17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminin yıldönümü bugün…
Unutmak mümkün mü o felaketi?
Sabaha karşı 45 saniye süren sarsıntının merkez üssü Gölcük olmasına rağmen Bursa da beşik gibi sallanmıştı…
Gün ağardığında çıkmıştı acı tablo ortaya…
Resmi kayıtlara göre 20 bin civarında kişi hayatını kaybetmiş, bu sayının en az iki üç katı vatandaş da yaralanmıştı.
*
Evlerimize girememiştik günlerce korkudan…
Arabası olanlar arabalarında, olmayanlar açık alanlarda ve parklarda yatıp kalktı…
Sonra, “kaderden kaçılmaz” diyerek, eve döndük.
Döndük ama deprem psikolojisini üzerimizden uzun süre atamadık…
Deprem çantamızı kapı önünden hiç ayırmadık.
Kulağımız televizyondaki son dakika haberlerinde, deprem uzmanlarının katıldığı programlarda, gözümüz ise tavandaki lambalardaydı…
Balkondan gelen rüzgarın etkisiyle lambalar hafif sallansa, deprem oluyor korkusuyla deprem çantasını kaptığımız gibi kendimizi hemen sokağa atıyorduk.
Depremdeki arama-kurtarma çalışmaları sırasında yıkık binalar arasında “orada kimse var mı” haykırışları, kulaklarımızda çınladı aylarca…
*
Biz Bursa’da bu kadar etkilenmiştik ya sevdiklerini, malı mülkünü 45 saniye içinde yitiren Yalova, Gölcük, Kocaeli, Adapazarı‘nda yaşayanlar ne yapsın?
Allah bir daha ülkemize böyle acılar, felaketler göstermesin, yaşatmasın!
Ülkemizin, kentimizin fay hatları üzerinde olduğu gerçeğini sıkça hatırlatıp “Depremle yaşamaya alışmalıyız” diyor uzmanlar sürekli…
İstersen alışma!
Uzmanlar hatırlatmasa da, arada meydana gelen irili ufaklı depremler hatırlatıyor zaten…
Bu işin hiç şakası yok!
Hele İMO‘nun dün basında yer alan “Bursa 7,5’a hazır olsun!” uyarısından sonra iyice ürktüm…
Deprem çantası yerine daha büyükçe deprem valizi hazırlamaya karar verdim!
Korkularım başka türlü sığmaz!
İşte İl Başkanı!
– Siyasettin Hocam! AK Parti İl Başkanı ne zaman açıklanır?
– Bugün açıklanır!
– Bugün mü?
– Bugün olmazsa yarın, yarın da olmazsa ertesi gün garanti…
– Emin misin?
– Ertesi gün de açıklanmazsa bil ki öbür gün, en geç hafta sonu, merak etme bayrama kalmadan keserler kurbanı!
– Sence ataması niye uzadı bu kadar?
– Partimizde gidenin yerini dolduracak birini bulmak kolay mı da!
– Var mı aklından geçen bir isim?
– Var ama söylemem…
– Bir ipucu versen…
– Teşkilata önderlik yapacak biri olabilir!
– Aslında sen tam il başkanı olacak adamsın hocam!
– De yürü git, sokma beni havaya!
Almak mı zor satmak mı zor?
Bu soruyu gel de Bursaspor Başkanı Ali Ay‘a sor!
Teknik Direktör Paul Le Guen‘in kadroda düşünmediği futbolcuların takımdan gitmemekte ısrar etmeleri, Başkan Ali Ay’ı sinirlendirmiş.
Bursaspor’dan aldıkları güzel parayı veren başka kulüp yok ki gitsinler!
Oynasa da alıyorlar o parayı, oynamasalar da!
Ben de olsam gitmem!
Başkan Ay, gitmek istemeyen o futbolculara Özlüce dışında bir sahada idman yaptırmasını isteyecekmiş Le Guen‘den…
O formül de tutmaz.
Takıma futbolcu transfer etmek bir dert, göndermek bin dert!
Türkiye’de kulüp yöneticiliği ne zor!
Tatil
10 gün tatil yetmez…
Piknik için ayrılan kurban etleri bitmez!