Adli istatistiklere göre son 10 yılda boşanma davaları yüzde 82 artmış…
Rakam ürkütücü!
Acaba evlilik oranı ne durumda?
Evlilikteki artışla, boşanma davaları arasında bir paralellik varsa, sorun yok ama boşanmalar evlilikten daha fazlaysa tehlike kapıda demektir!
*
Bu tehlikeyi gören Hükümetimizin evlilikleri özendirici boşanmaları caydırıcı projeler üzerinde çalışmalar başlattığını duyunca, ben de köşemden naçizane bazı önerilerde bulunmuştum…
Önerilerim arasında, ‘evlilik sigortası’ da vardı!
O yazımda demiştim ki;
Evlilik de ağır bir işçilik, hele ki günümüz geçim ve hayat şartlarını düşünecek olursak maden ocağından bir farkı yok evlilik kurumunun!
O nedenle;
Belli bir yıl (en az 25-30 yıl) evli kalmayı başaran çiftlere emekli maaşı bağlansın…
Birbirlerine gösterdikleri aşk, sevgi ve saygı, hatta çocuk ve torun sayısı da prim yerine sayılsın!
Evlilik cüzdanıyla gidip çeksinler bankadan maaşı, birlikte güle güle harcasınlar.
Boşanmaları halinde ise evlilik sigortası primleri anında iptal olsun!
O sigortanın hatırına, sudan sebeplerle hemen soluğu boşanma mahkemelerinde almazlar belki!
*
O gün, bu önerime gülüp geçenler, “Parayla saadet olmaz Selo! Senin evlilik sigortası gönül trafolarını yakar” diyenler olmuştu…
Fakat hükümetimiz ciddiye almış benim önerimi…
İçeriğini biraz değiştirmişler ama olsun…
En az 25 yıl evli kalmayı başarmış, sosyal güvencesi olmayan ev hanımlarına, belli bir miktar SGK’ya ödeme yapmaları halinde emeklilik hakkı getiren kanun teklifi, TBMM’ye sunulmuş.
Teklif kanunlaştığı an, ev hanımları yaşadı!
25 yıl koca kahrı çekmenin mükafatını bu dünyada da alacaklar!
Yalnız bu kanun teklifinde bir adaletsizlik var…
Kadınlara emeklilik hakkı veriliyor da erkeklere niye verilmiyor?
Hani evlilikte eşitlik?
TBMM’de yemeği
Fıkra tadındaki bu anekdot, iki dönem AK Parti Bursa milletvekilliği yapan Mehmet Emin Tutan‘dan…
Bir gün yolda yürürken, önüne geçiyor bir vatandaş…
“Vayy! Sayın Vekilim, nasılsın?” diyerek sarılıp öper, kırk yıllık dost samimiyetiyle…
“Sağ olasın, ben çok iyiyim de, kusura bakma senin ismini çıkaramadım” deyince, vatandaş hafiften bozulur gibi olmuş:
“Aşk olsun Vekilim! Beni nasıl hatırlamazsın? Partili arkadaşlarla Ankara’ya sizi ziyarete gelmiştik.TBMM’nin lokantasında yemek bile ısmarlamıştınız!”
Tutan, gülümseyerek vermiş cevabı:
“Yemeği siz bana ısmarlamış olsaydınız unutmaz kesin hatırlardım! Sürekli ben ısmarladığım için hatırlayamadım!”
Anadolu Arasta, Bozbey’i eder hasta!
Bir diğer adıyla Hemşeri Yerleşkesi…
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘in en önem verdiği vizyon proje…
Yalnız Bursa değil Türkiye’de bir ilk…
Balkanlar, Anadolu ve Kafkasya coğrafyasının kültürel değerlerinin yaşatılması amaçlanan 163 bin metrekarelik alan üzerine planlanan büyük projenin temeli 2014 yılında atılmıştı.
Peki ne zaman bitecek?
İnşaat hızına bakılırsa…
Başkan Bozbey‘in projenin bittiğini görmesi için en az üç dönem daha seçilmesi gerekebilir!
Aha buraya yazıyorum…
Nilüfer Çayı‘ndaki bölgeyi rahatsız eden o ağır koku biter, o arasta inşaatı bitmez!
Hemşeri derneklerine on numara büyük geldi proje!