Başkanlık sisteminde vekiller unutulmasın!

Başkanlık sisteminin adı var kendi yoktu ortada…

Gelmesini isteyenler de bilmiyordu sistemin içeriğini, karşı olanlar da!

Yine de tartışıyorlardı büyük bir hararetle!

Gelmezse ülke bölünür diyenler var, asıl gelirse ülkenin elden gideceğini iddia edenler var…

Başkanlık sistemine ilişkin eldeki tek ipucu:

Türk tipi olacak!

Nihayet;

AK Parti’nin, MHP’ye sunduğu yeni anayasa paketinde, tipimizin özellikleri de ortaya çıkmaya başladı.

En başta, yeni sistemin adı Başkanlık değil Cumhurbaşkanlığı olacakmış…

5 yılda bir yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçilen peş peşe en fazla iki dönem görevde bulunabilecek.

Peki mevcut Cumhurbaşkanı ile yeni sistemin Cumhurbaşkanı arasında fark ne?

Yetki ve sorumluluk anlamında yeni Cumhurbaşkanı daha aktif görev yapacak, deyim yerindeyse ülkeyi tek başına yönetecek!

Bakanları, üst düzey bürokratların hepsini O atayacak…

İhtiyaç halinde yürütmeye dair kararnameler bile çıkartabilecek…

Anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse, yeni sistemli Cumhurbaşkanlığı seçimi 2019’da…

Fakat bu seçime kadar mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a, geçiş yetkileri aynen tanınacakmış.

Tabii akla bu durumda şöyle bir soru geliyordur milletin…

Ülke Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilecekse, bakanlar dışarıdan atanabilecekse, TBMM’deki 550 milletvekilinin konumları ne olacak?

Onlar Ankara’da ne yapacaklar?

Bu sayı yeni sisteme göre fazla değil mi?

Bence de çok!

En az yarıya inmeli!

Bugünkü sistemde bile etkisiz eleman pozisyondaydılar, yeni sistemde sınırlı sorumlu kooperatif yöneticilerinden bir farkları kalmayacak gibi görünüyorlar…

Bir soru önergesi vermek için de haftanın üç günü Ankara’ya taşınılmaz ki, yazık harcanan zamana ve mazota!

Hainlik diz boyu!

Mardin’in Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün şehit düştüğü bombalı saldırıyla ilgili soruşturma derinleştikçe, ortaya ilginç detaylar çıkıyor.

Meğer o kahpe saldırıyı gerçekleştirenler arasında kaymakamlık görevlileri de varmış.

Hatta şehidin cenaze törenine bile katılmış, timsah gözyaşı dökmüş, memur görünümlü teröristler…

Utanmadan, sıkılmadan, şehidin al bayraklı tabutuna, gözü yaşlı ailesinin yüzüne nasıl bakabildiler vicdansızlar?

Zaten gram vicdan olsaydı, o bombayı patlatmazlardı…

Boşuna dememiş atalarımız, “hırsız içimizde oldukça kapı kilit tutmaz” diye…

Ne yazık ki;

İçimizdeki hainleri de temizlemedikçe, bu terör bitmeyecek!

Çalıntı eşya pazarı!

Gazetemizin deneyimli sayfa sekreterlerinden Gökhan Şenyavaş, ayakkabı hırsızlığı ile ilgili yazımı okumuş…

Başından geçen benzeri olayı anlattı.

Hem kendisinin hem de eşinin yurtdışından hediye gelen, maddi olduğu kadar manevi değeri de yüksek kışlık botları çalınmış, daire kapısının önünden…

Fakat bir dedektif gibi, iz sürerek bulmuş çalınan botları…