Çok değil bir galibiyet alsa yetecek Bursaspor’a…

Al işte sana harika altın bir fırsat!

Kendi sahanda ligin en rahat takımlarından Gençlerbirliği ile oynuyorsun…

Yen de kurtulalım ligden düşme kabusundan!

Bir grup taraftarınla, yöneticilerinle aranızdaki kırgınlıkları at bir kenarı…

Sen profesyonelsin!

İmza attığın sözleşmende öyle yazıyor!

Takımının prestijini, formanın şerefini, yensende yenilsende seni tribünlerde yalnız bırakmayan gerçek taraftarının sevgisini düşünmüyorsan da, kendi kariyerin, gururun için çık oyna!

 

*

 

Yedek ağırlıklı kadroyla sahaya çıkan rakibini yenmek şöyle dursun berabere bile kalamıyor, kendi göbeğini kendin kesemiyorsan, demek ki ligden düşmeyi kafaya koymuşsun!

Bak, 7 hafta önce aranızda 12 puan fark olan Ç.Rizespor’a, içeride dışarıda çatır çatır topluyor puanları…

Son haftada farkı 2′ye indirmeyi başarıyor.

Hiç umutlanma boşuna, son maçında kendi sahasında Alanyaspor‘u da evire çevire yenerler…

Sen ise tarihinde deplasmanda bir defa yenebildiğin Trabzonspor‘a gideceksin!

Beraberlik de yetmiyor…

Şampiyon apoletli kulübe, ligden düşme acısını ikinci kez yaşatan kadro olarak tarihe geçmek istemiyorsanız, galibiyet şart!

Futbol her türlü sürprize açık bir oyun…

Fakat yenmek için şans yetmiyor, takım ruhu, cesaret ve kazanma hırsı da lazım!

 

*

 

Şüphesiz düştüğü yerden daha da güçlü şekilde yine kalkar Bursaspor, ama bu kent, ligden düşme acısını yaşatanları asla unutmaz!

Ve affetmez!

Şampiyon bir kulübün bu hale düşmesinde vebali olanlara naçizane önerim;

Hazır ramazan ayının manevi atmosferini yaşıyorken…

Bu hafta ne kadar cami, türbe, yatır varsa ziyaret edip bol bol dualar etsinler, adaklar adasınlar Bursaspor’un Trabzonspor maçını kazanması için!

İşimiz gerçekten de duaya kaldı.     

 

Yufka yürekli çiftçinin garip ayısı!

 

Kelesli çiftçi İdris Çetin‘in, kiraz bahçesine dadanan ayılarla başı dertte…

Hele ‘Garip’ adını verdiği bir sevimli ayı var ki, sevmeye de dövmeye de kıyamıyor!

Bir gün kirazlarını yerken suçüstü yapmış Garip‘e, cep telefonundan kameraya çekmiş…

Görüntüleri köy kahvehanesinde arkadaşlarına izlettirince ölmüşler gülmekten…

Haberi izlerken güldüm ben de…

Ayıya “Seni şikayet edeceğim, mahkemeye vereceğim. Bak elimde kirazlarımı yerken görüntün de var” diye sesleniyor İdris Bey…

Ayı da, söylediklerini anlamış gibi utanarak ağaçtan inip kaçmaya çalışıyor.

Fakat “Gel gel vazgeçtim şikayet etmeyeceğim, şaka yaptım” diye seslenince yine geri dönüyor!

Gerçekten de bu ayı çok garip!

Orman Genel Müdürlüğü’ne de sesleniyor İdris Bey:

“Sahip çıkın ayılarınıza

İnmez oldu kirazdan

Yiye yiye düşecekler

Hepsi yere birazdan!”

 

Yaşta dem tazminatta kıdem!

 

Bu aralar kıdem tazminatı tasarısına yoğunlaşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu‘nun gündemindeki diğer konu da, emeklilik yaşı!

Demiş ki;

“Gelişmiş ülkelerde ortalama emeklilik yaşı 72, bizde 52. Bu ülkeler emeklisine 17 yıl maaş ödüyor biz 27 yıl. Bu sistemi sürdüremeyiz. Emeklilik yaşını yukarı çekmeliyiz!”

Müezzinoğlu‘nun da kaderi!

Sağlık Bakanıyken memleketteki insan ömrünü yükseltmek için çalışıyordu…

Çalışma Bakanı oldu, şimdi emeklilik yaşını yükseltme çabasında!