Gelmiş geçmiş iktidarından muhalefetine tüm bakanları, milletvekilleri…
Büyükşehirinden ilçelerine tüm belediye başkanları…
Valisi, kaymakamları, diğer bürokratları…
İhracatçısı, ithalatçısı…
Sivil toplum örgütleri, mesleki kuruluşlar, hemşeri dernekleri…
Halkı ve medyası…
Bursa topyekün bir mücadele veriyor hem de yıllardır…
*
Neyin mücadelesi?
Milyon dolarlara yapılan fakat bir türlü hak ettiği ilgiyi göremeyen Yenişehir Havaalanı’nı canlandırma mücadelesi…
Nüfusuyla, sanayisiyle ülkenin 4.ncü büyük kentinin tek havaalanının vızır vızır işlememesi gücümüze gidiyor…
İstiyoruz ki;
Uçakların biri inmeden diğeri kalksın, ekonomisiyle, turizmiyle Bursa şahlansın!
Bedava yolcu servisleri mi yapmadık…
Davul zurnalı bedava uçuşlar mı düzenlemedik…
Pilot ve hosteslerine Yenişehir’in halis manda kaymağını mı yedirmedik…
*
Ne yapsak, ne etsek Yenişehir Havaalanı beklenen yolcu kapasitesine, uçuş sefer sayısına ulaşamadı.
Belediye otobüsü değil ki bu, üç yolcuyla ring yapsın!
Siyasi baskı, torpil ve hatırlar olmasa, sinek ve kuşlardan başka uçan olmayacak havaalanında!
Kaderde varsa üzülmek neye yarar havada süzülmek!
Demek, Bursalılara Yenişehir’den uçmak ekonomik, zaman ve prestij açısından cazip gelmiyor.
Ya da, yerinde bir kerametsizlik var veya aklımızın ermediği gizli hesaplar!
*
THY, bu acı gerçeği Bursaray istasyonlarına astığı yeni köprülü ilanlarla vurmuş yüzümüze…
Ne diyor o ilan-reklamda:
“Türk Hava Yolları Konforuna çok yakınsınız…
Bursa’dan Sabiha Gökçen şimdi 1 saat!”
O reklamı görünce merak ettim, acaba Bursa’dan Yenişehir Havaalanı kaç saat?
Sordum, yolu iyi bilen bir dostuma…
“60 dakika!” dedi…
Bu kadar fark varsa, kusura bakmayın ben de Sabiha Gökçen‘i tercih ederim!
Yalnız kalmayın!
Yalnızlığın da alkol ve sigara kadar zararlı olduğu ortaya çıkmış…
İngiltere’de 180 bin yalnız yaşayan insan üzerinde yapılmış araştırma…
Sonuç mu?
Yalnızlık duygusuyla yaşayanların kalp krizine yakalanma riskleri yüzde 29, felç ve inme riskleri ise yüzde 32 oranında görülmüş.
Kadın erkek farketmiyor!
Allah kimseyi yalnız bırakmasın!
En kötüsü de kalabalıklar arasında yalnızlık duygusuna kapılmaktır!
Tabii yalnızlığı sevenlere, gökyüzünde yalnız gezen yıldızlarla dost olanlara bir sözümüz yok!
Omurgalı canlılar…
Geçtiğimiz günlerde;
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın hazırladığı son Yaşayan Gezegen Raporu‘nun sonuçları açıklandı.
Rapor ürkütücü…
Omurgalı canlı nüfusunda yüzde 58’lik bir düşüş görülmüş.
Karasal türlerde yüzde 38…
Deniz hayvanlarında, yüzde 36…
Tatlı su hayvanlarındaki türlerde ise yüzde 81 oranında eksilme varmış.
Önlem alınmazsa 2020 yılında canlı türlerindeki azalma oranı yüzde 67’lere kadar çıkabilir deniliyor.
Hazır omurgalı canlıları araştırmışken, keşke omurgalı insan türüne de bir baksaydılar…
Ondaki azalma oranı da korkulacak boyutta mı?