Terör olaylarının gölgesinde kalsa da coşkusu, yine de kutladık baharın müjdecisi nevruzu…

Bursa’daki kutlamalarda da renkli görüntüler vardı.

Renkli ve bir o kadar barış kokan sevgi, hoşgörü dolu görüntüler yansıdı kamuoyuna…

Hele bir kare vardı, görünce “Helal olsun! İşte bu!” dedim…

Hangisi mi?

Bir nevruz geleneği olan yumurta tokuşturma karesi!

 

*

 

​Bursa Valisi Münir Karaloğlu, boynunda Türkmen yemenisi, avucunun içine sıkıştırmış haşlanmış yumurtayı, kutlama komitesindeki isimlerle tek tek tokuşturuyor.

Yumurtasının kırılmadığını gördükçe de keyfi artıyor, basıyor kahkahayı…

Özellikle bir ismin yumurtasını kırmaktan sanki daha bir haz almış gibi görünüyordu Vali Karaloğlu!

Kim o?

Sendikacı Selçuk Türkoğlu!

 

*

 

Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi Türkoğlu, eğitimdeki sorunları gündeme getirmek için ses getiren eylemlere, sert basın açıklamalarına da imza atan bir isim…

Bu yüzden bir ayağı sürgünlerde, diğeri de hep mahkemelerdedir!

Davaların biri bitmeden diğerinden yargılanır!

Selçuk Bey‘in Bursa’da en çok davalık olduğu makam da Valilik makamı!

Eleştirilerinin odağında Vali Karaloğlu olur sürekli…

 

*

 

Buna rağmen, nevruz kutlamalarında biraraya gelip, karşılıklı yumurta tokuşturacak kadar samimiyet sergilemeleri, alkışlanacak takdir edilecek büyük bir davranış…

Ülkemizin toplumsal barışı özendiren, halka moral verecek fotoğraflara öyle ihtiyacı var ki…

Bu arada aldığım duyuma göre;

Yumurta tokuşturma öncesi iki taraf da iddiaya girmiş…

Selçuk Bey, yumurtası kırılırsa, milli eğitime dair sorunları dile getirirken daha yapıcı olma sözü vermiş…

Vali Karaloğlu da, yumurtası kırılırsa, Selçuk Bey’e bir daha dava açmama sözü vermiş diyorlar…

Doğruysa, iddiayı kimin kazandığı, fotoğraftan belli!

 

Ankara, İstanbul, Brüksel…

 

Terörün dini, imanı, ırkı, mezhebi, ülkesi…

Teröristin de, iyisi-kötüsü olmadığını, dün yine acı bir şekilde gördü dünya!

Bu kez Brüksel’i kana buladı alçaklar.

Bakalım, bir sonraki hedefleri neresi?

Oysa daha üç dört gün önce Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, güzel bir örnekle uyarmıştı, terör örgütlerine sempatiyle bakan, destekleyen ülkeleri…

Mayın tarlasında dans ettiklerini söylediği o ülkeler arasında, Belçika da vardı ne yazık ki!

Düşünce özgürlüğü, ileri demokrasi, özgürlükler, insan hakları hepsi güzel hoş kavramlar ama bombalar yanıbaşınızda patlayınca, canınız yanınca, anlıyorsunuz ki onların hepsi boş, hepsi birer maske!

Önce dünyadaki gelir adaletsizliğine, barışa kafa yormadıkça, daha çok düşer o maskeler!

 

Bor ve mor!

 

Dünkü yazımda, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı‘nda Bor madeniyle ilgili bir komisyonun kurulduğunu yazmıştım…

Yazımda, o komisyonun başkanı olarak adı geçen Ahmet Köken aradı…

Komisyonu ilçe değil İl’de kurduklarını ve o dönem güzel çalışmalara imza attıklarını hatırlattı.

Bugün faaliyet gösteren Bor Enstitüsü‘nün kurulma fikrinin de o komisyonun raporunda ilk kez yer aldığını söyledi.

 

Amerikan esprisi!

 

“Beni Türk hakimlerine emanet ediniz!”

imza : Reza Zarrab