-Vayy Dilaver abi, dayanamayıp koymuşsun yine!

-Ne koymuşum?

-Belediye başkanlığına adaylığını diyorum…

-Bana kalsa koymazdım da, tabandan gelen baskılara dayanamadım!

-Taban derken abi?

-Partimin tabanı!

-Yalnız tabandan mı baskı geldi?

-Genel Merkez’den de müthiş bir teveccüh var, ayrıca hemşerilerimden de tam destek sözü aldım…

-Bu defa tamam diyorsunuz yani…

-Aramızda kalsın, Genel Başkan da ismime sıcak bakmış fakat partideki aday adayı başvurusu sayısı düşmesin, diğer aday adaylarının morali bozulmasın diye belli etmiyor Genel Merkez…

-Hayırlı olsun abicim yakışır sana…

-Yakışır tabii kardeşim, vizyon, misyon ve losyon sahibi, halkını, ülkesini, kentini 7/24 düşünen,  bilgili, birikimli benden daha iyi adayı nerede bulacaklar bu zamanda? Böyle donanımlı siyasetçi kolay yetişmiyor!

-Haklısın abi…

-Biz dava adamıyız dava! Derdimiz koltuk olsaydı, gider İnegöl’e yaptırırdık en yumuşağından bir tane…

-Helal sana be abi, kalmadı senin gibi idealist insanlar…

-Hizmete talibim ben koçum makamlara değil! 

-İnşallah partiniz bu defa değerini bilir abi…

-Bilmezse kendi kaybeder, ülke kaybeder, Bursa kaybeder… Benim tuzum kuru…

-Ben bu sözlerinizi daha önce de duydum gibi sanki! Ayıptır sorması bu kaçıncı aday adaylığınız olacak?

-Basının abarttığına bakma! Dört defa milletvekilliğine aday adayı olmuştum, belediye başkanlığı aday adaylığında da bu beşinci olacak… Çok mu?

-Çok olur mu, sizin gibi kalbi ülkesine, kentine ve partisine hizmet için heyecanla atan biri için gayet normal…

-Aday olursam seçilmekle kalmaz partinin oy oranını da yükseltirim. Belediyeyi projelerimle uçururum… Tarih yazarım Bursa’da…

-Hadi hayırlısı başkanım!

-Sağ olasın kardeşim… Bu arada seni de unutmadım. Seçildiğim gün işin hazır belediyede!

-Teşekkür ederim. Danışmanlık mı?

-Danışmanlık kadrosu doldu gülüm be… Mezarlıklar Şubesi uyar mı?

-Tam aradığım yer! Projem bile hazır?

-Ne projesi?

– İbret Mezarlığı projesi!

– Kim yatacak ki orada?

-Sizin gibi kendilerini vazgeçilmez zannedenler!

-!!!!!!!!!!!!!?????….

 

Soy isimler karışmasın!

 

Yeni gelen Valimiz Yakup Canbolat’ın adını ilk duyduğumda, “Bursa’da 2. Canbolat dönemi başlıyor” dedim önce…

2005-2007 arası görev yapan Nihat Canpolat geldi aklıma…

Arşive bakınca, soy isimlerinin arasında harf farkı olduğunu fark ettim.

Canpolat değil Canbolat…

Eski Vali’nin soy isminde ‘p’ harfi var, yeni Valimizin soy isminde ‘b’ harfi…

Karıştırmayın siz de benim gibi…

 

Mutluluk botoksu…

 

Botoks uygulaması yaptırmış kişiler üzerinde bir araştırma yapılmış…

Sonuç mu?

Kaşlarının ortasındaki çizgilere botoks enjeksiyonu yaptırarak çizgileri sildirenler daha mutlu çıkmış…

Fakat göz kenarlarındaki kırışıklarını yok etmek için botoks yaptıranların ise mutsuz oldukları saptanmış.

Neden mi?

Göz kenarlarındaki o kaslara yapılan botoks, insanlarda gülümsemeyi zayıflatıyormuş…     

Surat ifademiz sadece başkalarına değil kendimize de nasıl hissettiğimizi söylediğini ifade eden uzmanların sloganı açık;

Ne kadar gülümsersen o kadar mutlu olursun.

Gülümseyemedikten sonra ne yapacaksınız o botoksu?

Küçük Emrah gibi bakarsınız sonra çevrenizdeki gülenlere, ağlamaklı bir şekilde… 

 

Dijital detoks…

 

Gürsu Belediyesi, bilişim teknolojisinin gençler üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla “Dijital Detoks Kampları” düzenleyecekmiş.

Ne olacak bu kampta?

İlçede öğrenim gören 13-16 yaş arasındaki gençler, teknolojik iletişim araçlarından uzakta yaşayacaklar. Cep telefonsuz, bilgisayarsız, tabletsiz ve en önemlisi internetsiz bir ortamda zaman geçirecekler.

Hayatın internetsiz de sürdürülebildiğini görecekler.

Projenin amacı da bu…

Gençler arasında giderek artan teknoloji bağımlılığının önüne geçmek, gençlerin analitik düşünme yeteneklerini arttırmak ve sosyal gelişimine destek olmak…

Dijital detoks kampları diğer belediyeler tarafından da düzenlenmeli hatta yalnız öğrencilere yönelik değil aileleri de almalı bu kamplara…

Cep telefonu icat oldu, evlerde sohbetler muhabbetler unutuldu.

Herkes evde birbirinin hatırını sosyal medyadan soruyor.