sünnet çocuğuna ya da evlenen çiftlere en az bir çeyrek altın takmadan da olmaz, laf olur!
Her düğünde altın takmaya da bütçe dayanmaz!
Siyaset eşittir külfet!
***
Siyasetçileri en çok düşündüren de, katıldıkları bu tür törenlerde, düğün sahipleri ile davetlilerin kendilerinden günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapması beklentisi içine girmeleri…
İşte bu konuda özellikle AK Partililerde çekingenlik görülebiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi, evlilik cüzdanını uzatırken çiftlere,“En az üç olsun, evinize neşe, bereket dolsun” diyor ama belediye başkanları ve milletvekilleri çocuk sayısında net rakam veremiyorlar nedense…
***
Bu çekincelerinin iki nedeni olabilir…
Ya, yeni evli çiftler daha cicim aylarında kafalarını rakama takıp, mutluluk performansları olumsuz etkilenmesin istiyorlar….
Ya da;
Yarın öbür gün, “Çok çocuk dediniz, bizi gaza getirdiniz, size güvenip yaptık çocukları ama bakamıyoruz şimdi” diyerek çocukların yarısını evlerinin önüne bırakma riskini düşünüyorlar.
Bırakırlar mı bırakırlar da…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz sezon tam açılmadan partililerini bu sıkıntıdan kurtaracak bir düğün genelgesi göndermeli teşkilatlara…
“En az 3 çocuk beklentisini yüksek sesle dile getiremeyenler düğünlere katılmasın. Katılanlar ise nikâh şahidi olmasın!” demeli…
Başkan Aktaş’tan gurur ve sitem
Okulların tatile girmesiyle birlikte mezuniyet törenlerinde kepler havaya, selfie’ler sosyal medyaya atılmaya başlandı.
Diplomasını alan, bir üst sınıfa geçen öğrencilerin heyecanı, ailelerin gururu kadraja sığmayacak büyüklükte.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da bir veli olarak paylaşmış mutluluğunu…
Liseyi bitiren kızı ile çektirdiği fotoğrafın altına da şu duygusal satırları yazmış:
“Canım kızım Sılam ne çabuk büyüdün…”
Başkan’ın o satırlarında zamanın acımasızlığına da sitem var gibi sanki…
E kolay değil…
2,5 dönem İnegöl’de, şimdi de Bursa’da Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kentin sorunlarını çözmek için gece gündüz koşuşturuyor.
Ekleyin buna bir de seçim dönemleri yaşanan koşuşturmayı…
Mezuniyet törenleri de olmasa, siyasetle uğraşan babalar, çocuklarının büyüdüklerini fark edemeyecekler!
Dostluk Grubu
İzlanda Havaalanı’ndaki görevlilerin, A Milli Futbol Takımı kafilemize karşı yaptığı saygısız ve çirkin hareketler, TBMM’deki Türkiye-İzlanda Dostluk Grubu’nu da kızdırmış.
10 milletvekilinden oluşan grubun başkanı, Milli Takımımızdan özür dilenmezse gruptaki üyeler olarak topluca istifa etmeyi düşündüklerini açıklamış.
Bu olay sayesinde öğrendik…
İzlanda’da Büyükelçiliğimiz olmasa da dostluk grubumuz varmış meğer!
Bozbey’in çelengi
31 Mart yerel seçiminde Millet İttifakı’nın CHP’den Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Mustafa Bozbey, iyi oy alsa da seçimi kazanamadı.
Özellikle partililer merakta…
Şimdi ne yapıyor?
İnce ince CHP İl başkanlığına hazırlandığını söyleyenler var…
Bursaspor’a da başkan olabilir diye hayal kuranlar var…
Bu ikisi de zor gibi!
Çünkü aldığım duyuma göre;
Bozbey bu tür iddialara kulağını tıkamış, emekliliğin tadını çıkarıyormuş.
Davet edildiği belediyelerde, Nilüfer’deki 20 yıllık belediyecilik deneyimini anlatıyor, yine davet edildiği her etkinliğe gitmeye özen gösteriyormuş.
Bir de adına özel çelenk yaptırmış, gidemediği etkinliklere de onu gönderiyormuş.
Çelengi görmedim, unvan bölümünde ne yazıyor acaba?
Sadece Mustafa mı?