Türkler için külyutmaz yalan makinesi geliyormuş…

Medya aynen bu başlıkla duyurmuş haberini…

Külyutmaz derken, asla kandırılamayacak bir teknik donanıma sahip olacak…

Yazılımı tamamen Türk kültürüne uygun geliştirilecekmiş.

Tamamen Türk bilim insanları ve yerli sanayinin ürünü olacak bu iddialı proje henüz proje aşamasında.

 

*

 

Demek ki, mevcutlar kül yutuyordu!

Bunun normal olduğunu belirtiyor uzmanlar, çünkü yalana karşı her ülke insanının beyni farklı tepkiler veriyormuş.

Örneğin;

Eşinin kıskançlığı ile ilgili soruya bir Amerikalı, Avrupalı ile Türk’ün verdikleri tepki çok farklı…

Amerikalı ve Avrupalı kıskançlığı normal kabul edebilir ama gel de bunu Türk’e anlat!

 

*

 

Bir de;

Bizde soruya yeminle beddua ile cevap verme geleneği var…

Bağlayıp makineye, soruyorsun:

“Sen mi işledin o suçu? İtiraf et!”

Cevap:

“İki gözüm önüme aksın, Allah belamı versin, şu makineden sağ kalkmak nasip olmasın ki, ben yapmadım abi!”

Bu yemin karşısında yalan makinesi ne yapsın, yakıyor devreleri mecburen!

Kültürel yapımıza uygun derken büyük ihtimal bu yeminli-beddualı cevaplara göre bir yazılım tasarlandı.

 

*

 

Biz Türklere özel yalan makinesinin bir an önce yapılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

İnşallah görürüz o günleri…

Yalan makinesinin ilk dayanıklılık test çalışmalarının da, seçim dönemi siyasi partilerde yapılmasını öneriyorum…

Yalan makinesine oturttukları il başkanlarına çok değil, şu üç soruyu sorsunlar yeter…

Bir:

Milletvekili adayı olmak istiyor musun?

İki:

Vekil aday listesinde seçilebilir sırada olmazsan, üzülür müsün?

Üç:

Vekil aday listesinde adın çıkmazsa, partiye küser, genel başkanına bozulur musun?

 

*

 

İl başkanlarının bu üç soruya verecekleri samimi cevaplar, sigortaları attırmaz, devreleri yaktırmazsa, işlem tamamdır.

Türk işi yalan makinesi, gönül rahatlığı ile her alanda kullanılabilir.

 

Bu futbola, bu hakemler yakışmıyor!

 

Olay Medya Spor Müdür Orhan Güney, hafta içinde “maçlar hakemsiz oynansa, galiba daha güzel olacak” diye takılıyordu…

Pazar günkü Bursaspor-Trabzonspor maçını izleyince hak verdim Orhan kardeşime...

Neydi o yan hakem Serkan Gençerler‘in performansı!

İlk yarının son dakikalarında Fernandao’nun buz gibi golünü, ofsayt gerekçesiyle iptal ettirdi.

Bayrağı kaldırmasa, maç 3-1 olacak ve orada kopacak, belki ikinci yarı tarihi farka koşacak Bursaspor…

İkinci yarıda da, yine Fernandao, Trabzonsporlu oyuncu tarafından onun gözleri önünde yaka paça yere indirilişini de görmezden geldi.

Nitekim, o pozisyonun hemen devamında Trabzonspor beraberlik golünü buldu.

Anlaşıldı…

Bu sezon, hakemlerle işimiz var!

Bizim maçlarda sürekli Güneş’e karşı baktıkları için iyi göremiyorlar pozisyonları!

 

Sarıl-ma!

 

Daha düne kadar, “Soğuk algınlığına karşı en güzel önlem, mümkün oldukça kış mevsiminde insanlarla fazla sarılıp, öpüşüp, tokalaşmayın” diyordu uzmanlar…

Şimdi de diyorlar ki;

“Sevdiklerinize bol bol sarılın, stresten olduğu kadar soğuk algınlığına karşı da sizi koruyor bu sarılmalar!”

Eh artık bir karar verin, sarılalım mı, uzak mı duralım?

Sarılırsak gribiz, sarılmazsak garip!