Evlerimizin posta kutuları reklam amaçlı el ilanlarından, broşürlerden, kartvizitlerden geçilmiyor…
Öyle ki, önemli bir mektubu, elektrik, su, doğalgaz faturalarını göremiyoruz broşürlerin çokluğundan…
Tam bir görsel kirlilik!
Bazıları el ilanı, kartvizit ve broşürle de yetinmiyor, stickerları yapıştırıyor posta kutularına, kapılara…
Bizim evin sokak kapısında en az beş tane çilingircinin stickeri duruyor…
Neredeyse iki daireye bir çilingirci düşecek!
*
Geçen gün üşenmedim saydım, mahallemizde tam yedi tane büyük market var…
Müşteri çekmek için aralarında durmadan kampanyalar yapıyorlar ve bu kampanyayı da el ilanlarıyla duyuruyorlar…
İyi oluyor, hangi ürün nerede daha ucuz öğreniyoruz.
Posta kutularımıza atılan el ilanlarına, broşürlere, kartvizitlere, yapıştırılan stickerlara alıştık da, artık evin önünde park eden araçların sileceklerine de koymaya başladılar…
İşte o biraz can sıkıyor.
Niye mi?
*
Geçen gün bir baktım bizim aracın sileceğinde bir kartvizit!
Uzaktan otopark fişi zannettim, alınca bir de ne göreyim!!!
Masaj salonu kartviziti!
Üzerinde iç çamaşırlı güzel bir hatun fotosu…
Sloganı da salonun ismi kadar iç gıcıklayıcı ve iddialı:
“Cenneti dünyada yaşamak ister misin?”
Meğer ne kadar çok çeşidi varmış masajın!
İnsan haliyle merak ediyor, nasıl bir masaj tekniği uyguluyorlar ki, müşteri kendini cennette hissediyor?
Asıl merak ettiğim, niye benim araca koymuşlar o kartviziti?
Basın plakasına bakıp, “Ülke gündemi çok germiş olabilir, iyi bir masaja ihtiyaç duyabilir” diye mi düşündüler diyordum ki, baktım sokaktaki bütün araçlara koymuşlar…
Masaj yaptırmış kadar rahatladım!
Bu gezi alkışlanır!
Terörle mücadelenin yoğun olduğu bölgelerin il başkanlıklarını ziyaret eden AK Parti Bursa İl Yönetimi, öyle güzel bir iş yapıyor ki…
Cesaretlerinden ve kararlılıklarından dolayı tebrik etmek lazım…
Terörden yılgın ve yorgun düşmüş insanlara, büyük moral verdiklerine eminim.
Böyle zamanlarda bir ziyaret, bir telefon bile inanılmaz motivasyon sağlıyor o bölgelerde yaşayanlara…
TESKOMB Genel Başkanvekili ve Marmara Bölge Birliği Başkanı Bahri Şarlı anlatmıştı…
Terör yüzünden sıkıntılı günler geçiren bir ildeki üyesini aramış telefonla, hatırını sormuş…
Öyle mutlu olmuş, sevinmiş ki aradığı üyesi, “Terör belasına yaşadığımız onca maddi manevi sıkıntının üzerine bu telefonun bize ilaç gibi geldi. Bizleri unutmadığınıza çok sevindim. Sağ olasın, var olasın Başkan!” demiş, ağlamaklı bir ses tonuyla…
Çek gitsin!
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında söylediği bir söz, sert tartışmalara yol açtı…
AK Partililer, sözde ağır hakaret olduğunu ileri sürüyorlar…
CHP’liler ise tam aksini savunuyorlar…
İki taraf da kendilerince haklılar…
Çünkü herkes işine nasıl geliyorsa öyle anlıyor, yorumluyor!
Don lastiği gibi esnekliğe sahip Türkçemiz sayesinde, daha çok bu tür tartışmalara tanık oluruz…