Canlı yayında ebemi soran kimdi?

Geçen hafta içinde Bursa TV`de Ali Molla Salih`in hazırlayıp sunduğu `Farklı Sohbetler` adlı programına konuk oldum.

Ali kardeşimle Saadet Partisi`nde siyaset yaptığı dönemde tanışmıştık…

Gençlik Kolları Başkanıydı…

Uzunoğlu İş Merkezi`ndeki parti binasının bir bölümüne şark köşesi yaptırmış, her on beş günde bir ulusal-yerel basından, siyaset ve bürokrasiden önemli konukları davet ediyordu.

Bir yanda acı acı çiğ köfte yoğrulurken, bir yandan da ülke ve kent gündemine dair tatlı tatlı sohbetler yapılıyordu…

Molla Salih ve birlikte siyaset yaptıkları o kadro, zamanla SP`den koptular…

Numan Kurtulmuş`un liderliğinde kısa bir dönem HAS Parti serüveni yaşadılar…

Sonra hep birlikte AK Parti’ye geçtiler.

Her zaman derim…

Bir siyasetçinin medyayla, böyle fazla içli dışlı olması iki taraf için de iyi değildir…

Keza, gazetecinin de siyasetle!

Niye mi?

Yan etkileri ağır oluyor…

Birbirlerinin yaptığı işe heves ediyorlar sonra…

Siyasetçi yazarlığa, televizyonculuğa bulaşıyor, gazeteci veya televizyoncu da siyasete!

Biri tv programı yapıyor, köşe yazıyor, diğeri seçimlerde bir yerlere aday olmaya çalışıyor!

Başarılı olanlar var ama hayal kırıklığı yaşayanlar çoğunlukta…

O akşam, yayına çıkmadan önce bu kaygımı gözlerimden okumuş olacak ki, “Abi, ekmeğinizde gözümüz yok, bizimki sadece bir hobi!” dedi Ali Molla…

Dedi ama baktım yayında kırk yıllık medyacı gibi rahat!

Programında, beni tam bir saat konuşturarak basın tarihine geçti!

Doğum tarihimden bir başladı sormaya, ebemin ve ilkokul öğretmenimin adını bile sordu!

Önümüzde Öğretmenler Günü var, öğretmenimi sorması normal de, ebemi sorma ihtiyacı niye duydu, çözemedim espriyi…
2015 Genel seçiminde aday olmamdan mı korktu acaba?

İç kulak şarkıları…

Bazen bir şarkı takılır dilinize, gitmez saatlerce…

Bu aralar benim dilimde var bir tane…

Mehmet Erdem`in “Aşkımız bitecek böyle giderse / Bende hiç günah yok kabahat sende” şarkısı…

Durup durup nakaratını söylüyorum.

Meğer bunun bilimsel bir açıklaması varmış…

İç kulak hafızamıza davetsiz şekilde yerleşir, bırakmak istediğimizde de gitmek istemezlermiş bazı şarkılar.

Peki çaresi ne?

Diline dolanan şarkıdan kurtulmak istiyorsan, o an başka bir şarkıya geçmeliymişiz…

Bu kadar kolay mı?

AK Parti`nin kongrelerinde neden hala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Dombıra şarkısının çaldığını şimdi daha iyi anlıyorum…

Başbakan Ahmet Davutoğlu için bestelenen şarkı iç kulaklara yerleşene kadar, partililer “Receeep Tayyyyyiiiip Erdoğaaaaaannn” diye mırıldanmaya devam edecekler, demek ki!

Dişe fırça!

Türkiye diş fırçası ve macunu kullanımında Avrupa`nın çok gerisindeymiş…

Neredeyse bir kişiye yılda ortalama bir tüp macun düşüyormuş!

Fırça değiştirme oranı kesin daha da vahimdir!

Sonra, diyoruz ki bu millet niye doyasıya gülemiyor?

Fırçalanmaya hasret o inci dişlerle nasıl gülsün!

Paso-sus!

Futbolcusu, küfürü bahane edip sahayı terk ederse…

Hakemi, aynı gerekçeyle maçı iptal ederse…

Nasıl bitecek bu lig?

Gel de merak etme…