Suriye’de tam 63 ülkenin askeri olduğu belirtiliyor…
Tankını, topunu alan Ortadoğu’ya dalmış…
Ne işleri mi var?
Günahlarını almayın hemen…
Niyetleri halisane;
Savaşı durdurmak, bölgeye barışı, demokrasiyi getirmek!
Onun için yakıp yıkıyor ne taş üstünde taş bırakıyorlar ne omuz üstünde baş…
Ne de, gözlerde yaş!
*
Bölgede kim kiminle işbirliği içinde, kim kime karşı gizli hesaplar, ortaklıklar peşinde belli değil.
Dost da düşman da karışmış durumda!
O yüzden de arada hedefleri şaşırıp, düşman diye birbirini vuruyorlar, sonra da birbirlerinden özür diliyorlar…
Bir bakıyorsunuz;
Teröre karşı olduğunu söyleyenler, terör örgütlerine her türlü silah ve mühimmat desteğini yapıyor açık açık…
Bir bakıyorsunuz;
Esad‘ı desteklediğini söyleyenler, masum insanların üzerine bombaları yağdırıyorlar.
Ölüyorlar daha yaşadıklarını anlayamadan!
*
Kimine göre 3. Dünya Savaşı’nın tanıtım filmi…
Kimine göre;
Kanlı bir siyasi satranç oynanıyor Ortadoğu‘da…
Sınırlar ve sinirler olmuş laçka!
Donunu toplayamayan teröristin elinde kaleş, sırtında doçka!
Kimse kimsenin şah ve vezir olmasına tahamülü yok…
Fakat oyunda piyon çok!
Bölgedeki kanlı terör örgütleri yetmezmiş gibi her geçen gün yeni örgütler ekleniyor…
Kan aktıkça bataklığı büyütüyor, kin, nefret duygusu acıları emekletmeden yürütüyor…
*
Görünen o ki;
Suriye de dönmüş aşure kazanına…
İçinde ne ararsan var?
Barış dışında!
63 ülke doluşmuş kazanın etrafına…
Kimi kazanı karıştırmaya devam ediyor, kimi altına ateşini atmaya…
Kepçeyi kapma derdinde çoğu!
Kimileri de elde kaşık ve sefertası, bekliyor payına düşecek kafatası!
Aşureyi yapan küresel aşçılar ordusu;
Üzerine, barış, demokrasi, insan hakları masallarını dökse de nar tanesi ve tarçın niyetine…
Dünyanın her yerinden duyuluyor kazandaki kanlı petrol kokusu!
Ne ka maaş artı prim, o ka sahada verim!
Futbolda başarı skora endeksli olunca, ister istemez A Milli Futbol Takımının teknik patronu Fatih Terim’in aldığı maaş da göze batıyor.
Bordrosunu görmediğim için ne aldığını bilemem ama ülke standartlarına göre astronomik bir rakam deniliyor.
Helali hoş olsun, bereketini görsün de, benim kafama takılan prim konusu…
İddiaya göre;
Milli Takım’ın Dünya Kupası‘na katılması durumunda ayrıca prim verileceği de yazıyormuş sözleşmesinde…
İyi de;
Terim‘e o yüklü maaş, Milli Takımı uluslararası turnuvalara götürsün diye verilmiyor mu?
Asli görevi bu değil mi?
Hazırlık ve grup maçları için veriliyorsa o para, gerçekten de çok!
Yılmaz Vural, asgari ücrete yapar bu işi!
Filede odun!
Mesleğe başladığımda ilk haberimi, Soğanlı’daki odun depolarında yapmıştım…
Bir filenin içine odunları koyup fotoğrafını çekmiş, başlığı çakmıştım damardan:
“Bu kış gariban odunu fileyle alacak!”
Mahrukatçılar Odası Başkanı İbrahim Kurt‘la dostluğumuz da o yıllara dayanır…
Üye yetersizliğinden odası kapansa da, Kurt baba mesleğini sürdürüyor.
Önceki gün, çay içmeye yanına uğradım…
İşsizlikten gittikçe azalan odun kömür depolarını göstererek, esprisini patlattı:
“Hani nerede o filen? İçine şimdi bizi koyup çek! Mahrukatçılar depolarda doğal gaz havası alıyor diye yazarsın!”