Dünkü gazetelerin çoğu, haberi bu başlıkla verdiler…
Kimdi o koç?
1978-81 yılları arasında ‘Beyaz Gölge’ adında bir TV dizisi vardı…
Hayatını kaybeden de işte o koçu oynayan artist Ken Howard…
Yalnız bizde değil gösterildiği her ülkede büyük bir ilgi ve beğeniyle izleniyordu dizi…
Okulda nerede hayatla problemli öğrenci varsa, onu basketbol takımına alarak, bir nevi pedagojik eğitimden geçirirdi Koç Reeves…
Takımı, turnuvalarda şampiyonluğu nedense hep son saniye basketleriyle kazanırdı…
Okulun kızları da basketbolcu çocuklara hastaydı!
Dersleri kaçırır, maçları kaçırmazlardı!
Bize basketbolu sevdiren biraz da genç kızların bu spora gösterdiği ilgiydi!
*
Dizinin oynandığı yıllarda 11-13 yaşlarındaydım…
Biz de “Yeşil Gölgespor” adında bir basketbol takımı kurmuştuk mahallede…
Amacımız, Türk basketboluna yeni yetenekler kazandırmaktı!
İlk basketbol potamız da, dibi çıkık yumurta sepetiydi…
Nerede o yıllarda parkeli salonlar, yemyeşil sahalar?
Sonra, mahalledeki demirci İbrahim abiye güzel bir pota yaptırıp, elektrik direğine asmıştık…
Filesini de, evdeki fazla pazar filelerinden birinin altını keserek halletmiştim.
Bu cesaretimin karşılığında takım kaptanlığını bana vermişlerdi.
*
Kaldırım taşı üzerinde oynuyorduk basketbolu!
Nasıl mı?
Topu hiç zıplatmadan, elden ele vererek!
Çok zor oluyordu, en kötüsü mahalledeki kızlar, maçlarımızı izlemiyordu!
Taraftarın moral desteği olmayınca, takım dağıldı, arkadaşların bir bölümü futbola yöneldi, bir bölümü “Beyaz Gölge”yi bırakıp Dallas dizisini izlemeye başladı.
Yine de hakkını yemeyeyim, bugünkü boyumu ve atletik vücud yapımı, o yıllarda kısa dönem de olsa oynadığım basketbola borçluyum!
Sağ olasın Koç!
Güvercinler!
‘Bursa oynarı’ diye güvercin olduğunu biliyordum meğer taklacı oyun güvercinimiz de varmış…
Derneğini bile kurmuşlar…
Pazar günkü açılış törenine davet eden Dernek Başkanı Özcan Taşçı, kuruluş amaçlarını şu cümlelerle özetledi:
“Güvercin kültürünün, milletimizin ortak değerlerinden biri olduğu konusunda farkındalığı arttırmak, toplumu bu birleştirici değeri gelecek nesillere taşımak istiyoruz.”
Taşçı, taklacı oyun güvercininin Bursa adına tescili için de çalıştıklarını belirtti.
Barışın da simgesi olan güvercinleri sevmek, bakmak çok farklı bir hobi…
Yakın çevremden biliyorum, onları gökyüzünde uçuşlarını izlerken, dünyayı unutuyorlar adeta!
Bir de şahin kapmasa!
Kedi mamasına göz koyan hayvan!
Geçtiğimiz günlerde;
İnegöl Belediyesi, ilçedeki hayvanseverlerle ortaklaşa güzel bir projeyi hayata geçirdiler.
İlçe merkezindeki belli noktalara akıllı geri dönüşüm makineleri kondu.
Vatandaş, çöp kutusu yerine bu makinelere attıkları geri dönüşümle hem ekonomiye destek olacak hem de sokak hayvanlarına…
Çünkü, geri dönüşüm malzemelerinden elde edilen gelirle, sokak hayvanlarına mama masrafı çıkacaktı…
Fakat;
Birileri, o makineleri kırmakla kalmamış, içindeki kedi mamalarını da almışlar!
Sevgili Alinur Başkan!
Demek ki;
Kedi mamalarını çalacak kadar gözleri dönmüş aç yaratıklar var…
Onlar için de ayrı birer ‘sopalı geri dönüşüm makinesi’ koymalı!